Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan F.A., “Çok üzüldük. Zaten benim kızım bunu bir ömür taşıyacak. Bu adamın dışarıda olduğunu bilerek taşıması bambaşka bir şey” dedi.
F.A., “Üç yıl oldu, biz hâlâ acısını yaşıyoruz. Bizim kurulu düzenimiz vardı. Beni tarikatçılar uyuşturucu bağımlısı ilan ettiler. Kızımı istismar ettiğimi söylediler. Eşime ‘kötü kadın' diye iftira attılar. Çocuklar duymamazlıktan geldiler, alıştılar. Ben alışmadım. Biz acısını taşırken, dışarıya çıkacağını öğrendik” diye konuştu. Söz konusu yargı düzenlemesine de tepki gösteren F.A., şunları kaydetti:
“Kader mahkumlarını bir tarafa bırakalım, suçluların cezasını çekmesi lazım. Mesela ben kader mahkumu olacağım, onu söyleyeyim. Şağban'ın dışarıya çıktığı gün yüzde 99,9 kader mahkumu olacağım.”
F.A., “Karşınızda Adalet Bakanı olsaydı ona ne söylerdiniz” sorusuna da infaz düzenlemesini kastederek, “Bu kadar basit olmamalı. Çünkü suç işlemeye insanları teşvik edecek. Herkesin yaptığı yanına kalacak. ‘İstediğim suçu işlerim, nasılsa kanun çıkar, beni kurtarır' diyecekler” yanıtını verdi.