Abone Ol

Kulisleri hareketlendiren AK Parti iddiası!

Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, AK Parti ve MHP'nin gerçekleştirdiği Cumhur İttifakı'na kendi ismiyle katılmayı talep eden Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) AK Parti listesinden seçimlere gireceğini öne sürdü.

Kulisleri hareketlendiren AK Parti iddiası!

Türkiye, 24 Haziran'da seçimlere gitmeye hazırlanırken BBP'nin seçime nasıl gireceği netleşmiş değil. BBP, seçimlere Cumhur İttifakı ile beraber ve kendi adıyla girmek istediğini birçok kez belirtse de MHP'den veto yedi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı'nın “Cumhur İttifakı iki parti arasında olmalı" diyerek ittifakta istemediği BBP'nin lideri Mustafa Destici, "MHP’den bu konuda bize olumsuz yönde gelen bir şey yok" açıklaması dahi yaptı. Destici, en son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.

ABDULLAH GÜL ÇEKİLDİ ŞİMDİ NE OLACAK?

Yeni Şafak'tan Mehmet Acet'in, "Abdullah Gül çekildi şimdi ne olacak?" başlığıyla yayımlanan yazısında da BBP'ye dair bilgiler yer aldı. Yazının ilgili kısmı şöyle:"Büyük Birlik Partisi’nin seçimlere Cumhur İttifakı bünyesinde gireceği biliniyordu. Yeni bilgi, bu partinin amblemiyle değil, Ak Parti listesinden seçimlere girecek olması.Yapılan müzakereler sonucu, BBP’den 6-7 ismin Ak Parti listelerinde seçilebilecek yerlerden aday gösterilmesi konusunda mutabakat sağlanmış oldu.

ERDOĞAN HÜDA PAR BAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ

Ayrıca, seçilme ihtimali olan, ‘sınırdaki’ sıralamalara da Büyük Birlik Partisi’nden bazı isimlerin aday olarak gösterilmesi kararlaştırıldı."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen gün, Hür Dava Partisi (Hüda Par) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile yaptığı görüşmeyi de anımsatan Yeni Şafak yazarı, şu bilgileri de paylaştı:

KÜRTLERE VERİLEN MESAJ

"Bu temasın bir ittifak zeminine taşındığı söylenemez.Ama böyle bir görüşmenin yapılmış olması bile, iki bakımdan önem taşıyor:

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ve Kürt seçmenler nezdinde Ak Parti MHP ittifakından rahatsızlık duyanlara, Ak Parti’nin açtığı şemsiyenin salt milliyetçi çevreleri değil, çok daha geniş bir toplum kesimini kapsadığı mesajı verilmiş oluyor.

Hüda Par’ın hem siyaset zemininde yürümesi, hem de PKK’ya karşı aldığı pozisyon, devletin en tepesi tarafından hüsnükabul ile karşılanmış oluyor."