Sadece fragmanı izleyin, çünkü sadece o kadarı güzel..
Bu dönemde “Kadına Şiddet”le mücadele ederken,sevgilisi ile karısından kurtulmaya çalışan ve onu öldürmek için tuzaklar kuran evli bir adamın yaptıklarını mizahi bir dille anlatan inanılmaz kötü bir senaryosu olan film.
Yazım; konuyu “Kadına Şiddet’e” bağlamak değil ama film gerçekten olmamış.
Demet Akbağ’ın Haluk Bilginer’in inanılmaz tiyatrocular,müthiş oyuncular olduğunu yazmama gerek yok.
Fırat Tanış’a ise bayılırım. Tek başına bile saatlerce keyifle izlenir, izlendi.
Elçin Sangu da bu filmde rolünün hakkını vermiş.
Ama “9 KERE LEYLA”yı onlar bile kurtaramamış üzgünüm.
Ekranda sırf konuşmadan dursalar bile karşılarına geçip seyretmesi keyif veren oyuncular bir arada ama inanın keşke sadece dursalardı da bu film de rol almasalardı.
Film başladı, bekledim, devam ettim bekledim, 30 dakika ha birşey vardır izle dedim devam ettim, bu sefer dayanamadım atlata atlata izledim dur dedim yine dayanamadım atlatmaya devam ettim bari sonuna bakıyım dedim onu da izledim oh şükür bitti dedim.
Devam etmeseydin, izlemeseydin diyeceksiniz ama yorum yapmak adına sonuna kadar izledim.
Demet Akbağ, Haluk Bilginer ve diğer bütün oyuncuların tek tek oyunculukları harika her zaman öyleydi zaten, ama Filmin konusu kötü, anlamsız, saçma, gereksiz.
Üzgünüm ama “9 Kere Leyla” olmamış.