Maviş'i yerle bir eden aşkı: Gökhan..

Maviş bu ilişkinin evlilikle taçlanacağı sinyallerini Gökhan'dan almaya başladığı günlerde, artık sokaklara çıkıp fuhuş yaparak kazandığı hayatına da çeki düzen vermeye başlamıştı.

Meral Ayhan Meral Ayhan

Telefondaki Sesi, kaybolmak isteyen bir insanın can çekişen son nefesleri gibiydi.

Onun yanına giderken, aklımda parça parça, birleştiremediğim bir hayat hikayesinin yeni bir bilinmezine doğru gittiğimi düşünüyordum.

Körpe bir hayatın 28 yılını paramparça yapmış, fiziksel ve ruhsal zaafların çalkantılarıyla dolu hikayeyi bugun duyacaklarımla birleştireceğimden habersizdim.

Arabaya bindiğimde gözündeki morluk, sol alt kenarı patlamış dudağı ve kaşındaki yeni kurumaya yüz tutmuş yarık ne yazik ki yenilmişlikle bakan acı bakışlarını bile perdeleyememişti.

İlk cümlesi

- “utanıyorum” oldu.

Gözlerini önümüzdeki denizin sularına mıhladı, kollarını direksiyonun üstüne kenetledi ve gözlerini mıhladığı yerden acıyla sıyırıp, alnını kollarının üstüne bıraktı. Hıçkıra hıçkıra ağladı.

- Kim yaptı, dedim.

Gözyaşlarının sıra sıra indiği dudaklarını ısırarak

- “Gökhan” dedi.

Bu gecenin sonunu hazırlayan tarih aslında 3 yıl önce başlamıştı. Onunla sokakta tanışmış arkadaş olmuşlardı. Arada buluşup vakit geçirirlerken bu arkadaşlık 1 ay sonra duygusal bir etkileşime ardından bir ilşkiye dönüşmüştü. Mavişin evinin duvarları onunla birlikte çekildikleri güzel günlerin anılarını taşıyan fotoğraflarıyla süslüydü.

Esmer, açık tenli, uzun boylu ve yaşları neredeyse aynı duran Gökhan'ın fotoğraflardaki mutlu hali, bu ilşkiyi ne kadar içten yaşadığının birer ispatıydı sanki.

Maviş bu ilişkinin evlilikle taçlanacağı sinyallerini Gökhan'dan almaya başladığı günlerde, artık sokaklara çıkıp fuhuş yaparak kazandığı hayatına da çeki düzen vermeye başlamıştı. Arkadaşlarının evlerinde temizlik, ütü ve yemek yaparak parasını kazanıyordu.

Maviş, günlük hayatında insanı kuşkuya düşürmeyecek kadar feminen yaşamaktaydı. Onu ilk gördüğümde sarı saçları, masmavi gözleri, suratının ortasındaki kemerli burnu, hanım hanımcık hareketleri, yırtmaçlı uzun siyah eteği, önden düğmeli hırkası, üzerinde ustaca yürüdüğü topuklu ayakkabıları ve el çantasıyla tam bir kadın gibiydi.

Oysa maviş silikonlu göğüsleri dışında vücudunda taşıdığı penisiyle kendisinin de yadırgadığı bir bedene sahipti.

Evlenmeden önce ameliyat olup, artık çıplakken kendine baktığında "tahammül edemiyorum" dediği ve kurtulmak istediği penisi için ameliyat olmaya karar vermişti.

Bu operasyonu gerçekleştirecek doktorunu bulmuş ve gerekli aşamalar için bu yolculuğa başlamıştı. Bu operasyon için ödenecek yüklü miktardaki parayı Trabzon'daki arsasının satışıyla sağlamak niyetindeydi. Bu satışın gerçekleşmesi için noterden sevgilisi Gökhan'a bir vekalet hazırlattı.

Gökhan arsanın satışı için yola çıktığı gün bir polis kontrolünde asker kaçağı olduğu anlaşıldı ve cezaevine gönderildi. Gökhan'ın asker kaçağı olduğundan habersiz Maviş, bunu öğrendiğinde evlilik hayallerine kavuşamasının uğradığı sekteye çok kızdı... Ama bu kızgınlık, Gökhanın tutuklu olduğu cezaevine gittiğinde karşılaştığı hayal kırıklığıyla karşılaştırılamazdı bile. Gökhan'ın karısı ve çocukları da ziyarete gelmişti.

Onun hayatında aldığı kadın olmak gibi bu kadar önemli bir karara rağmen, sevdiği adamın evli ve çocukları olduğunu gömek, yıllar önce abisinin onu cinsel kimliği yüzünden döverek evden attığı gün kadar ağır bir tokat olmuştu.

En kusursuz işlenen cinayetlerde, katilin duyguları öldürerek insanı yok ettiği gerçeğini onun itirafları bir kez daha ispatlamıştı.

Gittiği cezaevinde karşılaştıklarını anlatmak için yine o iç yakan derin nefesini göğsüne çekti..

Devam edecek