Abone Ol

Türkiye'nin en genç yazarı! Aytuğ hep 17 yaşında!

Henüz 17 yaşında olan lise öğrencisi Aytuğ Akdoğan, 3 yıldan bu yana kaleme aldığı ve internet sitesinde yayınladığı denemelerini bir kitapta topladı.

Türkiye'nin en genç yazarı! Aytuğ hep 17 yaşında!

Aytuğ Akdoğan, Türkiye'nin belki de en genç kalemi... Yaşıtları ders kitaplarıyla cebelleşirken, öğrenciliği ve yazarlığı birlikte yürütebileceğini kendine ve ailesine kanıtlamak istedi. Henüz 17 yaşında olan lise üçüncü sınıf öğrencisi Akdoğan, 3 yıldan bu yana kaleme aldığı ve internet sitesinde yayınladığı denemelerini bir kitapta topladı. İngilizce, İtalyanca bilen, yüzme ve basketbol sporuyla ilgilenen Aytuğ, gündemi yakından takip ediyor, ülkenin içinde bulunduğu karamsar tabloya rağmen 'kavgasız bir gelecek' umudunu taşıyor. Emekli binbaşıyla emekli bir bankacının iki çocuğundan biri olan Aytuğ, kişisel kaygılarını, anne babasının yaşadığı sorunları, kadınerkek ilişkileri ve din felsefesini "Ben Hep 17 Yaşındayım" adlı 142 sayfalık kitabında anlatıyor. Kitapta çeşitli başlıklar altında insan ilişkileri, aşk, mutluluk, umutsuzluk, gezip gördüğü, tanıdığı insanlara dair 25 ayrı yazı bulunuyor. 10 bin adet basılan Remzi, İnkılap, Alkım gibi büyük kitapevlerinde satılan "Ben Hep 17 Yaşındayım", iki haftada bin 500 adet sattı. İstanbul dışındaki kitapevlerinden talepler geldiğini söyleyen Aytuğ, ilgi karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor. "Bir çocuğun yazdığı kitabı kim okumak ister ki? diye düşünmüştüm" diyor. Genç yazarın hedefinde 2 yıl sonra fantastik bir roman yazmak var.

ANNE: 'EYVAH REZİL OLDUK'
Annesi Ayşecik Akdoğan ise kavgalarını kitabına konu eden oğluna biraz kırgın. "Daha okumadan alıp komşulara götürdüm. 'Oğlumun kitabı çıktı' diye. Sonra fark ettim ki, eşimle ettiğimiz kavgaları bile yazmış. 'Eyvah rezil olduk' dedim. 24 yıllık evliyiz. Biz kavga ederken o odasına çekilip yazmış. Artık daha dikkatli davranıyoruz" diye konuştu. Kitabın Aytuğ Akdoğan için bir önemi de 12 Eylül sonrası Ankara'da 'siyasi suçlu' denilerek asılan 17 yaşındaki Erdal Eren'e ithaf etmiş olması. Hayat hikâyesi onu çok etkilemiş. "Yapılan haksızlığa inanmak istemedim. O yüzden bu kitap onun anısına yazıldı" dedi