Ufak Tefek Cinayetler'de umarım AŞK Kazanır...

Ufak Tefek Cinayetler'de umarım AŞK Kazanır...

Nilgün Çolak Nilgün Çolak

Bugün sizlere TV dünyasından biraz yazmak istedim. Çünkü severek izlediğim yeni başlayan Star Tv'nin dizisi "Ufak Tefek Cinayetler" için twitter' da bir yorumum bazı kişiler tarafından yanlış anlaşıldı. Ancak buradaki açıklamam, hiç kimsenin haksızlığını ya da kendimin haklılığını savunmak değil.

Amacım, Twitter da sayılı harf yazma alanımız olduğu için, böylesine hassas bir konuyu yeterince açık anlatamamış olabilirim düşüncesiyle burada bir nevi olumsuz mesajlara topluca cevap vermek, yazımın yanlış bir algı oluşturmaması ve gençlere yanlış bir örnek teşkil etmemesi için daha açık ve net bir açıklama yapmak adına konuyu biraz daha açtım.

Herkesin fikrine sonsuz saygılıyım ancak bu yazdığımında sonuna kadar arkasındayım. Size uyar ya da uymaz, okursunuz ya da okumazsınız.

Ben yazdığımdan siz anladığınızdan sorumlusunuz.

Ama yine de anlamayanlara açıklamak ya da yanlış bir algıya sebep olmak istemem. Çünkü burada asla yasak ilişki ya da aldatma savunduğum bir konu değildir ve olamaz. Bu konudaki görüşlerim zaten yakın çevrem açısından her zaman bilinir. Buradaki savunduğum tek konu "Aşk" ama yaşanabilir "Temiz Aşk". Gerisi size kalmış.

Twitter'da paylaştığım yazı...

"İşte iki taraflı tertemiz bir Aşk ️ Umarım bu aşk hep bu halini korur. #ufaktefekci̇nayetler @startv Günümüzde böyle çıkarsız, içten ve temiz bu aşkları görmeye ihtiyaç var. Bu sefer #iyilik ve #Sevgi kazanır umarım. "

Bana gelen olumsuz cevaplardan bir kaçı... ( Cümleleri hiç değiştirmeden aynen bana yazıldığı gibi isimlerini açıklamadan yayınlıyorum. )

Ne kadar kötü biri de olsa karısını aldatan bir adamın aşkı mı tertemiz? Arzunun eşine de kimsenin sesi çıkmasın o zaman karisini aldatiyor ama nooolcak yahu o da sevgilisini seviyor

İki taraflı tertemiz mi, iyilik ve sevgi mi? Hellöğ adam karısını aldatıyor galiba he ??

Evet hala yazdığım yazının arkasındayım. Çünkü dizideki bahsettiğim bu Aşk ️ şu ana kadar benim hissettiğim ve gördüğüm kadarıyla gerçekten de "iki taraflı tertemiz bir Aşk".

Çünkü ortada henüz ne yaşanan bir ilişki, ne de kimseyi bir aldatma söz konusu. Sadece kimseye zararı olmayan havada uçuşan temiz bir "Aşk", Güzel bakışlar, özlenen hisler, samimiyet, sevgi, merhamet, içtenlik, saygı, duygusal, romantik ve şık sahneler mevcut.

Arkadaşlar lütfen herşeyi belden aşağı görmeyin. Herşeyi aldatmaya, birlikte olmaya, ilişkiye bağlamayın.

Hatırlayın destan yazan şairlerimizin elini sürmeden yıllarca nasıl büyük aşklar yaşadıklarını...

Belki bende burada yazar kimliğimle o özlemimi dile getirdim. Her ne kadar bu duygular çoğu kişi tarafından unutulmuş da olsa, hatta son zamanlar da hiç yaşanamıyor gibi görülse de, güzel ve temiz yaşanacak duygular az da olsa demek ki hala var duygusu beni mutlu ediyor ve umutlandırıyor.

Günümüzdeki "Aşk" adı altında yaşanan ilişkilerle bu yazdığım yorumu lütfen aynı görmeyin. Bu Aşk'a hakaret olur. Ben "temiz bir ilişki" demedim "tertemiz yaşanan bir aşk" dedim.

"Aşk"demek hemen yatmak ya da birilerini birbirinden ayırarak kavuşmak demek değildir.

"Aşk" öyle bir şeydir ki...

Bazen çok sevdiğiniz halde vazgeçmenizi gerektirir. Aşk, bağırmaz aksine susar. Aşk, istemez verir.

İşte bu kavramı tam anlamayanlar ve yanlış kullananlar yüzünden aşk değerini kaybedip günümüzde yerlerde sürünüyor belki de...

"Aşk" nedir? Biliyor musunuz?

Aşk aslında tüm güzel duygularla hissettiğiniz o an ki heyecandır. Aşk ulaşamamaktır. Aşk yatmak ya da sahip olmak değildir. Aşk aslında Özlem duymaktır. Sahip olamadığın, inandığın ya da içinde yarattığın hayale ulaşamamanın verdiği heyecandır.

Aşk'ı lütfen ilişki ile karıştırmayın. Biliyorsunuz Aşk uzun süren bir duygu değildir. Geçicidir ve içinde saygı varsa yerini sonsuz Sevgiye bırakır. İçinde de sevgi ve saygı varsa ilişki başlar ki; Lütfen bunu da günümüzdeki çıkarlar üzerine kurulu çirkin ilişkilerle karıştırıp, bir tutarak bu güzel kavramı da kirletmeyin derim.

Benim burada anlatmak istediğim bir organizasyon yapılmadan, hesap kitap tutmaksızın, kendiliğinden oluşan, kaderin size hazırladığı, saf, içten, temiz ve yaşanan duygularla oluşan duygu seli.

Sevgili Gökçe Bahadır (OYA) ve Mert Fırat (Serhan) da bu rolleri Harika canlandırmışlar. Kısacası oyunun hakkını vermişler ki, bakın burada neyi tartışıyoruz. Kim bilir bu Aşk yeni bir gündem sorusu bile yaratabilir.

Ben ikisinin arasındaki aşka bayıldım ve bunu dike getirdim ama gel gör ki Serhan evli ne olacak şimdi ihtimali çıktı ortaya... ve doğal olarak da benim yazdığım yoruma hemen tepki...

İyi de burada kimsenin bir yuva yıkma çabası ya da Arzu'nun kocasında olduğu gibi diğer tarafı kandırma durumu yokki. Ne için sinirlendiniz bayanlar baylar..

Keşke toplum içinde yaşanan onca çirkin ilişkiye bu kadar tepki verseydiniz. Daha sonucunun bile ne olacağını bilmediğimiz bir diziden bahsediyoruz alt tarafı. Bu ne şiddet bu celal!.. Bir nefes alın yahu.

İnanın ya da inanmayın ama ben aldatmaya belki hepinizden daha çok karşıyım biliyor musunuz? Bunun sebebini şimdi buradan açıklamayacağım ama şunu da söylemeden edemeyeceğim "Keşke bütün aldatmalar bu kadar saf başlasa ve devam etse. " Aşk'ın önünde diz çökülür. Ama gerçek ise...

Aşk yalanlar üzerine kurulmaz, gerçeklerden kaçıyor ve saklanıyorsanız bunun adı zaten "Aşk" olmaz. Bunun tek bir adı vardır o da ticarettir. -Ki bunu işte hiç konuşmayalım derim. Çünkü bunun açıklamasına Aşk adı altında Aşkın, sevginin, saygının zerresi olmayan, tam da günümüzde yaşanan seviyesiz çıkar ilişkileri diyebiliriz.

O yüzden lütfen burada anlatmak istediğim Aşk'la günümüzdeki çirkin ilişkilerini, yuva yıkmaları sonra da hiç bir şey yokmuş gibi akraba şeklinde gülerek gezen insanların yüzsüzlüklerini birbirine karıştırmayın.

Dizi de yaşanan " O temiz Aşk" ile diğer aldatma olayı da birbirinden çok farklı. Tabii bu benim gördüğüm, siz farklı bir şey görmüş olabilirsiniz.


Ben inanıyorum ki; Oya Serhan'la ileride bir ilişki yaşayacak olsa bile... En azından gerçekte yaşanan iğrenç ilişkilerde olduğu gibi bu dizi de Oya, Ben artık senin kocanı elinden aldım diyerek, göğsünü gere gere gezecek kadar basit bir karektere sahip olmayacak, aksine belki de bunun altında ezilecek haklı iken haksız konuma düşecek belki hatta gizlenecek utanacak, yaşadığı şeyler çok güzel dahi olsa pişmanlıklarıyla yüzleşecek. Henüz bunları da bilmiyoruz sadece bir varsayım tabii.

Bence bu bile belki toplumumuzda Ar damarı çatlamış gezinen kişilere inat iyi bir örnek olacağından gün gelir, Oya'nın ilişki durumunu bile alkışlayabiliriz ne dersiniz? Bence bardağın burasından da bir bakın derim.

Neyse, Bana göre kabul edilemez olan, aldatma dediğiniz şey tam da birebir Arzu'nun kocası ve pis entrikalarıyla Arzu'nun sahip olduklarına göz diken fesat, entrikalarla dolu dünyasında seveni oynayan içinde sevginin en ufak bir oarçası olmayan iğrenç pilates hocası örneği...

Hadi bakalım siz şimdi buna da Aşk diyebilir misiniz? Tabii ki değil. Bence bu da topluma, böyle yaşanan ilişkilerin çirkinliğini anlatan bir bölüm. Ders verici ama asla alkışlanabilecek bir durum değil. Oyuncuları tebrik ediyorum hepsi sahnesinin hakkını vererek oynuyor. Alkışlıyorum.

Ama yine söylüyorum en çok Oya ve Serhan'ın yaşadığı sahnelere bayıldım. Daha önce de defalarca yazmıştım. Fox Tv'de yayınlanan "Kalbimdeki Deniz" dizindeki Mirat ve Deniz aşkının güzelliğini. Onlarda bence örnek bir çifti sergiliyor. İyi günde kötü günde birlikte ayrıca kaderin birleştirdiği hesapsız, kitapsız kendiliğinden gelişen temiz bir aşk. Ne güzel kaldı mı böyle Aşklar...

Sürekli yazıyorum ve söylüyorum. Sağlam TV seyreden bir toplumuz. Ben bu sevdiğim dizileri Londra'dan takip etmeye çalışıyorum. Biliyorsunuz aramızda 3 saat fark var, dolayısıyla bazen farklı günlerde bazen de gecikmeli seyredebiliyorum. Ama gördüğünüz gibi insan isterse zorluk tanımıyor.

Neyse...

En azından değişen dünyaya inat, sevgi dolu bir gençlik yetiştirmek adına ayakları yere basan bir anne olarak yapımcılara ve kanal yöneticilerine sesleniyorum.

Zor hayat koşulları içinde, değişen dünyaya inat, orta da kol gezen sevgisizliğe inat hayal bile olsa hiç değilse ekranlarda eski filmlerdeki gibi temiz aşkları ve sevgiyi yaşayalım. Zaten sizler ekran başındakilere hayalleri satmıyor musunuz? Neden bu hayaller güzellikler olmasın? Bunları çoğaltalım lütfen.

Kesinlikle Sevgi gerçekse her zorluğu yener düşüncesindeyim. Sevgi engel tanımaz.

Entrika üzerine kurulu sahneler evet rayting için gerekli belki ama toplumun ruh sağlığı açısından da gerçek aşkı anlatan sahnelerin çoğaltılması gerektiğini savunuyorum. Özellikle de yoğun hayat temposu ve teknoloji içinde unuttuğumuz sevginin, saygının ve aşkın güzelliğini gençlere aşılayabilmek için bunun iyi bir yol olacağını düşünüyorum. Saçma sapan şeylere özendiren değil. Aşk'a, Sevginin gücünün büyüklüğüne götüren programlara daha fazla yer verelim. Tıpkı eskilerde olduğu gibi.

Neyse yine konumuz olan temiz "Aşk"'a dönelim...

En güzel "Aşk" imkansız olandır UNUTMAYIN. Aşk, fedakarlıktır, heyecandır, önemli olduğunu hissetmektir, değer vermek ve değer görmektir, aynı yöne bakmaktır. Aşk, tutulmaz tutmak istedikçe kaçar. Aşk, karanlık sevmez her şey aktır. Aşk, duyguların temizliği ve saflığıdır.

O yüzdendir ki... içinde menfaat, entrika, hesap kitap barındırmaz eğer içinde en ufak bir art niyet var ise adı "Aşk" olmaz zaten. Ayrıca temiz bir ev kirli tuğlalarla örülmez, bir başkasının mutluluğu bozularak üzerine kurulan bir düzen Aşk değildir, ilişki hiç değildir.

Benim bu "Temiz Aşk" dediğim duygu ise sizin o karşılaştırdığınız ilişkilerle bir tutulacak bir şey inanın hiç değil.

Üstüne basa basa tekrar ediyorum Oya ve Serhan ilişkisinde henüz yaşanan bir ilişki yok ki; bu aldatmaya girsin. Sadece temiz yaşanan bir Aşk Duygusu var ve Bakalım dizi bizi nerelere götürecek. Kim bilir? Bekleyelim ve hep birlikte görelim.

Bardağın hep kötü tarafından bakarak bazen sadece konuşmak olsun diye konuşan ya da bazen karamsarlıklarını ortaya salmaya çalışanlara sesleniyorum.

Lütfen tertemiz ve güzelim "Aşk" duygusunu rica ediyorum kirli düşüncelerle ve günümüzdeki çıkar doğrultusunda kurulmuş iğrenç birlikteliklerle, 3-5 günlük yatak ilişkileri için adına " ama seviyordum" denen duygularla karıştırmayın. Bırakın bari hayallerdeki gibi Aşklar dizilerde yaşasın. Kim bilir? belkide kolay para uğruna her şey mübahtır çirkinliğini günümüze yayan programlara inat böyle Sevgi ve Aşk örnekleri ölmüş bazı duyguları canlandırır da, kaybettiğimiz aşk dolu duygularla güzel ilişkileri beraberinde geri getirir.

Umarım bir gün benim bahsettiğim bu güzel ve temiz "Aşk" duygusunu sizlerde yaşarsınız ve ne demek istediğimi anlarsınız sevgili olumsuz düşünen okuyucularım. Çünkü bilmeyene ya da yaşamayana birşeyler anlatmak zordur, hatta anlamasını sağlamak imkansızdır bilirim. Bilmeyen birine tanımadığı bir yemeği nasıl anlatırsınız. Ancak tadınca anlar ne olduğunu. Neyse sonuç olarak ben anlattığımdan, siz anladığınızdan sorumlusunuz. Herkes yüreğinde biriktirdiklerinle yaşar.

Kalın sağlıcakla...

Nilgun Çolak