Abone Ol

İmamoğlu: İstanbul'da Dere Yataklarında Yüz Binlerce Nüfus Var

Batı Karadeniz'deki sel felaketleri ardından Kastamonu Bozkurt'a ziyarette bulunan İBB Başkanı İmamoğlu,

İmamoğlu Kastamonu'da Vatandaş ve Esnafla Dertleşti

Yaşanan sel felaketi sonrası afet bölgelerini ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kastamonu’da Nasrullah Meydanı’nda esnafı ve vatandaşları ziyaret etti.

Kastamonu’daki gibi dere kenarlarında bulunan yapılaşma örneklerinin İstanbul’da da olduğunu belirten İmamoğlu, bu konuda dere ıslahı çalışmaları yapıldığını söyledi. Bu tür yerlerde neler yapılması gerektiğini anlatan İBB Başkanı İmamoğlu şöyle konuştu:

“Şu anda mesela biz İstanbul’un en az 12, 13 noktasında dere ıslahı çalışması yapıyoruz. Ama o kadar birikmiş konular var ki. Mesela Ayamama’daki sorunu hemen hemen çözdük.

Şimdi hatta Ayamama çevresini komple yeşil alan şeklinde tasarlıyoruz. Ama bu tarz derelerde şu an dere yataklarında isim vermeyim, şu anda, 6, 7 tane yatakta yüzbinlerce nüfus yaşıyor. Tabi İstanbul’un su toplama kapasitesi ve yağmur oranları burası gibi değil. Burada çok daha büyük yağışlar söz konusu olabiliyor.

“EYVAH DEMEDEN, İNSANLARIMIZI MAĞDUR ETMEDEN ÇÖZÜMLER BULMALIYIZ”

Ama İstanbul başta olmak üzere bütün şehirlerimiz, bu tarz yani su baskını, sel, deprem, yangın, aklınıza ne gelirse tüm afetlere, afet öncesi hazırlık kısmına odaklanarak hareket etmeli. Mesela Kastamonu’dayız. Aynı riski taşıyan başka havzalarımız var mı? Başka dere yataklarımız var mı? O yataklar üzerinde kurulu ilçelerimizde öncü tedbirler ne alınabilir?

Bugün Bozkurt’ta mesela, resmen dere yatağına parsel üretilmiş ve bir daha yapılmış. Resmen görünüyor. Eski fotoğraflarda da var. Bu hatalar yapılmış. Kim yapmışsa geriye dönüp bakılmalı, hesabı sorulmalı. Bundan sonra yapılmaması için tedbir alınmalı. Başka ilçelerimizde bu tarz yerler var ise de devletçe, milletçe oralara tedbir alarak, bu tür afetler yaşandıktan sonra ‘vah vah, eyvah’ demeden oradaki canlarımızı, insanlarımızı mağdur etmeden çözümler bulmalıyız.”

(ANKA)