Amerikan Başkanlarının Yemin Törenlerinde Yaşanan İlginçlikler

Yemin törenlerinden unutulmayanlar...

Ayşın Savatlı Ayşın Savatlı
  1. Başkan Joe Biden’ın göreve başlayacağı bugün, Amerika, tarihinde olmadığı kadar farklı bir yemin törenine hazırlanıyor. 2020’de başlayan pandemi ile garipleşen tüm insanlık gibi Amerika da garipleşti. Hem insanların hem ülkelerin arasına mesafeler girdi; birlikteliklerin yerini yalnızlıklar aldı. Bu kopuşlar toplumlara da yansıdı. Yaşananlardan nasibini en çok Amerika aldı.

Irkçılığa karşı başlayan demokratik protestolardan, inandığı kalıbın dışındakine yaşam şansı vermeyenlerin otoriteyi elinde tutma çırpınışlarına kadar gün gün neler yaşandı. En sonunda hepimiz, Amerikan halkının evi olan Kongreye bağnaz, bencil ve kendini üstün sayan ayak takımının saldırılarına şahit olduk.

Tüm bu yaşananların sonucu olarak yeni başkanına hoş geldin diyecek Amerikan halkı, coşkusuz, renksiz bir geçiş törenine hazırlanıyor. Oysa Biden’ın seçimi kazandığının ilan edildiği 7 Kasım günü ne kadar da farklıydı ülkenin havası. Times Meydanı’nda bizzat şahit olmuştum Amerikan Rüyası’nın coşkusuna… Yine de herkes bilmeli ki rüya bitmedi… Hatta kabustan uyanmaya hazırlanıyor bu ülke… Sadece biraz zaman, biraz sabır…

Peki bugün, 20 Ocak günü nasıl geçecek? Joe Biden’ın yemin töreninde sadece bazı VİP’ler ve görevliler bulunacak. Milyonlar başkanlarını televizyonlardan sanal olarak izleyecek. Yüzbinlerin doldurduğu Washington D.C. National Mall Meydanını Amerikan bayrakları dolduracak. 200 bin bayrak… Koronavirüs yüzünden yitirilen Amerikalıların bile sadece yarısı kadar bayrak dalgalanacak meydanlarda… Demokrat mavileri ile Cumhuriyetçi kırmızılarının ayrıştığı toplumda mavi, kırmızı, beyaz bayraklar sağlayacak birliği, koruyacak Birleşmiş Devletleri…

Peki böyle farklı, garip, hüzünlü törenler ilk kez mi yaşanıyor? Aslında hayır; bu ilk değil. Biden’ın töreni birçok açıdan ilkleri barındırsa da, tarih boyunca Amerika’da çok değişik başkanlık törenleri yaşandı. Ben de bu yazımda sizlere onlardan bahsetmek istiyorum. Kimi komik, kimi acıklı tarihe kazınmış törenlerden…

Tüm dünyanın ilk kez televizyonlar sayesinde izlediği Harry Truman’dan, canlı yayınla şahidi olduğu Bill Clinton’a dek ve sonrasında nice olaylar yaşandı.

Bütün törenler Washington D.C.’de yapılmadı mesela… Amerika’nın ilk başkanı, kurucu babası George Washington yeminini New York City’deki Federal Hall’un önünde etti. Adresi Wall Street olan Federal Hall’un komşusu New York Borsası… Dünya’nın yönetimi işte tam buradan başladı. İdealler mi para mı diye sorgulamanın fitili belki de o gün yakıldı.

O güne dair ilginç bir anı ise başkanlık yemini için kullanılacak İncil’in olmadığının son anda fark edilmesiydi. Kendisi de saygıdeğer üstatlardan olan Washington’ın yardımına yakındaki Mason Locası’ndan temin edilen İncil ile yetişildi. Şimdi bu yazıyı okuyan bilmediğini bilmeyen bazı tutucu, bağnaz zihinler, Masonlar inançsız, onlarda İncil ne arar diye atıp tutacak ama o konulara bu yazımda girmeyi düşünmüyorum.

1829’da Andrew Jackson 20 bin taraftarı ile Beyaz Saray’da başkanlığını kutlamak için verdiği partide gecenin ilerleyen saatlerinde çıkan olaylarda katılanların birbirine saldırması nedeniyle Johnson çareyi Beyaz Saray’ın camından kaçmakta bulmuştu.

2021’de yaşanan güvenlik endişeleri de Washington D.C.’de ilk kez yaşanmıyor diyebiliriz. Başkan Lincoln’ün seçildiği 1860 yılında, Amerikan İç Savaşı yaşanmaktaydı ve Lincoln’e suikast tehditleri geliyordu. Dönemin köle ticaretiyle dolu iki eyaleti olan Maryland ve Virginia ile sarılı Washington’da kaygı had safhadaydı. Maryland’de Lincoln için hazırlanan suikast planları ele geçirildi, son anda alınan önlemlerle Lincoln kaçırıldı. 2021’de Trump taraftarının Kongreye saldırdığı gibi 1861’de de Lincoln karşıtı 300 militan kişi Cumhuriyetçilerin başkent Washington D.C.’deki parti binasını basıp kundaklamaya kalkışmıştı.

Böylesi korku dolu bir atmosferin içinde Başkan Lincoln, insan olma onurundan bahsederek köleliğe karşı çıkan konuşmasını yapıp yeminini etmişti.

Lincoln’ün yemin töreninin olduğu gün, 2000 kişilik asker grubu başkent Washington D.C.’ye gelip düzeni sağlamaya çalışmıştı. Şehrin o tarihteki nüfusuna orantılı olarak düşünüldüğünde, bu sayı bugün için 25 bin asker sayısıyla eşdeğer gelmektedir. Dolayısıyla Joe Biden’ın yemin töreni için alınan önlemlere en yakını Lincoln için alınan önlemlerdi diyebiliriz. Toplumu kucaklayıcı ve birleştirici tutumları ile benzeşen bu iki liderin kaderlerinin benzememesini tüm kalbimle diliyorum.

Başkan Lincoln’ün ikinci dönemi için gerçekleştirilen tören de yine tarih sayfalarında yerini almıştı. Başkan yardımcısı Andrew Johnson’ın viskiyi fazla kaçırıp sarhoş olunca yeminini tamamlaması 20 dakikadan fazla sürmüş; Lincoln utanan gözlerini kapatıp sabırla beklemişti. Tam bir ay sonra Johnson’ın yeniden yemin etmesi gerekti. Fakat bu sefer suikaste kurban giden Lincoln’ın yerine başkanlığa devam etmek için yemin edecekti.

Gerçekten de bazı başkanlık yeminleri içlerinde sadece hüzün barındırıyordu. John F. Kennedy suikasti sonrası 22 Kasım 1963’te Air Force One başkanlık uçağında yemin ederek göreve başlayan Lyndon B. Johnson’ınki de böyleydi mesela.

Kimi başkanın yeminiyse kusurlu sayıldı. Barack Obama’nın ikinci döneminde unuttuğu bir kelime yüzünden yemininin tekrar ettirilmesi gerekti.

Kimi yemin töreni ölümcül uzundu. Başkan Henry Harrison’un yağmurlu, buz gibi havada yaptığı 90 dakikalık konuşma bir ay sonra zatüree nedeniyle vefatına neden olmuştu.

Kimi buz gibi soğuktu… Ulysses S. Grant’in yemin töreninde buz gibi havadan donmayan ne şampanya ne yemek kaldı. Kanaryalara kadar her şey donmuştu.

Kimi yemin töreni kirliydi… Başkan Nixon’ın ikinci dönem yemin töreninde havada uçan güvercinler fazla yemden dolayı binlerce katılımcının üzerine unutamayacakları izler bırakıp, Amerikan siyasi tarihinde şansın yeniden tanımlanmasını sağladılar.

Kimi şanssızdı… John F. Kennedy’nin töreninde elektrik kaçağından podyum alev aldı. Bir şairin o güne özel Kennedy için yazıp okuyacağı şiir güneş ışığının cama yansımasıyla yanıp kül oldu.

Kimiyse Washington’ın tüm ciddiyetine inat eğlenceliydi… Bill Clinton, geleneksel bir geçit töreni yerine Reggae bandosu ile bir kayık içinde Elvis Presley taklidi yapan müzisyenler grubunun sahne almalarını istemişti.

Başkanlar da göreve gelme törenleri de tarihte izlerini bırakıyor. Kimi insanlık tarihinde bir leke gibi dururken kimi övünç kaynağı oluyor. Biden döneminin Amerika ve tüm insanlık için iyiliklerle dolu olmasını dileyerek New York’tan sevgilerimi gönderiyorum.