Abone Ol

Ümit Özdağ: Kemal Bey, attığı imzayı inkâr edecek insan değildir

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, seçimden önce iki bakanlık ve MİT Başkanlığı talebinde bulunduğunu iddia ettiği CHP'den yalanlama gelmesinin ardından, "Ben bu gece bunun kapanacağını düşünüyorum. Kemal Bey attığı imzayı inkâr edecek insan değildir" diye konuştu.

Ümit Özdağ: Kemal Bey, attığı imzayı inkâr edecek insan değildir

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda desteklediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları gizli anlaşmada, İçişleri Bakanlığı, iki bakanlık ve MİT'i alacaklarını söyleyen Özdağ, "İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlık yazılı ama MİT konusunda sözlü olarak konuşuldu. Eğer 28'nde seçimi kazansaydı ben İçişleri Bakanıydım. İki arkadaşım bakandı. Kemal Bey imzaladığını inkâr eder mi? Diğer iki bakanlık için Kemal Bey'le konuştuk, bir karar vermediğimiz için o bakanlıkları açıklarsam doğru olmaz" dedi.

Habertürk'te Eren Eğilmez'e açıklamalarda bulunan Özdağ, özetle şu ifadeleri kullandı: 

"CHP bizim çizgimize bu konuda son 15 günde geldi. 15 Mayıs'tan itibaren geldi. Sayın Kılıçdaroğlu beni 14'ü gece araması gerekirken 6 gün sonra aradı. 14 gün vardı zaten. Protokolün hazırlanması, görüşülmesi, çalışılması son 3,5 günde oldu, imzalandı. CHP Gençlik Kolları bir tweet atmış, sığınmacılar gitsin vs. diye. Ben de 'gençler gidecekler ben İçişleri Bakanı olarak imzalayacağım' dedim. O gün protokol imzalanacaktı. Eğer Zafer Partisi, AK Parti ile yaptığı görüşmelerde İçişleri Bakanlığı'nı talep etmişse şart olarak ve Anadolu Kalesi projesini talep etmişse, Kemal Kılıçdaroğu'nu desteklemek için biçki, dikiş, nakış kurslarını talep etmiş olabilir mi? Neyi talep ettik? Çok açık; İçişleri Bakanlığı. Detaylara girmiyorum, iki bakanlık ve Milli İstihbarat Teşkilatı.

Biz Millet İttifakı ile hiçbir zaman birlikte olmadık. Parlamenter sistemine geçiş belgesini cumhuriyetin kuruluş esaslarını reddedici belge olarak görüyoruz. O belgenin dini hürriyetlerle ilgili düzenlemelerin öngörüldüğü bölümde yapılan açıklamalar milli ve üniter devleti yok eden açıklamalardır. Biz CHP genel başkanı ve onunla yaptığımız protokolde ilkeler çerçevesinde destek verdik. 66. madde hiçbir şekilde metine alınmamış. Aksine bunlar değiştirilmeli, sorgulanmalı diye açıklamalar yapan genel başkanlar vardı. Biz üç görüşme yaptık. Daha önce hiç görüşmedik. CHP Sözcüsü yoktu. Faik Bey'in söylemiş olduğu kendi aralarındaki iletişim sıkıntısıdır. Protokol imzalarken Kemal Bey'in danışmanı orada, benim de genel başkan yardımcım orada. Sayın Öztrak, deneyimli bir politikacıdır. Kemal Bey'le görüşmüş olsaydı böyle bir açıklama yapmazdı.

İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlık yazılı ama MİT konusunda sözlü olarak konuşuldu. MİT'le ilgili yazılı bir şey yoktu. Kimse şunu söylemesin, bu gizli bir anlaşmaydı diye. Eğer 28'nde seçimi kazansaydı ben İçişleri Bakanıydım. İki arkadaşım bakandı. Kemal Bey imzaladığını inkar eder mi? Diğer iki bakanlık için Kemal Bey'le konuştuk, bir karar vermediğimiz için o bakanlıkları açıklarsam doğru olmaz. Protokolde İçişleri Bakanlık ve iki bakanlık yazıyor. Adını koymadık. Değişik bakanlıkları konuştuk; fakat o konularda bir karar vermedik. Hangisi olacağı konusunda. Bazı bakanlıkların bölünmesi söz konusuydu. Bizim talip olduğumuz başka bir bakanlık var, bölünmesi söz konusu değildi. O konuda el sıkışma olmadı. Anlaşma İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlığın sayısı üzerinde yapıldı. Yazılı mutabakat metni bende ve Kemal Bey'de var. Protokol zaten Millet İttifakı ile Zafer Partisi arasında değil. CHP adına Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi adına Ümit Özdağ tarafından imzalanmıştır.

Görüşmelerle ilgili tutanak düzenlemedik; sadece protokol var. Bir de üzerinde çalıştığımız protokol var. Kemal Bey ve benim el yazısıyla değiştirmeler yaptığı tutanak var. O duruyor. Sonra onlar temize çekildi imzaladık. Hiç kimse şöyle bir şey söyleyemez; ortada bir büyük seçim ittifakı var. Bu ittifak sonunda Türkiye'nin Cumhurbaşkanı belirleyecek. Zafer Partisi herhangi bir şart ileri sürmeden, temel ilkeler dışında, karşılıksız bu sürecin içerisinde yer almadan, görev üstlenmeden destek verdi. Hayır! Sığınmacıların ve kaçakların geri gönderilmesi konusunda bizim kendimiz dışında kimseye güvenimiz yok. Ancak o protokolde bizim yapacağımız ifade edilirse çözülürdü, biz de öyle yaptık. Bu seçimde değişik ittifaklar oldu. Hem Cumhur hem Millet İttifakı ittifaklar yaptı. CHP kendi listelerinden DEVA'yı, Saadet'i Meclis'e soktu. Dört partiye 39 milletvekili alarak, Millet İttifakı'nı desteklediler. İkinci tura kaldığı zaman Zafer Partisi de CHP Genel Başkanı'nı destekledi. Desteklerken, 'Biz ne bakanlık bir şey istiyoruz, biz sizi öylesine destekliyoruz' mu dedi? Bu siyasetin doğasına aykırı. Bunun üzerinden çok fazla tartışmaya gerek yok. Ben bu gece bunun kapanacağını düşünüyorum. Kemal Bey attığı imzayı inkâr edecek insan değildir."