Abone Ol

AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in iddialarını canlı veren medya Mansur Yavaş'ın yanıtlarını hiç görmedi

CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in iddialarına yanıtı iktidara yakın medya tarafından görmezden gelindi.

Ömer Çelik'in iddialarını canlı veren medya Mansur Yavaş'ı hiç görmedi

CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkındaki 'sahte çek' iddiası ile açılan dava, dün Sabah gazetesi ve devamında iktidara yakın medya tarafından haberleştirildi.

Hakkındaki hapis cezasının kesinleşmesi durumunda seçilse bile belediye başkanı olamayacak olan Yavaş hakkındaki iddiaların 31 Mart seçimlerine kısa bir süre kala ortaya çıkması dikkatleri çekti.

T24'ün haberine göre; Dün AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Mansur Yavaş hakkındaki iddialarla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Çelik’in konuşmasını AKP'ye yakınlığıyla bilinen A Haber, Habertürk, CNN Türk, NTV, TGRT Haber, TRT Haber canlı yayında verdi.

Çelik'in "cevap vermesini" istediği Mansur Yavaş da konu hakkında bugün bir basın açıklaması yaptı. Ancak Habertürk'ün 11 dakikalık yayını dışında Çelik'in iddialarını canlı yayında veren bu kanalların hiçbiri Yavaş'ın iddialara yanıtını seyircileriyle paylaşmadı.

Demirören Medya Grubu bünyesinde bulunan Hürriyet gazetesinin internet sitesi de Mansur Yavaş'ın açıklamalarını verdikten kısa bir süre sonra kaldırdı. Hürriyet, sosyal medyada yapılan eleştirilerin ardından haberi tekrar sitesinde paylaştı.

İktidara yakınlığıyla bilinen Star gazetesinin internet sitesi de Mansur Yavaş'ın iddialara verdiği cevapla ilgili paylaştığı haberinde hiçbir ifadesine yer vermedi. Gazete, Mansur Yavaş'ın yanında oturan kişilerin isimlerini yazmakla yetindi.

NE OLMUŞTU?

İş adamı Necmettin Kesgin'in, kendisi adına düzenlenmiş 600 bin dolarlık sahte seneti zorla tahsil etmeye çalıştığı iddiasıyla Yavaş hakkında Aralık 2017'de "karşılıksız senedi işleme koyma", "tehdit" ve "şantaj" suçlarından savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, avukat olması nedeniyle Yavaş hakkında soruşturma yürütebilmek için Adalet Bakanlığı'ndan izin istemişti.

Bakanlık, dosya üzerindeki incelemesini seçimlere kısa bir süre kala tamamlayarak tamamlayarak, Yavaş hakkında soruşturma izni veren fezlekeyi geçen ay Başsavcılığa göndermişti.

Savcılık da soruşturmasını tamamlayarak Yavaş hakkında iddianamesini yazdı. 7 Mart'ta Ankara Batı 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamenin 8 Mart'ta mahkeme heyetince kabul edilmesiyle birlikte Yavaş'a dava açılmış oldu.

Savcılığın iddianamesinde, Yavaş'ın "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 ay ile 2 yıl arasında, "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçundan da 3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

Bu iddianın dün Sabah gazetesinin manşetinde yayınlanmasının ardından AKP Sözcüsü Ömer Çelik "haberin günlerdir medyanın gündeminde olduğunu" iddia ederek Mansur Yavaş'ın cevap vermesini talep etti.

MANSUR YAVAŞ'IN AÇIKLAMASI

Mansur Yavaş, bugün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Söz konusu bu iftiraları içeren bu iddialar birkaç ay önce bir yayın organında yer almış. Muhtemelen bütün basın yayın organlarına gönderilmişti. Avukatımız aracılığıyla mahkeme kararlarına ve o şahsın işlediği tüm suçları tekzip metni olarak yayınlamışlardı. Bu şahsın nasıl bir şahıs olduğunu herkes görmüştü. Çünkü mahkeme kararları dosya numaralarına kadar paylaşılmıştı.

"ÇARESİZLİĞİN VE İLKESİZLİĞİN SONUCU"

"O zaman gündeme almayıp anketleri görünce üzerine atlamaları açık bir çaresizliğin ve ilkesizliğin sonucudur. Söz konusu iftiraların yeniden ortaya sürülmesi karşısında cevap vermek için birkaç gün beklememizin iki tane sebebi var. Bir tanesi kumpasın ardında kimlerin olduğunu görmek ve onları teşhir etmekti. Kumpas aktörlerini gördük.

"Bu çukur siyasetin altında kimlerin olduğunu biz de millet de gördü. Hak yerini bulacak diye çıktığımız bu yolda alnımız ak yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz. Ankara halkının iradesi arkamızda oldukça hiçbir komplo bizi yolumuzdan alıkoyamayacak.

“ÖZHASEKİ VE ÖMER ÇELİK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”

İkinci bir sebep daha var cevap vermemiz için. TCK’ya göre, devam eden bir yargılama hakkında davayı etkileyecek yazılı ve sözlü beyanda bulunulamaz. Bulunulursa adil yargılamayı teşebbüs suçu oluşmakta ve bu suç, basın yoluyla yapıldığı taktirde yarı oranında artırılmaktadır. Bu nedenle yazılı veya sözlü açıklama yapmayı uygun görmedik. Hal böyle iken gerek haberi yapan gazete ve bu haberlere dayanarak kasıtlı olarak adil yargılamayı etkilemek isteyen başta Özhaseki ve Ömer Çelik olmak üzere haberi yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız.

Başkanlık yarışının başlamasından itibaren seçmenlerden gördüğümüz ve anketlerde önde olmamız rakibimiz tarafından olgunlukla karşılanamadı. Çeşitli yalan ve iftiralarla bu gerçeğin önüne geçilmek istenmiştir. Aday olmamdan itibaren türlü asılsız ifadelerle seçmen nezdinde itibarımız zedelenmek istenmiştir ve tutmamıştır. Ben bu olayları üçüncü kez yaşıyorum.

“2 ay önce mahkeme kararlarını tekzip metni yayınlamıştı gazete. Birkaç gün beklememizin sebebi var. Kumpasın sebebinin ardından kim olduğunu görmek için. Kumpas aktörlerini gördük. Kasıtlı olarak adil yargılamak isten Özhaseki ve haberi yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Aday olmamdan itibaren asılsız iddiaları ile seçmen nezdinde itibarımız zedelemek istediler. Duvarlara yazılan yazı hakkında da derhal şikayetçi oldum. Anketlerde önde çıkınca PKK ile irtibatımız olduğu algısını yaydılar. Yazan belediye çalışanı çıktı.

"Bu sefer PKK’lıları işe alacağımız iddiası ortaya atıldı. Bu kadar yalana rağmen anketlerde açık kapanmayınca, asılsız iddialara devam ettiler. Mal beyanının istemem nedeniyle ortaya çıktı bu iddia. Rakibim mal beyanından kaçmak için böyle bir yolu tercih etti.

"Bu şahsın senetteki imzasının sahte olduğu ortaya çıkmıştır. Asıl mağdur benim. Suçun mağdurunu suçlu ilan etmeyi nasıl başarıyorlar. Ne kadar ahlakidir. Her iki tarafta birbirini kullanmaktadır. Rakibim bana çamur atmak için bu şahsı kullanmaktadır.

"Aslı varken neden sahtesini versin avukat deyince, bilmiyorum demiş.

"Bu sahte senedi bana bilerek verdiği için 4 sene hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Şantaj da var dosyada. Eğer icraya verirsen şöyle yaparım gibisinden dosyada belgeler de var. Ayrıca benimle yaptığı tüm görüşmeleri gizlice kaydetmiş. Bunlardan toplamda 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Sayın Ömer Çelik bu şahıs için saygın bir iş adamı diyor ya, bu şahıs kendisi hukuk fakültesinden ayrılmış zamanında ve afla da geri dönüyor. Staj yaparken okul ÖSYM'den gelen belgesi sahte bir şekilde 100 puan artırarak Gazi Üniversitesi'nde geçiş yaptığını ortaya çıkarıyor. Bunun da mahkeme kararı hepinizin önünüzdedir. Dosyaya intikal eden belgelerden anlaşılıyor ki bu 'saygın' iş adamı çocuk istismarından yargılanıyor. Aynı zamanda şizofren raporu var.  Hiçbir ilişkim olmadığı demesine rağmen ıslak imzalı ikrarı da orada. Bu sahteci şahıs ne amaçlıyor? Karar onanırsa hapse girecek. Ayrıca diğer istismar dosyasından da ceza alması yüksek. Hapse girmekten kurtulmak için rakiplerimizin adalet gücünü kullanmak için harekete geçiyor. Ona bu imkanı verenlerin yüzlerine silemeyeceği bir kara leke olarak kazınmıştır. Siyasileri avuçlarına alanı da, bundan medet uman siyasileri de ilk defa gördüm. Siyasi rant uğruna sığınılan bu şahsın ağzıma almaktan utanacağım suçları vardır. Dün parti sözcüsü dedi ki inceledik dedi. Avukatım burada, neden incelediniz tekzip kararlarının içerisinde bu bilgilerin hepsi var. Eğer bunları bilerek yapıyorsanız durum çok daha fecaat. Mansur Yavaş'ı lekelemek için ne yapacaksınız? Devam eden davalar var, yaptığınız suç. Onu çocuk istismarı davasından beraat ettirmek için mi kolluyorsunuz? Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Bu şahsa sahip çıkıyorsunuz. Bir koltuk uğruna böyle sabıkalı, konusuz suç oluşturan birinin arkasına sığınması, onu televizyonlara çıkarması, beni karalaması acizliktir.

"Bu şahıs ne amaçlıyor? Kurtulmak için hem medyayı hem rakiplerimizin adalet üzerindeki etkisini kullanmak için harekete geçti. Bu adamın suçlarını bilip hareket ediyorsanız durum vahim. Bu şahsın bir an önce tutuklanması gerekirken bir seçim uğruna onu savunuyorsunuz. Onu televizyonlara çıkarması tam bir acizliktir. Kampanyamı hukuk çerçevesinde devam edeceğim. Hükümlü bir suçlu ile hareket ediyorlar Ergenekon’daki gibi. Savcılık tarafından kovuşturmaya gerek yok denmişken 1 yıl önce benimle ilgili şikayette bulunuyor şahıs. Soruşturma izni verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir diyor savcı. Bir sene boyunca araştırılmış. Adalet Bakanı, apar topar dosyayı geri gönderiyor. Soruşturma savcının elinden alınıyor. Yeni savcı suçun türünü değiştiriyor. Savcı KPSS konusunda sıkıntılı. Hakkımızda açılmış bir dava yok.  Suç vasfını nasıl değiştiriyor.

"Zorlama bir şekilde seçime girerken bizi zora soktuklarını düşündükleri işlere giriyorlar. Bunlar daha önce Türkiye'de denendi. Bundan tecrübe almaları gerekiyordu. Bu tecrübenin mağdur edilen insanlara nasıl yaradığını da bilmeleri lazım. Bu zavallı ayak oyunları sahadaki tükenmişliği ele vermiştir. Bir türlü mal beyanında bulunamamak ve seçim kampanyası için böyle küçük oyunlara başvurulmuştur.

"Temiz siyasetçiler istiyoruz diyor Ömer Bey. Ama bunu ispat etmesi için mal beyanını kamuoyuyla paylaşması lazım. Hiçbir şekilde kaçmasına ve sahteciler üzerinden gündemi değiştirmesine izin vermeyeceğiz. 'FETÖ'ye yardım ve yataklıktan çoktan yargı önünde olması gereken, şehitlerimizi küçümseyen bir kişi için Ankara feda edilemez. Rakibimin çamur siyaseti yapması, hükümlü bir sahteciden medet ummasına cevabı Ankaralı seçmen sandıkta verecek.

"Biz anket sonuçlarını görünce rakibimizin çamur siyaseti yapacağını biliyorduk. Ancak savunmaları durumunda yarın çocuklarının yüzüne bakamayacakları bir suçluya sığınabileceklerini düşünememiştim. Kendilerine sesleniyorum, cinsel istismardan, sahte evraktan davaları süren bu şahıs beraat edince mutlu mu olacaksınız? Himayenize aldığınız bu şahıs mahkumiyet kararı kesinleşince kaçarsa milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?