Güniz Sokak'taki ev hacizden nasıl kurtuldu?

Günümüzdeki bazı liderlerin, aslında sadece bir tanesinin çok büyük bir servetin sahibi olduğunu bilinirken rahmetli Süleyman Demirel'in yaşadığı bir dramı yazmamak olmaz.

Müşerref Seçkin Müşerref Seçkin

Yakınları dışında hiçkimsenin bilmediği bir olayı ilk kez açıklıyorum.

Demirel'le özdeşleşen ve Türk siyasi hayatının simgelerinden olan Güniz sokak'taki villa haraç mezat satılmaktan son anda kurtuldu.

Nasıl mı ?

Demirel, akrabalarından çok çekti. Yeğen Yahya Demirel'in "hayali ihracat" yaptığının ortaya çıkması siyasi itibarını çok zedeledi, eski Cumhurbaşkanı'nın.

Bir diğer yeğeni Murat Demirel'in skandalları da günlerce hatta aylarca manşetlerde kaldı.

Bilinmeyeni ise, Kardeşi Ali Demirel yüzünden de az kalsın oturduğu evi kaybedecek olmasıydı.

Hacı Ali Demirel, Yükseliş Koleji'nin sahibi bir işadamıydı. Bazı inşaat işleri de yapıyordu. 90'lı yılların sonuydu. Ali Demirel, kardeşi Başbakan olmasına rağmen iflas etti ve borçlarını ödemekte zorluk çekti.

Alacaklılar Ali Demirel'i sıkıştırıyor o da ödemenin bir yolunu arıyordu. Sonunda 3 kardeşin, Şevket, Ali ve Süleyman Demirel 'in ortak mülkü olan Güniz sokaktaki ev ipotek edildi.

Süleyman Demirel daha sonra Cumhurbaşkanı oldu ve Çankaya köşkünde yaşamaya başladı. Güniz Sokaktaki ev Demirel çiftinin yuvasıydı. Nazmiye Hanımın çiçekleri, ektiği küçük sebzeler ve kanaryaları o evdeydi ve zamanın first Leydisi zamanın çoğunu orada geçirirdi. Ali Demirel alacaklılarına olan borçlarıyla başedemedi ve Güniz sokaktaki evdeki hissesi de tehlikeye girdi.

Borç büyüktü ve kolayca kapanacak durumda değildi. Ama olayın duyulması, Güniz sokaktaki eve icra memurlarının gitmesi büyük bir skandala yol açacaktı.
Hemen aile biraraya geldi, imece usulu borç kapandı ve Güniz sokaktaki ünlü ev haraç mezat satılmaktan kurtuldu.

Bunu yazmamın nedeni kimseyi incitmek değil. Tam tersine, iş hayatında, her ailenin başına gelebilecek bir olayda, devletin tepesindeki bir kişinin devlet olanaklarını kullanmak yerine konuyu aile içerisinde çözmesiydi..

Bir telefonla tüm bankalar emrine amade olabilirdi, ama biliyorum yapmadı. Isparta'daki bazı mülkler bile feda edildi.

Süleyman Demirel de, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Ahmet Necdet Sezer gibi isimlerin ardından şahsi çıkarları için Devlet olanaklarını kullanmamasıyla siyasi tarihte yerini aldı.

Böyle siyasetçilere hasret kaldık son zamanlarda..