Abone Ol

İmamoğlu'na kurulan video kumpasının perde arkası

TürkiyeGündemi yazarı Enis Ersoy, CHP İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu'na yönelik video kumpasının nasıl ortaya çıktığını yazdı.

İmamoğlu'na kurulan video kumpasının perde arkası

İşte Enis Ersoy'un o yazısı:

Olay dün gece yaşandı. Habertürk’ün canlı yayınında gazeteci, Ekrem İmamoğlu’na, PKK ve Fetö ile ilgili mesajlarını sordu, İmamoğlu cevap verdi: “Gelin Türkiye’yi birlikte yönetelim. Sayın Cumhurbaşkanı, Ak Partililer, Türkiye’de birçok yeri CHP kazandı. Ne bekası, 82 milyon vatanseveri var bu ülkenin, terör örgütlerine karşı hep beraber dimdik ayaktayız.”

O karanlık, o ahlaksız eller fırsatı kaçırır mı; İmamoğlu’nun, “gelin Türkiye’yi birlikte yönetelim” dediği yerde görüntü kesilip servis edilirse, izleyen sayısız insanın, İmamoğlu’nun ülkeyi PKK ve Fetö ile birlikte yönetmek istediğine inanmaz mı?

İŞTE O KUMPAS VİDEOSU

Görüntüler yayınlanır yayınlanmaz sonuç verdi. Dükkanına girdiği bir esnaf İmamoğlu’na elini uzatmadı, sert sözlerle tepki gösterdi. CHP adayı, görüntülerin tamamını cep telefonunda izlettirmek istedi ama esnafı PKK ve Fetö ile ortak olmadığına bir türlü inandıramadı.

Ne diyordu Hitler’in propaganda bakanı Goebbels:

Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Yalanı sürekli tekrarlarsanız, bir süre sonra insanlar onun nereden geldiğini unutur, kendi fikri gibi benimser ve savunur.”

Kumpas kurmak dünyanın en alçak mücadele yöntemidir. Fetö yıllar yılı insanların hayatlarını bu tür kalleşliklerle kararttı. Sonunda büyük çoğunluğu layığını buldu, cezaevlerini boyladı. Peki bu yöntemlerin hala devam etmesi neyle açıklanabilir?

Daha da acı olanı, Fetö ile mücadele yürüttüklerini söyleyenlerin bu alçaklık karşısında sessiz kalmalarına ne demeli?

Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz günlerde twitter üzerinden Ekrem İmamoğlu’na yönelik protestolara tepki göstermesini herkes alkışladı. Peki bugün neden Ak Partililer suskun?

En başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ve tabi ki Binali Yıldırım’ın çıkıp “kumpas kurmak alçaklıktır, kabul etmiyoruz” demesi gerekmez mi?

Belli ki Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran’a kadar bu tür belden aşağı vuruşlarla çok mücadele etmek zorunda kalacak.

Tıpkı, YSK’nın “oy çalma yok” demesine rağmen, rakiplerinin hala oy hırsızlığı ile suçlaması gibi.

Enis Ersoy'un yazısını okumak için tıklayınız