Tatlı İntikam reyting savaşına dayanabilir mi?

Yaz dizilerine topluca göz atıp başarı karnelerini değerlendirelim ve bu vesileyle ekrandan silinmeden sezona ulaşma başarısı gösteren yaz dizileri arasından hangisinin ayakta kalma şansı daha güçlü bakalım dedik.

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Yaz dizilerinin ayakta kalma şansı ne kadar?

‘Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’… Evet. Mevlana’nın da işaret ettiği gibi bugün, bir çırpıda ‘dün’ oluyor ve yeniliğe karşı doymak bilmez insanoğlunun farklı olanın peşinde koşma tutkusu sürüp gidiyor. Ancak bu demek değil ki, eskileri hepten çöpe atmak lazım. Değerlerinden yitirmedikleri sürece eskiler de söz sahibi olabilirler her durumda. Bunu başarmak ve ‘yeni şeyler’ söyleyenlerle başa çıkabilmek için de eskilerin, kendilerini sürekli cazip kılacak yenilikler sunabilmesi gerek.

Tabii bu hakikat sadece insanlar için geçerli değil. Tüketiciliği ve yenilik hevesi insanlardan beter olan ekranlarda da, yeni şeyler söyleyenler karşısında harcanıp dünde kalmak çok kolay. Yayıncılığın yeni sezon süreci de eskilerin harcanması için bir vesile. Malumunuz, drama dalındaki ödüllerine de abone olduğumuz Güney Kore’den uyarlamaların ağırlığının giderek daha fazla hissedilmeye başlandığı televizyon dünyamızda erken yola çıkma avantajıyla karşımıza gelen Bodrum Masalı, Rüzgâr’ın Kalbi, Arkadaşlar İyidir gibi yapımların ötesinde, ekranların yeni sezon süreci yepyeni işlerle gösterdi yüzünü.

Ancak izleyici karşısına çıkan yeni işler henüz çok tazeler ve iyi ya da kötü diye peşin peşin kestirip atmamak için birkaç bölüm sonrasını beklemek daha uygun. Buna karşılık hâlihazırda yayın akışlarından düşmeyen yaz dizilerinin durumu daha önemli. Zira her birinin göstereceği performans, hızlı başlayan dizi trafiğinde kalıcılıkla-gidiciliği belirleyecek baş etken! Dolayısıyla biz de yaz dizilerine topluca göz atıp başarı karnelerini değerlendirelim ve bu vesileyle ekrandan silinmeden sezona ulaşma başarısı gösteren yaz dizileri arasından hangisinin ayakta kalma şansı daha güçlü bakalım dedik.

‘AŞK LAFTAN ANLAMAZ’ DEMEK BİRAZ ZOR

Diziden ziyade ‘Güldür Güldür’ olayıyla yüzü gülen Show TV’nin yaz dizileriyle arası iyi. Bu yaz da ‘Aşk Laftan Anlamaz’ ve ‘Gülümse Yeter’ ile başa güreşti. Ama gözle görünen gerçek, bu güreşin ciddi rakiplerin yer almadığı bir minderde yapıldığı!

Hal böyleyken Hande Erçel ile Burak Deniz’i buluşturarak gençliği çeken ‘Aşk Laftan Anlamaz’ın yegâne yaz rakibi diyebileceğimiz ‘No: 309’ karşısındaki reyting değerlendirmesi daha önem kazanıyor. Bu ise dizinin, en boş süreçte dahi tek rakibinin neredeyse yarısı kadar reyting elde ettiği sonucuna götürüyor bizi. Peki, böylesi bir tabloyla yeni sezonun ‘Diriliş’, ‘Kara Sevda’ ve ‘Poyraz Karayel’ gibi eskilerini ve dahi ‘No: 309’u alt etmesi mümkün mü?

Tamam. Didem’in boş hamileliğine nahoş tepki veren Murat ile şirkette kalıp Murat’la olabilmenin derdine düşüp güçlü kız imajından, aşk sarhoşu baygın bakışlılığa geçen Hayat arasında yaratılan romantizm hoş… Sevginin daha derinini gösteren Kerem ile ilk görüşte aşka ağır ama sağlam adımlarla cevap veren İpek’in birlikteliği de güzel… Tuval de canlı ve renkli ama… Tüm bu özellikler ‘Aşk Laftan Anlamaz’ın zaten sıkı reyting savaşı verilecek olan günde gerilere düşmemesi için yeterli güçte değil. Ayrıca kanalın dizi portföyü de dolu ve başarısız diziye tahammülü yok. ‘İlişki Durumu Evli’, sevimli ikiliye dönüşen Berk Oktay ve Seren Şirince’nin yanı sıra Serenay Aktaş ve Anıl İlter’in de katılımıyla, gümbür gümbür geliyor. Tabii bir de ‘İçerde’yi devreye sokarak güç yarışındaki iddiasını ortaya koyan kanalın, ‘Filinta’yla gönüllerde taht kuran Onur Tuna’yı izleyiciyle buluşturacak olan ‘Cesur Yürek’i var hesapta. ‘Güldüy Güldüy Show’ deseniz çantada keklik seyirci demek. ‘Arkadaşlar İyidir’ de cabası. Dolayısıyla ‘Aşk Laftan Anlamaz’ın yeni sezonda gerek kendi kanalındaki işlere gerekse diğer rakiplere karşı dik durabilmesi için içeriğini geliştirmesi ve ciddi revizyonla ilgi çekebilmeyi becermesi gerek… Ki bu da biraz zor görünüyor!

‘NO:309’ ÇARŞAMBA’NIN ROMANTİK KOMEDİSİ OLUR MU?

Furkan Palalı ve Demet Özdemir’in yanı sıra tüm karakterleriyle ilginç bir enerji yaymayı başarıp yüksek reytingle yaz güneşi gibi parlayan ‘No:309’ tüm aksaklıklarına rağmen keyifle izlenen bir iş oluverdi. Kuşkusuz bu başarıda senaryodan ziyade oyuncu cephesinin emeği büyük. Eminim bu uyumlu kadro, yeni sezon savaşında da dizinin elini güçlendirecektir.

Bunun ötesinde FOX’un yaz dizisi olarak ekrana çıkarttığı romantik komedilerin yeni sezonda tutunmayı daha iyi becerdikleri de bir gerçek. Nasıl ki yazdan kışa sarkıp komple sezonu tamamlayan ve ikinci döneminde de sekiz bölümle ekranda olan ‘Kiraz Mevsimi’ en güzel örnek. ‘İnadına Aşk’ı da unutmamak lazım tabii.

Sonuçta; Aslı Zengin ismiyle senaryo-proje tasarımı bazında ortaklık gösteren, Demet Özdemir’le oyuncu çekiciliğinde kesişen ‘No:309’ için yeni sezon sürecinde çok karamsar düşünmemek lazım. En kötü ihtimalle, geçen yılki ‘Çilek Kokusu’ gibi Kasım’ın sonunu görmesi muhtemel. Hatta diğerlerinde evdeki hesap çarşıya uymazsa; ‘No:309’ da işin suyunu çıkartmadan ilerlerse rahatlıkla yeni sezonda Çarşamba’nın romantik komedisi olup ömrünü daha da uzatması olmayacak şey değil.

‘GÜLÜMSE YETER’ ŞİMDİLİK İDARE EDEİYOR AMA…

Show TV’nin komedi tadını hissettiren yapımı olarak gördüğüm ‘Gülümse Yeter’ için ayrıntılı bir analiz yapmıştım. Bu nedenle dizinin performansı için ayrıca söze gerek duymuyorum. Kısacası; mantıksızlıkları olsa bile güldürmeyi ve iğnelemeyi becerip aşkı da ihmal etmeyen güzel bir aile komedisi uyarlaması. Yani senaryo da, kadro da sağlam.

Lakin ‘Gülümse Yeter’in yeni sezonda varlık göstermesinin sadece bunlara bağlı olmadığı da meydanda. ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ diyenlerin köşe beklediği, FOX’un ‘Familya’ ile ağır toplu bir aile komedisini devreye sokup başa yerleştiği, ‘Hayat Şarkısı’nın yarattığı karmaşayla ilgi çıtasını yükselttiği yeni sezonda Star’ın da Ekim’de gıcır gıcır bir işle yarışa gireceğini hesaba katmak lazım. Ama en önemlisi ‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun Show TV’ye geri döneceğinin açıklanması! Bu açıdan düşünürsek ‘Gülümse Yeter’ komedisiyle şimdilik idare eder ama… Bu zorlu yarışta zaman ilerledikçe gelir-gider dengesi değişir ve onun durumu da tıpkı ‘Aşk Laftan Anlamaz’ gibi kritikleşir.

‘KAÇIN KURASI’ DURUMU KURTARIR MI?

Hayata ‘Rengârenk’ bakmak, bu bakış üstünden öz eleştirilerde bulunmak güzel. Ama bazen karşımızdakiler bu ‘Rengârenk’ bakışın özüne yeterince varıp değerini tam anlayamıyor. Nasıl ki, ilk bölümüyle zirveden başlayıp üçüncü bölüm itibariyle anlamsızca bir düşüş sergileyen ve nihayetinde 31’inciliğe gerileyip senaryosuyla birlikte ismini de ‘Kaçın Kurası’ olarak değiştirerek kadrosunu yeni oyuncularla takviye eden ‘Rengârenk’ de bunu yaşadı.

Şimdi Kaan Taşaner’le yollarını ayırıp başrol için Serhat Teoman’la anlaşan ve ‘Kaçın Kurası’na dönüşerek ekrana gelen dizinin yeni sezonda şansı olabilir mi peki? 2015’teki ‘Acil Servis’in, ‘Acil Aşk Aranıyor’a dönüşümünün ardından başarıyı yakalayışını ve Serhat Teoman’ın da bu dönüşümlü gelişmede yer aldığını düşünüp ‘‘Aynı formül ‘Kaçın Kurası’ için de neden faydalı olmasın’’ diyebilirdik. Ancak ‘Arka Sokaklar’ ile ‘Kiralık Aşk’ın başa oynadığı günde ‘Bana Sevmeyi Anlat’ diyenler bile gerilemişken alınan 21’incilik ve 19’unculukla, kabuk değiştirerek yolculuğunu sürdürmek isteyen yapım için tünelin ucunda ışık görünmediği kesin ortada.

Öte yandan ATV’nin şu an için ‘Götür Beni Gittiğin Yere’ sloganıyla yayınlanmaya hazırlanan ve Emrah’ın başrolde olduğu ‘Aşk ve Mavi’nin dışında yeni dizisi bulunmadığı gerçeğinde, ‘Kaçın Kurası’ deme akılcılığı bir süre daha devam edebilir. O süreyi de elbette ki izleyicinin ‘Kaçın Kurası’ mantığı belirler.

‘SEVİYOR SEVMİYOR’ NE YAPAR?

‘Kertenkele’yi yeniden doğuşla sezona sokarak totalde ikinciliği kapan ATV’nin yaz dizilerinden biri de, yoğun gündemden dolayı aralarla ekrana gelen ve yayın günü değiştirilen ‘Seviyor Sevmiyor’… İlk bölümüyle dördüncü sırada yer almasına karşın beşinci bölümden itibaren Pazar yayınında birinciliğe oturan dizinin yeni sezonda rakibi çok. Bununla birlikte eski gücünü olabildiğince diri tutması da mümkün.

Şöyle ki; ‘O Hayat Benim’ geçen sezon izleyiciyi baymıştı. Yeni sezonun başlangıcında da durum değişmedi. Yine de Efsun ve bıcırık beybisi sayesinde iş yaptı. En azından şimdilik. Salih’in kızlarını gelin ederek yeni sezonuna girecek olan ‘Baba Candır’ın izleyici kitlesi de malum. ‘Arkadaşlar İyidir’ deseniz… Mevcut durumda ‘Seviyor Sevmiyor’un en zayıf rakibi ama ilerleyen bölümlerde konusunu sürükleyici biçimde geliştirirse o başka. Bu durumda Star’ın şimdilik ‘Var Mısınız Yok Musunuz’la idare ettiği Pazar ekranında ‘Seviyor Sevmiyor’ için en kritik rakip, Kanal D’nin ‘Altınsoylar’ı oluyor. Eğer ‘Altınsoylar’ Deniz’le İrem’in oyunu sonucu aşk komedisi geliştiren ‘Seviyor Sevmiyor’ ayarında bir tat yaratabilirlerse, yaz boyu yayın ağırlığını haberlere veren ATV’nin dizisinin bir parça arka plana düşmesi kaçınılmaz. Lakin ben, yine de iş görür, diyorum.

TATLI İNTİKAM’IN TADI İYİCE KAÇACAK MI?

Sivri üslubu ve çoğu yerde yapmacık duran içeriğiyle yazdan çıkamayacağını ilan eden ‘Hayatımın Aşkı’ dizisini yeni sezona başlarken sonlandıran Kanal D’nin romantik komedi işi ‘Tatlı İntikam’ için nasıl bir yol izleyeceği, üstünde çok düşünülecek bir konu değil aslında. Zira Mart ayından bu yana ekranda olan ve konu yorgunluğu çekmeye başlayarak gerileyen dizinin bir kısırdöngüye girdiği ortada. Yeni karakterlerle dahi işi kotarmanın imkânı olmadığı, dizinin akışında gözle görülür bir zorlama yaşandığı bariz biçimde sırıtıyor. Nitekim birinciliği kapan ve hareketli içeriğiyle izleyiciye farklı bir tat sunmayı başaran Rüzgâr’ın Kalbi’yle çekişmede hayli kan kaybeden dizinin, reyting oranı bazında ciddi düşüş yaşaması da bunun ispatı. ‘Kertenkele’ ve ‘Seksenler’ de gün rekabetinin diğer ayakları tabii. Dolayısıyla zaten dar bir öykü çerçevesinde yola çıkıp durumu şirinliklerle idare eden senaryo, yeni yüzleri ve yeni hikâyesiyle sıçrama gerçekleştirmezse, aylardır bir arpa boyu ilerleyemeyen ve İlker Kızmaz’ın katılımıyla yaratılacak yeni başlangıçtan medet uman ‘Tatlı İntikam’ın tadı da iyice kaçar.

‘YÜKSEK SOSYETE’ YÜKSEKTEN ÇAKILIR MI?

Ekim’de ekrana çıkartacağı ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ ile Birce Akalay, Kanbolat Görkem Arslan ve Ufuk Özkan’ı buluşturup Gani Müjde-Hamdi Alkan işbirliğinden mafyatik tip-okul harmanlı bir gençlik dizisi sunacak olan Star TV’nin Haziran’dan bu yana yüzünü güldüren ‘Yüksek Sosyete’si birinciliği ‘Bodrum Masalı’na kaptırmıştı malumunuz. Şimdi durum daha çetrefilli.

Karakterleri ve akışı, dizinin avantajı olsa bile yeni rakip karşısında aldığı reyting oranları düşündürücü duruyor. Gerçi yeni sezonla birlikte devreye giren ‘Yeter’in, ‘Kördüğüm’ün ve ‘Asla Vazgeçmem’in reytingleri hayal kırıklığı yaratıp eski dizilerin rekabetçiliğini etkisiz kıldı ama… ‘Yüksek Sosyete’ye asıl darbe, yayınlanacağı kanalı ‘Ya şundadır ya bunda’ oyununa çevirip büyük ihtimalle Perşembe rutinini değiştirmeyecek olan ‘Kurtlar Vadisi Pusu’dan gelebilir. Fakat diğer rakiplerin yeni sezona başlangıç performansları dikkate alınırsa, bu darbenin de ‘Yüksek Sosyete’yi sarssa bile yüksekten çakılmasına sebep olamayacağı kesin.

Neticede; Bu yazdan yeni sezona sarkıp ayakta kalabilecek en güçlü üç dizi hâlihazırda ‘No: 309’, ‘Seviyor Sevmiyor’ ve ‘Yüksek Sosyete’ olarak görünmekte. Elbette ki temennimiz hepsinin de varlıklarını sürdürmesinden yana ama büyük balığın küçük balığı yuttuğu gerçeği her tarafta olunca... Temenniler fayda etmiyor sonuçta.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal