Abone Ol

Topuklu ayakkabı giymek araba kullanmak gibi

Sabah'tan İdil Demirel, ayakkabı tasarımcısı Brian Atwood ile buluştu, merak edilenleri sordu. İşte o röportaj...

Topuklu ayakkabı giymek araba kullanmak gibi

Brian Atwood ayakkabı tasarımı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden. Yeteneği kadar yakışıklılığıyla da tanınan Atwood ile seksi ayakkabıları konuştuk. Atwood topuklu ayakkabı için bol bol pratik yapmak gerektiğini söyledi
"Babet mi giyiyorsun, Hayır! Kesinlikle topuklu ayakkabı giymen gerekiyor" diyor bana tasarım dünyasının ayakkabı kralı. Aynı zamanda sektörün en yakışıklı isimlerinden biri Brian Atwood... Harvey Nichols'un davetlisi olarak Türk modasverlerle buluşmak için geçtiğimiz günlerde İstanbul'a gelen Atwood, "Ama gazeteden çıkıp röportaja koşarken, yetişmesi gereken yazılar varken topuklu giymek zor" dememe gülümseyerek "Topuklu ayakkabı giymek için antrenman yapman gerekiyor o halde. Topuklu giymek araba kullanmaya benzer. Sık sık pratik yapmak gerekir. Bir kadın topuklu ayakkabı giymelidir" diyerek ciddi bir ifadeyle bana bakıyor. Sonra da ikimiz de birbirimize gülümseyerek röportaja geçiyoruz. Atwood tam bir Türkiye aşığı. Kendisi bile kaç kez Türkiye'ye geldiğini artık hatırlamıyor. İlham aldığı İstanbul'a daha sık geleceğini biz modaseverlere müjdeliyor...

Topuklu ayakkabı giymek araba kullanmak gibi - Resim: 1

- Sanki sürekli buralardasınız. Sık sık geliyorsunuz Türkiye'ye...
- Ben bile hatırlamıyorum kaç kez Türkiye'ye geldiğimi. Daha yaklaşık bir ay önce buradaydım arkadaşımla. Kurban Bayramı olduğu için herkes tatile gitmişti ve güzelim İstanbul bize kalmıştı. Şehri o sakinliğinde keşfetmek çok keyifliydi.

- Çok Türk arkadaşınız var. Instagram hesabınıza sık sık onlarla geçirdiğiniz anlara dair fotoğraflar yüklüyorsunuz...
- Gerçekten de çok arkadaşım var ülkenizde. Hepsi çok iyi, sıcak kanlı ve hepsi birer dünya vatandaşı. Onlarla vakit geçirmekten, ülkenizde yeni yerler keşfetmekten büyük keyif alıyorum.

KAPALIÇARŞI'YA ALIŞVERİŞE

- Mesela röportaj bittikten sonra ne yapacaksınız?
- Tabii ki ilk iş Kapalıçarşı'ya gidip bir güzel alışveriş yapacağım.

- Seviyor musunuz peki orayı?
- Çok ilham verici öyle değil mi? Geçtiğimiz kış koleksiyonuma da ilham kaynağı olan yerlerden biri. Hatta kilim desenli çizmelerimin reklam çekimlerinde de aynı Kapalıçarşı atmosferine benzer bir atmosfer yarattık. İnsanın gerçekten de kontrolünü kaybettiği büyüleyici bir nokta. Ama İstanbul'da her nokta büyüleyici ve ilham verici. Aynı anda o kadar farklı kültürlere ait bina, tarihi eser görüyorsunuz ki.

- Klasik olacak ama sormadan da duramayacağım. Nasıl buluyorsunuz Türk kadınlarını?
- Modaya, ayakkabılara bayılıyorlar. Seksi olmaktan keyif alıyorlar. Avrupai bir tarzları var. Güzellikleri, bakımlı oluşları, tarzları ve kendilerine güvenleri insanı etkiliyor. Tabii ki benim ayakkabılarımı sevdikleri için de onları daha çok seviyorum.

- Eski bir mankensiniz. Gianni Versace'nin yanında çalıştınız, ayakkabı tasarımına el attınız ve şu an en iddialı ayakkabı markalarından biri sizin isminizi taşıyor. Genel olarak sokaklara baktığınızda Türkler'in sokak stilini nasıl buluyorsunuz?
- Bence pek çok Avrupa şehriyle benzer şekilde giyiniyor Türkler. Trendleri yakından takip ediyorlar. Hem de her yaştan ve her kesimden insanda bunu görebiliyorsunuz. Ama tabii ki ben Nişantaşı, Kuruçeşme ve Taksim tarafı hakkında konuşabiliyorum. Henüz şehrinizin her noktasını tabii ki bilemiyorum.

POP STAR OLABİLİRDİM

- Brian Atwood'un farkı nedir peki, markanın hangi özelliği sayesinde diğer rakiplerin arasından sıyrıldınız?
- Göz alıcı desenler, dikkat çekici canlı renkler ve sanırım kullandığım kaliteli materyaller...

- Markanızla ilgili ilk olarak seksi ayakkabılar yaptığınız geliyor benim aklıma... Sizce seksi kadın kimdir?
- Benim için seksi kadın, kendine güvenen kadındır. Kendinize güveniniz yoksa asla seksi görünemezsiniz. Bu tavrınızı da etkiler.

- Tasarımcı olmasaydınız ne olurdunuz?
- Popstar ya da mimar olurdum herhalde. Gerçekten karaokede çok başarlıyım bunu söylemeden edemeyeceğim.

Annemin iddialı ayakkabıları vardı

- Ayakkabı tasarımı yapmayı hayal ediyor muydunuz?
-Aslına bakarsanız hayır. 1996 yılında Versace için işe başladım. Daha sonra Paris Couture defilesi için Gianni benden ayakkabı tasarlamamı istedi ve ayakkabı maceram da böyle başlamış oldu. Ama daha gerilere gittiğim zaman küçükken çizimlerimin arasında hep ayakkabılar olduğunu hatırlıyorum. Ayrıca bence kesinlikle annemin ayakkabıları bana ilham verdi. Çok iddialı ayakkabıları vardı annemin.

- Yine de insanın kendi ismiyle bir ayakkabı markası lanse etmesi ciddi bir adım olsa gerek...
- O zamanın geldiğini anladım sanırım. Tabii ki ben markamı 2001 yılında lanse ettiğimde piyasada çok güçlü rakipler vardı. Ancak her birimizin tarzı ve ayakkabıya bakışı farklı. O nedenle özel bir müşteri portföyüm oluştu.