Cumhuriyet yazarı Jale Özgentürk'ün yazısı şöyle:
Atlas Global’in çalışanları ETS Tur’un önündeki direniş çadırından yaka paça gözaltına alındı
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Bodrum’un 100 milyon dolar yatırımla açılan en güzel otellerinden birini satın aldı. Küs olduğu kardeşi Ali Murat Ersoy’un iflas eden şirketi Atlas Global’in çalışanları ise bir umut Bakan’ın dikkatini çekmek istemişlerdi, olmadı.
Kadıköy’de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un şirketi ETS Tur’un önünde bir direniş çadırı vardı beş gündür.
Şubat ayında iflas eden Türkiye’nin ilk özel havayolu şirketlerinden biri olan Atlas Global’in maaş, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamayan şirket çalışanları açmıştı çadırı.
Aslında bakan Mehmet Ersoy’un değil, küs olduğu kardeşi Ali Murat Ersoy’un mağdurlarıydı onlar. Bir umut Bakan Ersoy’un dikkatini çekip alacaklarını kurtarmaktı amaçları.
Dün çadırları polis tarafından kaldırıldı. Aralarında yöneticiler, pilotlar, hostesler, yer hizmeti çalışanları yer alıyordu.
Son günlerde Bodrum’un 100 milyon dolar yatırımla yapılan en güzel otellerinden birini, Hilton Türkbükü’nü satın alan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a sesleniyorlardı. Dün polis tarafından eylemleri bitirilen o çalışanlar, 200 milyon dolar borçla şubatta iflas eden şirketteki alacakları için 9 aydır mücadele ediyorlar aslında. “Atlas Zedeler Adalet Platformu (A.Z.A.P)” ismiyle kurdukları platformda haklarını arıyorlar.
Platformun kurucularından, yıllardır havacılık sektörünün en üst kademelerinde çalışmış bir yöneticisiyle marttan beri süren mücadelelerini konuştum. 25 senedir sektörün içinde. “Bu şirketi batırmaya çoktan beri karar vermişler” diye başlıyor söze.
İflastan çok kısa süre önce Türkiye’nin en iyi havayolu ödülü alan, geçen yıl Ziraat Bankası’ndan 60 milyon dolar kredi alabilen bir şirketin hızla iflas ettirildiğini söylüyor. Yine iflastan kısa süre önce teknik hizmetler veren ATSTEAM Bakım Şirketi’nin de grup bünyesinden ayrılarak İsviçre’de bir fona satıldığını söyleyen yöneticinin iddiasına göre, o şirketin ortakları arasında da Murat Ersoy var. “Bu kötü niyettir. Devlet kandırılmış demektir” diyor.
İkiz kardeşlerin turizm yolculuğu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Murat Ersoy ikiz kardeşler. 1999’da Ersoy Turizm Servisleri (ETS) adıyla turizm sektörüne girdiler. Vural Öger’in 2001’de kurduğu Atlas Jet’e Murat Ersoy da 2004’te ortak oldu. Öger Holding, zor duruma düşünce, 2006’da hisselerin tamamını satın alan Murat Ersoy, şirketin ismini 2015’te Atlas Global olarak değiştirdi. 2012’de ise önemli bir turizm grubuna sahip olan iki kardeş, şirketleri ayırmaya karar verdi.
Bakan Ersoy ETS Tur, Maxx Royal, Voyage ve şimdi de Hilton Türkbükü otellerinin sahibi olurken, Murat Ersoy da Atlas Global’in sahibi oldu. İki kardeşin arasının yaklaşık 6 yıldır iyi olmadığı biliniyor. Ancak kaynak arayan Atlas Global’e Turizm Bakanlığı’nın dolaylı destek vermeye çalıştığı da sektörün çok iyi bildiği bir konu. Atlas Global’in mağdur çalışanlarına göre Atlas Global’in durumu önceden biliniyordu. ETS Tur’un geçen yıl iflastan önce Atlas Global biletleri satmadığını söylüyorlar. Çalışanların iddiasına göre “hileli bir iflas” söz konusu.
Alacaklı olarak iflas masasına müdahil olduklarını söyleyen yönetici, şunları ekliyor: “Mal kaçırıldı. Şirketin içi boşaltıldı. Şirket iflas kararından sonra verdiği bilançosunda düzeltmeler yapmış. Şirket çok borçlu. Batırdıktan sonra alacağımızı almamız mümkün değil” diyor. Söylediğim gibi toplam 2 bine yakın çalışanın alacağı 6 milyon dolar. Yani 50 milyon TL’ye yakın.
Eminim bugün gelecek açıklamada, “İki kardeş görüşmüyor, ticari olarak şirketlerimiz ayrı” diyecek Bakan Ersoy’un danışmanları. Tabii ki iki kardeşin ticari olarak ortaklığı yok. Ama nasıl Kültür ve Turizm Bakanlığı arazisindeki oteli, bakanın şirketinin alması “Ticari olarak yasal ama ahlaki olarak rahatsız edici” bulunuyorsa bu da öyle.
Ersoyların kazandıkları servette büyük emeği olan çalışanların bu küçük miktarda alacaklarının ödenmesinde bakanın da duyarlı olması gerek. Çünkü 2 bin kişinin yaşamı bu salgın günlerinde kararmış durumda. Sadece haklarını arıyorlar, iş yok, gelir yok... Belki çok iyimserim ama umuyorum çalışanların anlattıkları yüreklerini yumuşatır...
Kirasını ödeyemeyen var
- 25 senedir şirketim ve sektörümün prestiji için işimde en iyisini yapmaya çalıştım. Atlas Global markasına emek verdim. Pandemi yüzünden zaten iş yok. Çok zor durumda olan arkadaşlarımız var. Biz bu direnişi yapmazsak emeklerimiz boşa gider. Emeklerimizin karşılığını alana kadar buradayız.
- 15 yıl hizmet sektörü ve yolcu hizmetleri biriminde çalıştım. Bayram, seyran olduğunda biz orada sabahlara kadar çalıştık. Büyük emek sarf ettik. Herkesin işi zordur ama hayatımda hiç yaşamayacağım şeyleri gördüm. Özellikle eski çalışanlar orayı aile gibi gördü. Şimdi de otel aldılar. Herkes mağdur, kirasını ödeyemeyen, çocuğunun bezini alamayan insanlar var.
- Ben 50 yaşındayım. 50 yaşında nasıl iş bulacağım, kara kara onu düşünüyorum açıkçası. Başka bir sektöre geçme olasılığım da yok. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Cumhuriyet