Almanya şiddete uğrayan kadınları nasıl koruyor ?

Almanya'da kadının adı da var hakkı da var..

Belemir Çelebi Belemir Çelebi

Kadına şiddet konuları kanayan yaramız. Neredeyse her gün bu konuyla sallanıyor gündem. Şiddet konusu bu kadar önemliyken, Almanya ve Türkiye’nin şiddete uğrayan kadınları nasıl koruduğunu kıyaslamak istemiştim ama Türkiye’nin kadınları korumadığı aklıma geldi. Malum Türkiye’de kadınlar bir nevi kaderlerine terk ediliyorlar. O yüzden Almanya’nın muhteşem kadını koruma sistemini anlatmak istiyorum.

Almanya’da yaşıyorsanız ve şiddete uğruyorsanız devlet sizi koruyor. Şiddet derken her türlü şiddeti kapsıyor bu, ister babadan ister kocadan ister sevgilinden fark etmiyor.

Almanya genelinde çok sayıda kadın dernekleri var, oraya gidip konuyla alakalı her türlü bilgi alabiliyorsunuz. İlk adım olarak ya polise başvuruyorsunuz yada kadın derneklerine gidiyorsunuz. Almanya’da polise gidip, sevgilim/kocam beni dövüyor dediğinizde, her ailede olur öyle diyerek evinize göndermiyorlar. Aksine hemen sizi koruma altına alıyorlar. Almanya’da şiddet çok hassas bir konu ve tüm ülke bu hassasiyetle hareket ediyor.

Polise başvurduğunuzda, polis sizinle evinize gidip kişisel eşyalarınızı topluyor ve sizi bir kadın sığınma evine yerleştiriyor. Polis olmadan şiddet gördüğünüz evden gitmek istiyorsanız, kadın dernekleri sizi kadın sığınma evlerine yönlendiriyor. Sonrasına durumunuzu anlatıyorsunuz ve derneklere ait olan kadın sığınma evlerinden birinde bir oda tahsis ediyorlar size.

Tabii genelde şiddete uğrayan kadınların maddi imkanı olmadığı için, bu dernekler devletle işbirliği halinde çalışıyor. Yani size bir oda tahsis ettikten sonra, kira ödemeniz gerektiği için, işsizlik dairesinde özel randevu veriyorlar size. Almanya’da her devlet dairesinde bu tür özel vakalar için özel çalışanlar var. Normalde açık alanda başvuru yapıldığı yerlerde, şiddet mağduru kadınları özel odaya alıp, genelde 4-6 hafta süren işsizlik maaşı başvurusunu hemen orda onaylıyorlar ki hem kiranızı ödeyebilin hemde karnınız doysun.

Zaten kadın sığınma evine başvurduysanız, orda çalışan bir Pedagog sizi bu süreçte destekliyor ve sizinle randevulara geliyor. Dil sorunu olanların yanına tercüman bile veriyorlar. Sonrasında zaten bürokrası işlerinizi yoluna koymaya başlıyorsunuz. Öncelikle ikametgahınız değişiyor ve isteyen polise gidip suç duyurusunda bulunuyor. Zaten siz istemeseniz bile, kadın dernekleri sizi bu yönde motive edip destekliyor. Hatta bu konularla ilgilenen gönüllü avukatlara yönlendiriyorlar.

Ayrıca beni bu sisteme hayran bırakan asıl şey, süreç boyunca Almanya'nın şiddet mağduru kadınları tüm sistemlerden silmesi. Yani tüm ülkede bir devlet çalışanı adınızı sistemde arattığında hiç bilgi çıkmıyor, yokmuşsunuz hatta hiç yaşamamışsınız gibi. Düşünün ki, Polisler bile sizi bulamıyor. Bunun sebebi size şiddet uygulayan kişinin Polis de veya devlette çalışan tanıdığı biri varsa diye, tedbir amaçlı güvenliğiniz sağlamak.

Özetle ne olur ne olmaz diye, Almanya hayati güvenceniz sağlmak ve sizi korumak için, size dair tüm bilgileri yok ediyor. Tabi bürokrası işleri olduğu zaman sistemde yok olduğunuz için, bu durumlara özel her devlet dairesinde bir yetkili oluyor ve sadece o kişi sizin bilgilerinize ulaşabiliyor. Olurda bilgilerinize dışarıya sızarsa, kimin sızdırdığı böylelikle biliniyor. Ayrıca kadın sığınma evlerinin kapısında farklı bir isim yazıyor ve ikametgah yapıldığında o isim kullanılıyor. Yani her türlü gizlilik sağlanıyor kadınları korumak için.

Bütün bürokrası işleriniz tamamlandığında, tabii öncelikle kendinizi toparlamanız ve hayata dönmeniz gerekiyor. Süreçin devamında devlet maddi anlamda size baktığı için, kendinize odaklanıp, psikolojik destek almaya başlayabiliyorsunuz. Çocukları olan kadınlara ayrı bir destek veriliyor. Zaten devlet hemen iş ve ev bulmak yerine, size önce kendinizi toparlamanızı tavsiye ediyor.

Belirli bir zaman sonra kendinizi psikolojik olarak toparladığınızda, yeni bir ev aramaya başlayabiliyorsunuz ve 1-2 sene içinde sıfırdan yeni bir hayat kurabiliyorsunuz. Bu süreçin gidişatı durumun ağırlığına göre değişiyor. Bazı kadınlar bir sene içinde yeni bir hayata başlarken, özellikle çocukları olan kadınlar biraz daha zamana ihtiyacı olabiliyor. Tabii Almanya'da şiddet uygulayan kişiler hapise girdikleri için, kadın gittikten sonra tekrar şiddet uygulamaya cesaret edemiyorlar.

Bu dönemde zaten Pedagoglar ve Avukatlar sosyal medya hesaplarının silinmesini ve her türlü delil bırakmamak için fotoğraf paylaşmamayı tavsiye ediyorlar. Evde kaldığınız süre boyunca her türlü devlet ve pedagog/psikolog desteği alıyorsunuz ücretsiz. Sırf bu kadınlara özel çalışan bir sürü gönüllü psikologlar ve avukatlar var. Ayrıca her hafta devlet tarafından bir çalışan, kadınları evde ziyaret edip, durumları takip ediyorlar. Kadın sığınma evlerinde istediğiniz kadar kalabiliyor ve devlet tarafından hem destekleniyor hemde sahip çıkılıyorsunuz.

Yani gördüğünüz gibi muhteşem bir sistem var kadını korumak adına. Darısı Türkiye’nin başına..