Hatalar zinciri başarıyı engelliyor…

Sezonun ortasına geldiğimiz şu günlerde televizyon dünyası da arkada bırakılan yılın değerlendirmesini yapmakla meşgul. 

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Kimileri neticelerden memnun mesut, akılcı programcılığın keyfini sürmekte… Kimileri de ‘Nerede hata yaptık’ diye kara kara sorgularken faturayı birilerine kesmekte.

Hata demişken… Haber Türk’te dikkatimizi çeken, bir yayın içeriğini kontrol etmeden izleyiciye sunma, hatasından da hemen bahsedelim.

‘HABERİNİZ OLSUN’ FRAGMAN HATASI YAPIYORSUNUZ!

‘Haberiniz Olsun’ programının sinema tanıtımları kısmında gerçekleşen hata, ‘Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı’ filminin fragmanının başka bir yapıma ait olmasıyla yansıdı ekrana. Dış ses eşliğinde yalan yanlış verilen sunumun ardından belki bir düzeltme yapılır diye umdum. Ama her zamanki gibi tık yok.

Demek ki artık alışkanlığa dönüşmüş, vizyona girmesi ertelenen yapımları vizyondaymış gibi göstermek veya farklı bir filme ait fragmanla sunmak. Nasılsa herkes benim gibi filmlerden haberdar değil ya… Salla gitsin.

Gitsin de, şimdi ‘Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı’ niyetine yayınlanan fragmanı izleyen biri de ona bakıp filme gitmez doğrusu. Çünkü nerede ‘Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı’ndaki ilginçlik, nerede yanlışlıkla devreye sokulan fragmandaki kargaşa…

Hem filme zarar vermemek, hem de izleyiciyi yanıltmamak adına bu tür hatalar yapılmasa, en azından kazara gerçekleşenlerin ardından yanlışlık düzeltilse… Çok mu şey istiyoruz? Nihayetinde sorumlu yayıncılık kusurları görüp düzeltmekle gerçekleşir de… Fragmanlara gelene kadar nice çamların devrildiği ekranlardan da bunu beklemek biraz hayalcilik galiba!

FOX, ANLAMSIZ HATALARIN KURBANI

İçerik bazındaki hata saptamamızdan kanal yayıncılığıyla gelişen olumsuzluklara geçecek olursak, akılcı programlamayla hangi kanalların yüzünün güldüğünü çok araştırmaya gerek yok zaten. Seyircinin dizi zevkine hitap eden yapımlar meydanda. Dolayısıyla bunları en iyi şekilde değerlendirip başarıyı yakalayan kanallar da belli.

Kurtlar Vadisi Pusu, Karadayı ve Kaçak dizileriyle seyircinin maço duygularına hitabı pek güzel beceren, Tatar Ramazan’ı da aynı kıvama getirerek araya sokuşturan ATV en çok izlenen kanal olarak başı çekmekte. Dizi konusunda onu izleyen kanal tahmin edilebileceği gibi, Muhteşem Yüzyıl ve MedCezir’le Star. Şimdi bir de ‘Kurt Seyd ve Shura’ geliyor ki kim tutar Star’ı… Kanal D’nin Arka Sokaklar’la yedinci sırada yer aldığı listede, Show da Benim İçin Üzülme ile dokuzuncu durumda. FOX ise 2013’ün en çok izlenen 10 dizisi arasına beşinci sıradan Karagül’le girmiş bulunmakta.

Oysa cesur bir yenilikçilikle Ana Haber kuşağının saatini ileriye alan ve Türkiye yayıncılığında ilk olan bu girişimi Fatih Portakal’ın başarılı sunuculuğu sayesinde izleyiciye benimseten FOX, yaz sezonunda devreye soktuğu dizilerle oldukça göz doldurarak çıtasını yüksek tutmuştu. Ne yazık ki sezon başındaki ümit vaat edici duruşunu ilerleyen süreçte sabitleyemedi.

Peki, bunun arkasında yatan sebep neydi? Tabii ki izleyici tercihlerini göz ardı ederek yaratılan program düzeni hatası!

Aslında sezona büyük beklentilerle giren Kanal D ve Show da, kendi hataları sayesinde FOX’la aynı kaderi paylaşanlardan. Ama konumuz onlar olmadığından şimdilik bırakıyoruz.

Yeni yılın ilk haftasında, kanalların reklam anlaşmalarını yapamamasından dolayı, sevilen dizi Karagül’ü kolaj bölümüyle ekrana getirip takipçilerini kaygılandıran FOX’a dönecek olursak, sezon başlangıcındaki bir yazımda da vurguladığım gibi, kanalı bu sonuca götüren en büyük hata, Pazartesi’den Perşembe’ye en verimli saatleri ‘Çocuklar Duymasın’a ayırması oldu.

Yaz aylarının dizi yokluğunda neyse de, dişli rakiplerin varlığında, rutine binmiş ‘Çocuklar Duymasın’ ne derece getiri sağlayabilirdi? Bunu bilmek için müneccim olmak gerekmezdi! Geçmiş performanslarını değerlendirmek yeterliydi ama anlaşılan FOX böyle bir ön değerlendirmeye gerek duymadı. Dahası, gidişattaki yanlışlığı da görmezden geldi.

İlk kez 2002 yılında TGRT’de ekrana çıkmanın ardından ATV’ye, oradan da Star’a geçen diziye 2009’da talip olan FOX bu arzusunu ancak 2013’te gerçekleştirince, acaba hangi büyük beklentilere girmişti de ‘Çocuklar Duymasın’ı bu denli ön plana çıkartmıştı? Aklım ermiyor.

Başlangıçta geçen yılların ve değişen formatın yüzü suyu hürmetine ilgi gören yapımın böylesine yoğun biçimde devreye sokulması neticesinde bir süre sonra suyunun çıkacağı nasıl olmuş da düşünülememişti? Hadi başlangıçta bu hataya düşülmüştü de sonrasında neden ısrarla sürdürüldü? Günlük dizi merakını geceye de kaydırma isteğinden mi? Yoksa anlaşmalardan mı? Cevaplar, kanalda gizli olsa da netice meydanda. Dizinin her gece üst üste ekrana gelmesi; yetmezmiş gibi gecenin ilerleyen saatlerinde ve hafta sonlarında tekrarlarının devreye sokulması izleyicide ne özlem bıraktı, ne de ilgi. Dahası yaratılan zaman kıtlığında, diğer dizilerin de kanına girildi.

NE YAPILABİLİRDİ?

FOX’un belini büken bu hatalı yayıncılık yerine ne yapılabilirdi diye irdeleyecek olursak, ilk tavsiyem olaya gerçekçi bir mantıkla bakılması ve objektif analiz yapılması yönünde…

Bu bakış açısıyla da ilk saptamam; günlük dizi merakının sadece kadınlara mahsus olduğu, prime time’da bunun yürümeyeceği! Dolayısıyla haftanın bir gecesi ‘Çocuklar Duymasın’a ayrılsa hem izleyici kaçırılmaz, hem de Ana Haber’in bitiminde ikinci kuşak olarak devreye sokulanlara avantaj sağlanırdı. Nitekim en baştan üstünde defalarca durduğum gibi, gayet güzel bir dizi olan ‘Görüş Günü Kadınları’ da bu hatanın kurbanı oldu.

FOX ekranına neredeyse her baktığında ‘Çocuklar Duymasın’ dizisini görme bıkkınlığına sokularak uzaklaştırılan izleyici kesiminin yanı sıra henüz yayınlanmadan üç kez adı değiştirilen I’m Sorry, I Love You isimli Kore uyarlaması ‘Bir Aşk Hikâyesi’nin takipçileri de yapılan değişikliklerle ve final kararıyla küstürülmemeliydi.

Aynı şekilde dizinin neden bittiğine bir türlü anlam veremeyen izleyici, ‘Babam Sınıfta Kaldı’nın yersiz finalinden dolayı kırılmak yerine sezon sonuna kadar elde tutulabilirdi.

Şimdi sırada, rakiplerine rağmen gayet iyi sonuçlar alan ‘Sana Bir Sır Vereceğim’in noktalanması bulunuyor ki, bana göre hiç olmazsa bu yanlışa düşülmemeli.

Fanları hem bu dizinin, hem de her şeye rağmen bir ümit besledikleri ‘Bir Aşk Hikâyesi’nin bitmemesini ısrarla istiyorlar. Hatta ‘Babam Sınıfta Kaldı’nın finalinden tatmin olmayıp yeniden başlaması yönünde talepler bile var.

Orijinali 16 bölüm olan ve bir sezon süren ‘Bir Aşk Hikâyesi’nin senaryosu uzatılabilir mi? ‘Babam Sınıfta Kaldı’ya ekrana dönüş fırsatı yaratılır mı? Bilinmezler bir yana, ‘Sana Bir Sır Vereceğim’e dokunmayıp sezon sonuna kadar ekranda kalma fırsatı vermek gerek diyorum.

Zira kendini çoktan tüketerek totalde 30’uncu sıraların da gerisine düşen ‘Lale Devri’ne kıyasla ilk 10’da yer alan ‘Sana Bir Sır Vereceğim’ çok daha başarılı ve finali hak etmiyor!

Bunların dışında FOX’un izleyici kaçıran bir başka hatası da ‘Fatih Harbiye’yi yollamak oldu. Akılcı bir yayıncılık, kendi ekranında parlatıp izleyici toplattığı bir yapımın başka kanala gitmesine izin verir mi? Yerine çok daha verimlisi bulunmadığı veya olağanüstü gerekçeler olmadığı sürece vermemesi gerekir. Takipçilerinin dizi nereye gidiyorsa oraya yöneleceği bilinir çünkü. Nasıl ki öyle de oldu. Fatih Harbiye, izleyicisini de alıp gitti. Böylece yerine ‘Yer Gök Aşk’ın devamına dönüşen ‘Lale Devri’ni koyan FOX’un, Cumartesi reytingi de karardı.

Sonuçta; Benim Hala Umudum Var’ı transfer ederek kendine bir ışık yaratan… Bunun dışında ‘Asayiş Berkemal’ polisiye komedisini ve ‘Kaç Para Kaç’ isimli eğlenceli yarışmayı devreye sokmaya hazırlanan FOX, içinde bulunduğu olumsuz gidişatı ilmek ilmek ördüğü hatalar zinciriyle kendi yarattı. Bundan sonrası hatalarını algılamasına, izleyici tercihlerini doğru yakalamasına bağlı! Bu yoldaki başarısını görmek umuduyla deyip koyalım noktamızı.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal