Abone Ol

YouTube'da nasıl fenomen oldum?

Ömer Şanlı, her ne kadar başlıktaki ifadeyi sevmese de bir YouTube fenomeni. Youtube'da videoları yüz binlerce tık alan Şanlı, başarısının sırrını Zaman'dan Zeynep Kılıç'a anlattı.

YouTube'da nasıl fenomen oldum?

Gediz Üniversitesi Mimarlık bölümünde okurken, buranın ne kadar pahalı ve meşakkatli bir bölüm olduğunu fark edip videolar çekmeye başladı. Üniversite hayatını ve mimarlığı esprili bir dille anlattığı videolar çok sevilince, bazı firmalar kendisine reklam filmi bile çekti.

Gediz Üniversitesi mimarlık bölümü öğrencisi olan Ömer Şanlı, ‘Ağır Mimar' adıyla üniversite hayatını ve mimarlık eğitiminde karşılaştığı absürtlükleri anlattığı bir kanal açar. İlk birkaç ayda kanal, 2 bin aboneye ulaşır. Ağır Mimar'ı Youtube'da arama motoruna ‘mimarlık' yazınca ilk çıkan video olmaya getiren süreç ise mimarlık alanında en yetkin yayınlardan biri olan Arkitera'nın kendisini İstanbul'a davet etmesiyle başlar. Arkitera mimarlık konusunda bir etkinlik yapacağını söyleyerek Ağır Mimar'dan da burada bir konuşma yapmasını ister. Yine aynı sıralarda YouTube'da Fenomen olmuş kanalların yapımcısı olan Mediakraft ekibinden de bir teklif gelir. Şöhrete giden yolda basamakları birer birer değil, ikişer ikişer çıkmaya başlar böylece Şanlı.

Mimarlar neden egoisttir?

Arkitera'dan kendisine teklif geldiğinde çok heyecanlanmış Ömer Şanlı: “Ben ne anlatacağım ki mimarlıkla ilgili, daha birinci sınıftaydım o sıralar, bir şey bilmiyordum diye düşünmeye başladım. Videolarda ne yapıyor, ne anlatıyorsam onları anlatmamı söylediler. Kalabalığı görünce çok heyecanlandım ama her şey yolunda gitti.” Şanlı'nın ‘videolarda anlattığım şeyler' dediği; öğrencilik, mimarlık, dersler, gündelik hayat vs. gibi konular.

‘Okul çantamda ne var?', ‘Mimarlıkta bir gün', ‘Şehir dışında okumak', ‘Mimarlar neden egoisttir?' Ağır Mimar'ın 30'dan fazla videosundan birkaç tanesinin başlığı. Hatırlamışken kendisine soruyoruz, ‘Hakikaten mimar egosu diye bir şey var mıdır?' diye. Bütün samimiyetiyle cevap veriyor: “Mimarlık dediğiniz zaman ‘biraz ulaşılmaz karizması olan insan' geliyor akıllara. Mimar egosu dediğimiz bir şey de var. Zamanla bende de oluşacak bu belki. Çünkü çok zorlu bir eğitimden geçiyorsunuz. Mimar, mühendislik eğitimi de alıyor sanat eğitimi de.”

Videolarında el kol hareketlerini kullanarak anlattığı şekliyle ise şöyle: “Mimarlık okuyan kişi dört sene geçirdiği evrimle beraber müzikten, tarihten, felsefeden, fizikten, matematikten oradan da spora her konudan bahsedebilir bir hale gelir. Kısaca kafayı kırar. Artık ailesiyle, dostlarıyla oturup tek bir konudan bahsedemeyecek duruma geldiği için de kendini bir şey sanır. Ama bu onun değil mesleğin suçudur.” Şanlı'nın özellikle dikkat çektiği bir başka konu da mimarlık okumanın çok pahalı olması. Birçok videoda konunun dönüp dolaşıp kırtasiye masraflarına gelmesi ondan. “Normal bir insan kırtasiyeye gittiği zaman en fazla ne kadar harcar?” diye soruyor Ağır Mimar. 10 lira? 20 lira? 50 lira? diye devam ediyor ve cevabı kendisi veriyor gözlerini kocaman açarak: “Tam 90 lira” Bu durum rutin haline gelmiş bile. Bu arada Ağır Mimar çekimlerini odasında yapıyor. Bilgisayar, kamera ve iki tane de ışık kaynağı tüm ekipmanı. Evde çekim yaparken ilginç şeyler oluyormuş tabii. Mesela balkonlu oda kendisinin olduğu için bazen çekim yaparken annesi elinde çamaşır sepetiyle kameranın önünden geçebiliyormuş. Bir de bahçede besledikleri köpek ve evdeki papağanın sürekli çekime dahil olan sesleri var. Bir çekimin yaklaşık 40 dakika, montajının da bir-bir buçuk saat sürdüğünü anlatıyor. Öte yandan Şanlı, çekim öncesi hiçbir hazırlık yapmıyor, ne konuşup ne anlatacağını tamamen kameranın karşısına geçince belirliyormuş.

‘Ağır Mimar' adıyla mimarlık ofisi açalım sana!

Peki okul bitince ne olacak? Mimarlığın hayatında hep olacağını söylüyor üçüncü sınıf öğrencisi Ömer Şanlı. Ama küçük çaplı bu oyunculuk denemelerini de çok seviyor. Bu sebeple ‘youtuber' kariyeri de devam edecek. “Belki iş hayatına girince mimarlığı öğrenci olarak değil meslek sahibi olarak anlatmaya devam ederim.” diyor. Ailesi okul bitince kendisine ‘Ağır Mimar' adıyla bir ofis açma teklifinde bulunmuş. Şanlı ise ‘Ağır Mimar'ın bir mimarlık ofisi için doğru isim olup olmadığı konusunda emin değil. Şanlı, YouTube kanalından ufak ufak da olsa para kazanmaya başlamış. Ağır Mimar'ın olduğu bazı videoların izlenme sayısının bir milyonu aştığını fark eden büyük şirketler, kendisini reklam filmlerinde oynatıyor. Sırada birkaç büyük şirket daha var. Aldığı para da büyük ihtimalle okul masraflarına gidiyordur.

İstanbul bu yapılaşmayı kaldıramayacak

İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de son yılların en önemli gündem maddelerinden biri olan kentsel dönüşümden konu açıyoruz. “Böyle bir ortamda mimarlık yapacak olmak korkutmuyor mu sizi?” sorumuza uzun bir cevabı var Ağır Mimar'ın: “Başka bir ülkeye gittiğinizde şehir planlaması anlamında her şey bir düzen içinde. Ancak özellikle İstanbul'a baktığınızda her şey her şeyin içinde ve tamamen birbirinden alakasız bir yapılaşma var. Bir yerde gecekondu hemen yanında gökdelen. Evet bu bir süre daha böyle gidecek farkındayım ama İstanbul artık bunu kaldıramayacak ve o zaman bu yapı çökecek. Yeniden yapılması gerekecek. Bu olumsuzluk mimarlar adına bir şans olacak aslında.”

KAYNAK: ZAMAN