Abone Ol

Yaprak Dökümü'nün Ceyda'sından ''cinsellik dökümü''

Başak Sayan, uzun süren suskunluğunu Habertürk için bozdu. İşte, o röportaj.

Yaprak Dökümü'nün Ceyda'sından ''cinsellik dökümü''

Habertürk'ten Kutlu Esendemir'e konuşan Başak Sayan, cinselliğe bakışından da bahsetti.

Erotizmde sınırınız var mı?
Benim sınırım yaşadığım an ve ruh haliyle doğru orantılı. Bazen sadece bir bakış bile, en erotik görünümden daha etkileyici olabiliyor.

En erotik görünüm nedir peki?
Kendine güvenen ve kendi ile barışık bir kadın ya da adamdan daha erotik bir şey yoktur.

Neleri erotik bulursunuz?
Güç, en büyük afrodizyaktır. Kendine güveni ama asla kibiri değil, gururu ama asla egoya  dönüşmüş halini değil, kendini hesapsızca, samimiyetle karşındakine verebilmeyi, teslimiyeti ama asla bunu yaparken egemen olmaya çalışmayı değil, şefkati ama asla bir amaca hizmet edeni değil. Bunlar bana çekici gelen şeyler.

"Kadın olup erkeksi duygulara sahip" birini oynamak istiyormuşsunuz.
Evet, doğru. Eğer kendinize çok yakın birisini oynarsanız, yaratıcılığınızı ortaya koyamazsınız. Aslında her insanın doğasında olan hem kadın, hem erkek duygularını yaratan hormonlardır ve o iki hormon da iki cinste de mevcuttur. Bir erkeği oynamak, beni zorlayacaktı. Kadınsı gözüken bir kadın için çok kolay bir şey değil. Ama kimsenin bilmediği bir şey de var: Çok erkek bir yanım da vardır benim.

Nekrüt filminde de, "Cinsellik mi aşkı körüklüyor, yoksa cinsellik olmadan aşk olabilir mi?"yi sorguluyordunuz.
Bazen cinsellik aşkı körükleyen ve yürüten bir olgu olabiliyor, çünkü tutku yaratıyor. Bazen de bu olmadan da o kadar yoğun duyguları yaşayabiliyorsunuz. Bilemiyorum hangisi daha ön planda? Ama biraz da galiba doğru zaman, doğru insan ve doğru karakterle alakalı. Yasaklanan her şey yüzyıllar boyu konuşuldu, konuşulmaya da devam edecek. Ne kadar fazla yasak koyarsanız insanın önüne, o konuda ne kadar fazla konuşmak tehlikeli ve sınırda sayılırsa,  insanlar o kadar fazla konuşma, onun üzerine o kadar fazla gitme arzusu duyuyor. Cinsellik, doğal bir şey olarak algılanabilseydi; bu kadar fazla tecavüz, bu kadar fazla cinsel suç, şiddet olmazdı zaten.

ESAS PİŞMANLIĞIM YAPMAMIŞ OLDUKLARIM

Yaprak Dökümü'nün sizde bıraktığı iz ne?
Yaprak dökümü benim hayatımda çok çok önemli bir yere sahip. Çünkü kariyerimdeki en önemli durak oldu şu ana kadar. Çok şanslıyım, çünkü çok iyi bir ekiple, çok iyi bir yapımcıyla çalışıyorum. Mutluyum bu işte olduğum için.

Diziyi bu kadar konuşulur, bu kadar izlenirkılan şey nedir?
Şu anda çok kozmopolit bir hayat yaşıyoruz. Eski değerlerin hiçbirisi kalmadı. Şimdi İstanbul'da ya da etrafımızda yaşanılan hayattan bahsetmiyorum; her yerde bu böyle, Anadolu'da da . Bundan 20 sene önceki yaşayış tarzıyla, şu andaki yaşayış tarzı aynı değil. Eskiden insanlar bir masaya oturup babalarını beklerlerdi. Beraber yemek yerlerdi ve aile kültürü vardı Türklerin. Fakat günümüzde fast food, Amerikan hali bir tüketimle beraber ne yazık ki artık bunların hepsi şekil değiştirmeye başladı. Bir de "Özgürlük" adı altında yapılıyor bunların hepsi. Yaprak dökümü bize bu unutulan değerleri hatırlattığı için , hepimizin belleğinde yer alan sıcak hatıralarla örtüştüğü için bu kadar tutuldu . Herkes kendinden bir parça buldu içinde .

Yaprak Dökümü önümüzdeki sene nereye gidecek?
Vallahi açıkçası hani ben de çok bilmiyorum. Tabii ki de biliyorum ama bilmiyorum. Bunu söylemeyim. Bu bir masal. Ama çok çok iyi bir yazım ekibimiz var bizim ve her seferinde bizi çok şaşırtıyorlar. Ne zaman elime senaryoyu alsam şaşırıyorum ve satır aralarını çok güzel işliyorlar. Kitapta olan şeyleri oynuyoruz ama bir de kitapta olmayan şeyleri oynuyoruz; satır aralarını... Onları çok güzel doldurup çok güzel kaleme alıyorlar. O yüzden, ben de şaşırıyorum çoğu zaman.

Hayattaki en büyük yaranız ne?
Yıllar boyu hep şu endişeyle yaşadım: Bunu yaparsam insanlar ne düşünür? Duygularımı çok açık edersem sonunda çok mu üzülürüm?  Fakat şimdi anladım ki, "O ne der? Bu ne düşünür? Doğru mu yanlış mı? diye yaşadığım her şeyi kısıtlarken ve böylelikle yapmış olduğum herhangi bir şeyden pişmanlık duymayı kendimce önlemişken, esas pişmanlığım yapmamış olduklarımla ilgiliymiş. Bu pişmanlık da en acısıymış. Hayatıma giren herkesi delicesine bir aşkla sevdim. Hiçbir zaman belli edemesem de.

Habertürk