Abone Ol

Torpil açıklamasıyla ortalığı karıştıran Rasim Ozan Kütahyalı suçu Fatih Altaylı'ya attı!

“Aydın Doğan’a telkinde bulunup torpil ve paraşütle Hürriyet’e yazar yaptırdık” diyen Rasim Ozan Kütahyalı’dan yeni açıklama geldi.

Torpil açıklamasıyla ortalığı karıştıran ROK suçu Fatih Altaylı'ya attı!

"2010 yılında Cansu Çamlıbel yerine başka birini Hürriyet’te paraşütle yazar yaptırdık!" diyen Güneş Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı bugünkü yazısında, "Çamlıbel tam yazar yapılacakken o süreci durdurup ayağını kaydırma ve yerine başkasını geçirme diye bir olay yoktu. Zaten Aydın Doğan’ın gündeminde Cansu’yu yazar yapmak hiç yoktu" görüşünü savundu.

Kütahyalı, "'Birini yazar yaptığını övünç ile anlatan yazı' çıkartmayı ancak Fatih Altaylı zihniyeti tasavvur edebilirdi herhalde."

Kütahyalı yazısında, "Son yazım epey gürültü kopardı. Kimi kamuoyuna açık yazan kimi doğrudan bana yazan epey tepki aldım. Bugün hepsine cevap vereceğim. Benim o yazım özünde büyük yazar Adalet Ağaoğlu’nun vefatının ardından duygulu bir yazıydı. Ağaoğlu’na sırf 2010 referandumuna evet dedi ve askeri vesayete karşı demokratik siyaset kurumunu destekledi diye sol camia tarafından yapılan haksızlıkları ifade eden bir yazıydı. Adalet Hanım’ın ardından Türk medyasında çıkan yazıların hemen tamamını okudum ve en çok Cansu’nun yazısını beğendim. Cansu da Ağaoğlu’na dair çok duygulu ve içten yazmıştı. Bu yazıyı kaleme aldığım sırada Cansu’dan bahsederken otomatik olarak zihnim bana göre haksızlık olan o süreci hatırladı. Hiç hesap kitap yapmadan bunu yazdım." düşüncesini dile getirdi.

"Kimsenin aklından 'Cansu’yu engellemek' diye operasyonel bir hedef geçmiyordu"
Kütahyalı,  "Elbette bana bizzat gelen tepkilerin ifade ettiği gibi o arkadaşımızın yazar olması Cansu’nun da köşe yazarı yapılmasına engel değildi. Yani Çamlıbel tam yazar yapılacakken o süreci durdurup ayağını kaydırma ve yerine başkasını geçirme diye bir olay yoktu. Zaten Aydın Doğan’ın gündeminde Cansu’yu yazar yapmak hiç yoktu. O süreçte kimsenin aklından 'Cansu’yu engellemek' diye operasyonel bir hedef geçmiyordu. Ama birazdan anlatacağım gibi dolaylı sonucun öyle olduğunu ben sonradan anladığım için bunun mesuliyetini ve üzüntüsünü hep hissettim." değerlendirmesinde bulundu.

"O DÖNEM YAZAR OLAN KİŞİYİ ARAMAK HAKSIZLIK OLUR"

Kütahyalı, "Doğrudan amaç öyle olmasa da bilvasıta netice Cansu’ya sinir krizi geçirtmişti. Ben bu sebeple üzülmüştüm. Dolayısıyla o dönem yazar olan kişiyi de dedektif gibi aramak, suçlamak, dövmeye çalışmak gibi tavırlar da çok haksızlık olur. Birine kızacaksanız bana kızın. O arkadaşım 'Cansu’ya kumpas kuralım da yerine ben yazar olayım' düşüncesinde asla değildi. Ben öyle bir kötü niyetini görmedim açıkçası. Eğer benim bilmediğim şekilde Cansu’ya nispet etmişse, Çamlıbel’i daha da çıldırtmaya çalışmışsa o zaman işler değişir. Varsa öyle bir durum Cansu açıklasın. Adaletli olmak lazım." yorumunu yaptı.

"ANCAK FATİH ALTAYLI TASAVVUR EDEBİLİRDİ"

Kütahyalı, "Benim son derece duygulu ve samimi şekilde sansürsüz yazdığım, bana Adalet Ağaoğlu kitabı hediye eden ve benim kendisine Friedrich Hayek kitabı hediye ettiğim çocukluk arkadaşım Aylin Kuryel’den ve Cansu’ya yaptığımı düşündüğüm haksızlıktan bahsettiğim 'Adalet Ağaoğlu’na vefasızlık ve benim yaptığım bir haksızlık' başlıklı yazımdan 'Birini yazar yaptığını övünç ile anlatan yazı' çıkartmayı ancak Fatih Altaylı zihniyeti tasavvur edebilirdi herhalde." ifadesini kullandı.

"KADIN ŞİDDET SKANDALI ORTAYA ÇIKMASIN DİYE FETULLAHÇI POLİSLERLE İŞ BİRLİĞİ KURDU"

Kütahyalı, 2010 yılında HaberTürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı'nın golf sopasıyla sevgilisi Serap Çil'i darp ettiğini ve olayın ortaya çıkmaması için de Fethullahçı polislerle iş birliği yaptığını ileri sürdü.  Kütahyalı, "O hengamede golf sopasıyla feci şekilde şiddet gören bu genç kadın meramını anlatmaya çalışıyordu ama dönemin Fetullahçı İstanbul Emniyeti’nin tam desteğiyle Altaylı hamle üstünlüğü kurmuştu. Ali Fuat Yılmazer ile Fatih Altaylı Serap Çil noktasında tam ittifak yapmıştı." iddiasında bulundu.

Ne olmuştu?

Güneş gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Adalet Ağaoğlu'nun ölümünün ardından "en içten ve sahici yazıyı Cansu Çamlıbel'in kaleme aldığını" belirtirken Hürriyet gazetesinde bir kişinin nasıl "torpil" ile yazar yapıldığını açıkladı. Kütahyalı, eşi Nagehan Alçı'yla birlikte ziyaret ettiği Aydın Doğan'a telkinde bulunarak Çamlıbel'in yerine Hürriyet gazetesine başka bir ismi 'paraşütle yazar yaptırdıkları' itirafından bulundu. Kütahyalı, daha sonra, "Nagehan Alçı'nın olayda dahli olmadığını, mesuliyetin tamamen kendisinde olduğunu" açıkladı.