Abone Ol

Erdoğan: Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamam!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programa İstanbul'dan videokonferansla bağlanarak partililere hitap etti.

Erdoğan: Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamam!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. Hiçbirimiz davranamayız. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam. Aynı şekilde, Türkiye'nin son 14 yılının sorumluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak, AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna bu süreçte şahit oldum, inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin, farklı meşreplerin, ekollerin temsilcisi tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla parti genel merkezi önünde düzenlenen programa İstanbul'dan videokonferansla bağlanarak partililere hitap etti.

Kurucu Genel Başkanı olmaktan iftihar ettiği AK Parti ile olan hukuki bağını 27 Ağustos 2014'te olağanüstü kongrede kopartmak zorunda kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gün, tam 13 yıl sonra partimden ayrılıyor olmamın hüznünü ve milletimin tamamıyla kucaklaşacak olmanın sevincini birlikte yaşamıştım. Partimle bağım kopmuş olsa da partiyi birlikte kurduğum, bugüne kadar birlikte yol yürüdüğüm dava arkadaşlarımla gönül bağım, mücadele arkadaşlığım asla bitmemiştir, bitmeyecektir." diye konuştu.

"AÇTIKLARI ÇUKURLARA KENDİLERİ GÖMÜLDÜLER"

Farklı vesayet odaklarıyla giriştikleri saldırılardan sonuç alamayanların 2013 yılından itibaren yeni senaryoları devreye soktuğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gezi olaylarıyla toplumsal kaos denemesi yaptılar, tutmadı. Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış bir ihanet çetesi vasıtasıyla 17-25 Aralık darbe girişimini başlattılar ve oradan da netice alamadılar. Cumhurbaşkanının ilk defa, doğrudan milletin oyuyla belirleneceği 2014 seçiminde ülke siyasi tarihimizde örneği olmayan bir şekilde 13 parti bir adayı destekledi. Milletimizin yüzde 52’sinin desteğini alarak ilk turda bu mücadeleden de hamdolsun galip çıktık. Bu defa Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı ilçelerimizde bölücü terör örgütü eliyle silahlı bir başkaldırı teşebbüsünde bulundular. Açtıkları çukurlara kendileri gömüldüler. PKK ve DAİŞ’i kullanarakAnkara’da, İstanbul’da, diğer şehirlerimizde canlı bomba saldırıları yaptılar. Yine istedikleri neticeyi alamadılar."

"İSTİKLALİNE VE İSTİKBALİNE SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİ VERİLDİ"

"15 Temmuz 2016 gecesi ise ülke tarihimizin de kendi geçmişimizin de en alçak, en kanlı, en sinsi tehdidiyle karşı karşıya kaldık." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O gece Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bünyesine sızmış, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu bir grup asker müsveddesi ne yazık ki bu tür terörist, kendi milletine ve kendi devletine karşı darbe girişimi başlattı. Bu hainler, milletin imkanlarıyla alınan, devletin namuslarına emanet ettiği tankları, helikopterleri, uçakları, her türlü silahı yine millete karşı kullandılar. Milletimizle birlikte, omuz omuza vererek bu ihanet girişimini de akamete uğrattık. 15 Temmuz’da pek çok dava arkadaşımızı şehit verdik, çok sayıda gazimiz var. O gece meydanlarda AK Parti’lisiyle, diğer partilerin mensuplarıyla tek yürek, tek ses olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma mücadelesi verildi. 7 Ağustos İstanbul Yenikapı'da bir araya gelen siyasi parti genel başkanları ve her kesimden vatandaşımız ülkemizin önünde yeni bir kapının açılışının müjdecisi olmuştur. Türkiye’nin, birliği, beraberliği, kardeşliği konusunda açtığı bu yeni kapıya sonuna kadar sahip çıkacağına inanıyorum."

"FETÖ'NÜN KÖKÜNÜ KAZIMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR"

Gerekirse yıllarca kendilerinin bedel ödeyeceğini, millete bedel ödetmeyeceklerini dile getirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Yıllarca bu hassasiyetle hareket ettik, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Maalesef bu alçaklar o gece 240 evladımızı, 240 kardeşimizi şehit ederek, 2 bin 195 kardeşimizi yaralayarak, milletimize bedel ödetmişlerdir. Milletimize bu ihaneti yapanlardan hesap sormak ve FETÖ'nün kökünü kazımak boynumuzun borcudur." dedi.

"BU PARTİ GÖZYAŞINI SİLEN ELDİR"

AK Parti'nin 15 yıllık bir siyasi parti olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

Bu parti 15 yıllık bir parti olabilir ama bu partinin ve mensuplarının medeniyet davası bin 400 yıllık kadim bir davadır. Bu parti ve mensupları Anadolu coğrafyasında bin yıldır verilen mücadelenin bugünkü temsilcileridir. AK Parti'yi var eden ve yaşatan ruh, İstanbul'un fethinden Çanakkale'ye, İstiklal Harbi'nden 15 Temmuz'a kadar bu milletin iftihar vesilesi tüm dönemlerinin ruhudur. Bu parti sadece komşularımızda değil, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Kuzey Afrika'dan, Güney Asya'ya kadar dünyanın neresinde bir mazlum varsa hepsinin de akan gözyaşını silen eldir. Bu parti, ötekileştirmelerin, dışlanmışların, öz yurdunda parya muamelesi görenlerin ümitle çarpan yüreğidir."

"TÜRK MİLLETİNİN TAMAMINA KARŞI SORUMLULUĞUNUZ VARDIR"

AK Partililere büyük görevler düştüğünü vurgulayan Erdoğan, "15 Temmuz'a kadar, AK Parti'ye oy verenlerden aldığınız güçle tüm Türkiye'ye hizmet etmenin çabası içindeydiniz. 15 Temmuz'dan sonra ise hangi partiye oy vermiş olursa olsun artık Türk milletinin tamamına karşı kayıtsız, şartsız sorumluluğunuz vardır." dedi.

"ARTIK 15 TEMMUZ ÖNCESİ GİBİ DAVRANAMAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O başlangıcı meşum, bitişi zafer olan gecede hep birlikte şu gerçekleri gördük: Bu millet varsa biz varız, bu ülke varsa biz varız, bu devlet varsa biz varız, bu bayrak varsa biz varız, bu ezanlar, bu selalar varsa biz varız. İşte bunun için 15 Temmuz'da hepsine birden saldırdılar. Meclis'e saldırdılar çünkü milletin temsil makamıydı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne saldırdılar çünkü devletin temsil makamıydı. Polise saldırdılar çünkü bayrağın muhafızıydı, askerimize saldırdılar çünkü vatanın onlar koruyucusuydu. Karşılarına 'Allahuekber' diyerek çıkan insanlara saldırdılar çünkü ezanın ve selanın çağrısıyla oraya gelmişlerdi. Tüm bunlara şahit olduktan sonra artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. Hiçbirimiz davranamayız. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam. Aynı şekilde, Türkiye'nin son 14 yılının sorumluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak, AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna bu süreçte şahit oldum, inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin, farklı meşreplerin, ekollerin temsilcisi tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum."