Peki polinükleotidler gerçekten cilt bakımını dönüştürüyor mu?
Estetik şirketi Dermafocus'ta çalışan Suzanne Mansfield, "Bir Benjamin Button anı yaşıyoruz" diyor.
Bu, Brad Pitt'in yaşı ilerledikçe gençleşen bir adamı canlandırdığı 2008 yapımı Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi filmine bir gönderme. Böyle bir etki pek olası görünmese de Mansfield, polinükleotidlerin onarıcı cilt bakımında öncü rol oynadığını söylüyor.
Küçük ama giderek artan sayıda araştırma ve klinik deney, polinükleotid enjeksiyonunun cildi gençleştirebileceğini, sadece daha sağlıklı hale getirmekle kalmayıp aynı zamanda ince çizgileri, kırışıklıkları ve yara izlerini de azaltabileceğini gösteriyor.
Fiyatı oldukça yüksek
"Estetik sektöründe vücudun zaten yaptığı bir şeyi güçlendiriyoruz. İşte bu yüzden çok özel" diyor. Ancak bu uygulamanın fiyatı oldukça yüksek.
Bir seans polinükleotid enjeksiyonu 200 ila 500 sterlin (11 bin ila 28 bin TL) arasında değişebiliyor ve birkaç hafta içinde üç seans yapılması tavsiye ediliyor.
Sonrasında klinikler, görünümü korumak için, genellikle her altı ay ila dokuz ayda bir tekrar yapılmasını öneriyor. Kliniğe döndüğümüzde, Abby'nin tedavisi neredeyse bitiyor. Kliniğin sahibi Helena Dunk, Abby'yi rahatlatmak için, "Yalnızca bir bölge kaldı" diyor Dunk, polinükleotidlerin son 18 ayda inanılmaz derecede popüler hale geldiğini söylüyor.
"Müşterilerimin yarısı gerçekten büyük bir fark gördüğünü söylüyor: ciltleri daha nemli, daha sağlıklı, daha genç hissediyor, diğer yarısı ise o kadar büyük bir değişiklik görmüyor. Ama ciltleri genelde daha gergin ve daha taze hissediyor."
Abby, klinikteki üç aşamalı bir tedavi kapsamında göz altı bölgesine enjeksiyon yaptırmış ve sonuçlardan gerçekten memnun. Çok sayıda küçük polinükleotid enjeksiyonu yapılmış ve bunun "oldukça acılı bir işlem" olduğunu söylüyor. Ancak göz altındaki koyu halkaların azalmasına yardımcı olmuş.