İyi Parti lideri Akşener'in 2 Mart'ta cumhurbaşkanı adaylığının görüşüldüğü Altılı Masa toplantısında kendisine Kılıçdaroğlu'nun adaylığının dayatıldığını söyleyerek, ertesi gün yaptığı sert açıklamayla masayı terk etmesi Türkiye'nin gündemine oturdu. Partilerden çeşitli açıklamalar gelirken; masadaki liderlerden biri Sözcü yazarı Saygı Öztürk'e toplantıda yaşananları anlattı.
"Toplantının gündemi belliydi. Cumhurbaşkanı adayı dışındaki meseleleri kaç zamandır konuşuyoruz. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun konuyu açması üzerine ilk sözü DP Genel Başkanı Gültekin Uysal aldı. Uysal, daha önce kamuoyuna açıkladığı gibi adaylarının Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi. Diğer genel başkanlarda aday konusunda fikirlerini söyledi.
5 farklı aktör Kemal Kılıçdaroğlu'nu da katarak bir noktada tavır belirlemiş, Akşener'in ki dayatma olmuyor, bizimki dayatma oluyor? Var mı böyle bir şey?
Bu süreç daha makul, yapıcı, kolaylaştırıcı olmalıydı. Siyasetin sadece 2 parametresi yok. Pop star yarışması değil ki aday için anket yapılsın. Siyasetin bir dengesi var. Keşke olmasaydı böyle bir şey. Kimsenin oyu da kimsenin cebinde değil. Toplumun bir ortak kararı, şuuru var o istikamette işleyecek.
Toplantıda hepimiz konuştuk. İnsanlar fikrini söylemeyecek mi? Deprem dolayısıyla ötelenmiş bir gündem var. Akşener, “Ortak mutabakat konusunda yetki almadım” dedi. Yapılacak basın açıklamasında her kelime özenle seçildi 7-8 kez okunduktan sonra son şekli verildi. Gerilimli bir ortam yoktu. Toplantıdan sonra yemeğe geçildi, yaklaşık 1.5 saat yemek yerinde oturuldu. Öyle bir gerginlik falan olmadı yani.
6'lı Masa kurulduktan sonra yaptığımız toplantılarımızda farklı konular, düşünceler, farklı gerilimler oldu. Üretmemiz gereken enerjinin önünde bir sürü engeller yaşandı. Bunlarla ilgili bir şey söylemek istemem. Sonuçta yemekte de sohbet edildi, kalkıldı. Gerilimli bir kalkış olmadı.
CHP'li büyükşehir belediye başkanını aday göstermek istemesi doğru bir adım, yaklaşım değil. İYİ Parti'nin genel sekreterini aday göstermesi olur mu?
Akşener'in yaptığı konuşmada hepimizi suçladı. Bu ithamları kabul etmemiz mümkün değil. Çerçevesi çizilmiş, ülke bir sistem tercihi yapacak. Sistem içerisinde tercih yapılacak. Rejimin üreteceği maliyetlere katlanılacak mı, katlanmayacak mı? Katlanmayacaksa Tayyip Bey orada zaten."