Abone Ol

Akit: Ergenekon'un savcısı olmaktan gurur duyuyoruz

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Bülent abi bir laf atıyor. Cevap sadedinde, Tayyip Erdoğan bir gönderme yapıyor. Sonuçta biz üzülüyoruz" dedi.

Akit: Ergenekon'un savcısı olmaktan gurur duyuyoruz

Yargıtay'ın Ergenekon davasında hükmü bozmasını değerlendirirken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2008'de söylediği "Ergenekon'un savcısıyım" açıklamasına gönderme yaparak "Savcıyım, hâkimim diyen kim ne varsa herkes de kanaatlerini açıkça ifade etsin” diyen eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı eleştiren Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Bülent abi bir laf atıyor. Cevap sadedinde, Tayyip Erdoğan bir gönderme yapıyor. Sonuçta biz üzülüyoruz" dedi. Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Kemal Gürüz'ün YÖK Başkanlığı döneminde getirilen katsayı uygulamasını 'namussuzluk' olarak niteleyen Ali Karahasanoğlu, "Bu ahlaksızlığa imza atan Kemal Gürüz’ün yargılandığı Ergenekon davasının savcısı olmaktan ben utanmıyorum. Tam aksine gurur duyuyorum. Bülent abi utanıyorsa. Çekinmesin, açık açık söylesin" ifadelerine yer verdi.

Ali Karahasanoğlu'nun Yeni Akit gazetesinin bugünkü (24 Nisan 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Yok canım. Bülent abimiz bize dememiştir.

Onun işi gücü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a gönderme yapmak.

İşte bu kapsamda..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Ergenekon davasının avukatıyım” sözüne karşılık..

Erdoğan da, “Sen avukatı isen, ben de savcısıyım” demişti ya..

Bülent abimiz bu açıklamaya gönderme yaparak, “Savcıyım, hâkimim diyen kim ne varsa herkes de kanaatlerini açıkça ifade etsin” demiş..

Dikkat buyrun..

“Avukatıyım diyen kim varsa” demiyor.

“Savcısıyım, hakimiyim diyen kim varsa” diyor..

En azından objektif olmak için..

“Savcısıyım, hakimiyim, avukatıyım diyen kim varsa” da demiyor..

Dolayısı ile..

Direkt hedef alınan, Tayyip Erdoğan’dır..

Bu tespiti yaptıktan sonra..

Bu tartışmalardan duyduğum üzüntüyü dile getireyim..

Bülent abi bir laf atıyor..

Cevap sadedinde, Tayyip Erdoğan bir gönderme yapıyor..

Sonuçta biz üzülüyoruz.

“Kader arkadaşları, birbirlerine laf yetiştiriyorlar” diye..

O halde.. Hem Tayyip Erdoğan’ın bu gereksiz topa hiç girmemesi için..

Hem de, karınca kararınca.. Ergenekon’un savcısı rolüne, biz de zamanında yattığımızdan.. Halen de bu kanaatimiz değişmediğinden..

Fikrimizi açıklayalım.

Bülent abimize gerekli hatırlatmaları yapalım..

Bak Bülent abi..

Milletvekili olduğun Refah Partisi, 1995’de birinci parti olarak seçimden çıktığı halde..

Bütün partiler birlik olup, “RP’siz koalisyon” deklarasyonu yaptılar.

Hatta suratsız Mesut Yılmaz, ANAP’lı milletvekillerinin de baskısı sonucu, bir ara RP ile koalisyon görüşmelerine başlar başlamaz. Dönemin Genelkurmay Başkanı’ndan zılgıtı yedi.. Vazgeçti..

Siyasi partilere böylesine etki eden “derin yapı”ya karşı, savcı olmayı, siz niçin iğneliyorsunuz ki?

Ben şahsen, bundan gurur duyarım..

Darbecilerin yanında saf duranlara da..

“Allah basiret nasip etsin” derim.

Daha somut bir zulüm..

1999’da YÖK, katsayı namussuzluğunu başlattığında, kim vardı başında?

Kemal Gürüz..

Yüz binlerce imam hatipli, bu katsayı yüzünden, aslında puanı tuttuğu halde, istediği fakülteye gidemedi. Tıp fakültesine gidebilecek puan alan imam hatipliler, edebiyat veya eğitim fakültelerine ancak girebildiler..

Bu ahlaksızlığa imza atan Kemal Gürüz’ün yargılandığı Ergenekon davasının savcısı olmaktan ben utanmıyorum..

Tam aksine gurur duyuyorum..

Bülent abi utanıyorsa..

Çekinmesin, açık açık söylesin..

“İmam hatiplilere bu ahlaksızlığı yapan Kemal Gürüz’e açılan dava; haksızlıktır, vicdansızlıktır” desin..

Diyebiliyorsa eğer!

3-4 yıl değil, 30 yıl hapis yatsa Kemal Gürüz..

Hiçbir üzüntü duymam..

Gürüz’ün üzdüğü yüz binlerce öğrencinin karşısında.. 3-5 yıl hapis yatması ne ki?

Başörtü yasağının tüm üniversitelere yaygınlaştırılmasının da baş sorumlusu, Kemal Gürüz idi..

Dolayısı ile..

Birkaç yıl cezaevinde yatmakla, bu vicdansızlıkların hesabını ödediğini sanmasın..

Yüz binlerce üniversiteli, ahirette o şirret herifin yakasına yapışacaktır..

Bülent abimiz, Kemal Gürüz gibilerin avukatlığına soyunsa da!

Ergenekon’da başka kim vardı?

Rektör Fatih Hilmioğlu!

Onun  da cezaevinde kalmasından, ben hiç üzüntü duymuyorum..

Bu yasakçı despotun cezaevinde kalmasından dolayı, birisi hesaba çekilecek ise..

O kişi yerine gelsinler, beni hesaba çeksinler..

Bu yasakçı herifin de cezaevinde yattığı süre, işlediği suçun çok çok altındadır..

Bir isim daha vereyim..

Eski Jandarma Komutanı Şener Eruygur..

312 general davasını organize eden..

Kur’an kurslarını, “irtica yuvası” olarak tanıtan...

Suriye’ye Arapça öğrenmeye giden kız öğrencileri, özel tim göndererek alıp Türkiye’ye getirten..

Onları terörist gibi sorgulatan, vicdansız general..

Bu gaddarlığı haber yaptığımız için, Akit’e 500 bin liralık tazminat davasıaçtıran darbeci general.

Bülent abimize bir not da vereyim..

Bu komutan, Bülent abimizin TBMM Başkanlığı döneminde..

Bülent abimizin Başbakan Yardımcılığı döneminde..

Kendi özel avukatı aracılığı ile açtığı davayı bir kenara koyun.. Ona tabii ki Bülent abimiz bir şey yapamaz..

Ama bir de Hazine avukatlarına, Akit’e karşı dava açtırmıştı..

Şener Erugyur’a yaptığımız eleştiriyi, Jandarma Komutanlığı’na hakaretgibi göstermişti..

Jandarma Komutanlığı’na hakaretin de. Devlete hakaret olduğunu iddia edip..

Hazine avukatlarını üzerimize yollamıştı..

10 yıl boyunca o dava sürdü..

“Başörtülü kızlar haksız yere gözaltına alındı” haberimiz yüzünden..

Bülent abimizin hükümet üyesi olduğu yıllarda..

Bülent abimizin değil, Şener Eruygur’un sözü geçtiği için..

Öyle ki..

Eruygur emekli olmuş. Cezaevine girmiş.. Felç olmuş.. Aklı muhakemesini kaybettiği ileri sürülmüş.

Hâlâ o davada devam etti..

Şimdi söyler misin, Bülent abi..

Şener Eruygur’un sanık olduğu o Ergenekon davasının biz savcısı olmayalım da, nesi olalım?

t24