Korona ile mücadelede çifte standart

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..

Belemir Çelebi Belemir Çelebi

Dün telefonumun hafızasını temizlerken, geçen sene yazdığım Bachelor tezimin fotoğrafı çıktı karşıma. Teslim tarihi 29. Haziran 2019. Tezimi organizasyon sektörünün dijitalleşme sürecini ve ne kadar dijitaleleşebileceğini araştırdığım bir konu üzerine yazmıştım. Hatta o dönem Berlin’de düzenlenen bir Fuar'da anket yapmıştım. Bu Fuar dijital bir Fuar olsaydı yine katılırmıydınız, dijital organizasyonlara para verirmiydiniz yada ne tür dijital organizasyonlara para veriridiniz gibi sorular sormuştum. Sonuç olarak kimse dijital organizasyon istemiyordu. Hatta bir organizasyona bedenen katılamadıktan sonra para vermek istemediklerini söylemişti çoğunluk.

O zamanlar daha Korona bile yoktu. Şimdi benim o zamanlar yazdığım tez konumu pratikte yaşar olduk. Pandemi sebebiyle bütün konserler ve eğlence organizasyonları iptal edildi. Gerçi yavaş yavaş başladılar artık, özellikle arabalı ve açık hava konserleri azda olsa düzenlenir hale geldi. Uzunca bir süre duran sektör çalışanları fazlasıyla mağdur edildi zaten. İnsanlar sadece sahne önünü görüyorlar ama arka planda ışıkcısandan sescisine çalışan bir sürü insan var. Artı olarak orkestrası var, menajeri var ve tabi ki sanatçısı var.

Bazı mekanlarda mesafeli ve kapasitenin yarısı kadar insanla konserlere izin veriliyor ama kimse o satılan yarı kapasite biletlerinin, o kadar insanın ekmek parasını karşılayıp karşılamayacağını sorgulamıyor. Bunlar zaten klasik sorunlar. Özellikle bu sektörün emekcileri aylarıdır bas bas bağrıyor ama kimsenin kimseyi duyduğu yok.

Sormazlar mı, plajlar, beach clublar, restoranlar, barlar, her yer tıklım tıklım doluyken, uçaklarda insanların yan yana otururken, neden konserlere izin yok ?

Mesela Berlin’de 1000 kişilik konserlere izin yokken, neden Korona karşıtları 20.000 kişi Berlin’in göbeğinde maskesiz grev yapabiliyor.

Global bir sorun bu. Korona tedbirlerinde bile çifte standart uygulanıyor ve kimsenin elinden bir şey gelmiyor.

En azından Almanya’da devlet bir tarih verdi, 31 Ekime kadar her türlü organizasyon yasak dedi ve maddi yardım paketleriyle destek oldu. Türkiye bunu bile yapmadı. Üstelik insanlardan para istedi. Devlet vatandaşına yardım etmek için vatandaşından para istedi.

Ama günün sonunda hem Almanya’da hemde Türkiye’de organizasyon sektörü mağdur edildi. Herkese ve her şeye izin varken, eğlence sektörüne kilit vuruldu. Grevlere bile izin verilirken, 1000 kişinin konser izlemesine izin verilmedi. Türkiye’de keza durum aynı. Tamam sağlık tabi ki de önceliğimiz ama insanlar beach clublarda eller havada eğlenebiliyorsa, hemde yan yana mesafesiz ve maskesiz, neden eğlence ve organizasyon sektörü normale dönemiyor ?

Sormazlar mı bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye ? Gerçi soranlara da kimse cevap vermiyor..