Abone Ol

Türkiye O Oteli Konuşuyor: Kim Bu Yeni Sahip?

Sözcü Gazetesi yazarı Aytunç Erkin, köşesinde Odatv'de yer alan Paramount Otel'in yeni sahibi haberine yer verdi ve “Kim bu Şaban Kayıkçı?" diye sordu...

Türkiye O Oteli Konuşuyor: Kim Bu Yeni Sahip?

Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker, yayımladığı videolarda, Bodrum'da lüks otellerde tatil yapan isimlerle ilgili iddialarda bulunmuştu.

İddialara göre; Veyis Ateş başta olmak üzere birçok gazeteci, yargı mensubu, bürokrat Paramount Otel'de ücretsiz tatil yapmıştı.

Bodrum’daki otel Türkiye’nin gündemine oturdu. Odatv, söz konusu otelin yeni sahibinin Şaban Kayıkçı olduğunu açıkladı.

“KİM BU ŞABAN KAYIKÇI”

Sözcü Gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü köşesinde, Odatv’nin haberine yer verdi.

Erkin yazısında, Paramount Otel’de neler yaşandığını aktardı.

Sözcü yazarı Erkin’in yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Kim bu Şaban Kayıkçı?

İki gün önce Odatv'de okudum. Gazeteciliğin, genç ve yüz akı isimlerinden Sami Menteş'in özel haberi. İddialara bakalım: Sezgin Baran Korkmaz, hakkında başlatılan soruşturmadan sonra yurt dışına kaçtı. Şu an firari durumda…

Bazı şirketlerine el koyuldu. İddiaların odağındaki Paramount Otel ise, ‘Duja Otel' grubuna dahil oldu ve ismi Be Premium olarak değiştirildi. Otelin yeni sahibi ise Şaban Kayıkçı isimli bir işadamı… Devam edelim…

Bodrum Paramount Otel'in yakınında bulunan Kervansaray Otel, Bodrum'un önemli turizm tesislerinden biriydi. Kervansaray Oteli'nden Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na yapılan açıklamada, otelin 4 Ağustos 2015 tarihinde 10 yıllığına kiraya verildiği açıklanmıştı. Yıllık ise 1 milyon 8 bin dolar kira bedeli alınacağı belirtilmişti.

Turizm dünyasında kira anlaşması tartışılırken, SBK planını devreye sokmuştu. Bodrum Kervansaray Oteli'ne ödeyemediği borçlarından dolayı haciz konulmuştu. Oteli, değerinin neredeyse yarı fiyatı olan 47 milyon TL'ye alan Mega Varlık şirketiydi. Şirketin sahibi ise Jacob Ortell Kingston'du. Yani ABD'de FBI'nın soruşturduğu, Korkmaz'ın da ilişkide olduğu kişilerden biri…

İddiaya göre, Mega Varlık, otel yönetimine borç vermiş, daha sonra da temlik alacaklısı olarak, oteli yarı fiyatına almıştı. Sezgin Baran Korkmaz, Mega Varlık üzerinden kiraladığı otelin sahibi olmuştu. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra, 463 odalı otelin yeni sahibi Mega Varlık, 2018'de otelin satışı için bir dizi görüşmeler yürütmeye başlamıştı.

Dev otel Diyarbakırlı olan, farklı sektörlerde faaliyet yürüten Şaban Kayıkçı'ya 30 milyon Euro'ya (o dönemli kurla 225 milyon TL) satılmıştı. Kısa zamanda gerçekleşen iki satış işleminin arasındaki fark ise yaklaşık 180 milyon TL olmuştu. Yeni patron Şaban Kayıkçı ise otelin adını Duja olarak değiştirmişti.

SORU ŞU: Kim bu Şaban Kayıkçı?”

“İLK OPERASYON NE DEMEK”

Aytunç Erkin, yazısında ayrıca şunları kaydetti:

“Bir internet sitesine röportaj verdi Sezgin Baran Korkmaz… Yani SBK…

Kendisini şöyle tanımladı: ‘… Kimseye benzetmiyorum. Tanrı'nın beni çok özel yetiştirdiğini düşünüyorum.’

‘Tanrı'nın özel yetiştirdiği’ SBK nasıl büyüdüğünü de şu cümlelerle anlatıyor: “… Stresli varlıklara yatırım yapmayı öğrendim. Aslında kutsal bir iş yapıyorum. Adam fabrikayı batırıyor, fabrika kapanacakken ben satın alıyorum, işçiyi, sistemi, markayı kurtarıyorum. Aslında ben bana göre bu şirketler için süper kahramanım. Sezgin Baran Korkmaz Vakfı diye bir vakfımız var. Bir de o vakfın sahibi olan Amerika'da Robin Hood vakfı var.’

Ve geliyoruz can alcı cümleye: ‘…Yol arkadaşlarım çok iyi. Ben fikri veriyorum, onlar yönetiyorlar. İlk operasyon benden gerisi onlardan yani.’

Açalım… ‘İlk operasyon' ne demek?

“ANKARA'DA ‘ABİLER' OLMADAN KİM BU KADAR BÜYÜYEBİLİR”

Örneğin… 2015'te… İngiliz AIM fonu yatırım için SBK'yı buluyor! İngiliz fon, SBK'nın bulacağı krizdeki Türk şirketlerine yıl sonuna kadar 410 milyon dolarlık yatırım yapacağını açıklıyor. ABD ve İngiliz fonlarını arkasına alan SBK, 31 Mart 2015'te şu değerlendirmeyi yapıyor:

‘… Fonlar genellikle yılda yüzde 8-10 net kazançla yatırım yapıyor. Ama batık şirkete yatırım yaptığı için çok daha fazla kazanacak. Çünkü biz ‘ölü fiyatına' batık firmayı alıyoruz. Almak üzere ön anlaşmasını yaptığımız tekstil, turizm ve otomotiv yan sanayi şirketinde biz küçük ortak olacağız, ancak yönetim tamamen bizde yani SBK'da olacak. 4 yılın sonunda fon çıkarken şirketi elden çıkardığımızda fon yatırdığı parayla yüzde 8 değil yüzde 100 kazanmış olacak.’

Bu sadece bir örnek… Yani… SBK, şirketler zor duruma düşünce ya da hissedarlar arasında sorun çıkınca ve borçlar da ödenemez duruma gelince, hatta iflasın eşiğine gelindiğinde bu adam, şirketleri “kelepir” fiyatına satın alıyor.

Akla sorular geliyor:

SBK'nın tanınırlığını kim sağladı? Ankara'da ‘abiler' olmadan kim bu kadar büyüyebilir? Tekstil, otomotiv, turizm…”