Abone Ol

The Economist'te yayınlandı: Kendini Atatürk'ün varisi olarak görüyor

Britanya merkezli The Economist dergisi Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan değerlendirmesinde bulundu. Dergide Erdoğan'ın kendisini Atatürk'ün varisi olarak gördüğü ifade edildi.

The Economist'te yayınlandı: Kendini Atatürk'ün varisi olarak görüyor

Cumhuriyet'in 100. yaşını kutladığımız bu yılda 29 Ekime günler kala İngiltere merkezli The Economist dergisi bir makale yayınladı. Yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini Atatürk'ün varisi olarak gördüğü iddia edildi. Daha önce Foreign Affairs'e yazılar kaleme alan Halil Karaveli'nin ifadelerine göre Erdoğan devlet milliyetçiliğinin yeni bir türünün savunucusu olarak Türkiye'nin güçlü adamı, yeni vücut bulması sırasında kendisini artık Atatürk'ün rakibi olarak değil, onun mirasçısı olarak görüyor.

Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında değerlendirme yapılan yazıda dikkat çekici noktalar yer aldı.

 Yazıda Erdoğan'ın Atatürk'e karşıt olarak görüldüğü ifade edilirken yapılan son ankette on kişiden dokuzundan fazlası onun Türkiye için yaptıklarına minnettar olduğunu söylüyor denildi.

Atatürk için öleli 80 yıldan fazla olmuş olabilir ama hala Türkiye'nin en popüler siyasetçisi denilirken Erdoğan'ın, Türkiye'nin laik düzenini yıkmak için Atatürk'ün sahip olduğundan daha fazla bir süreye, yirmi yıllık bir iktidara sahip oldu. ifadeleri kullanıldı.

Erdoğan'ın devlet kurumları ve medyanın büyük bir kısmı üzerindeki kontrolüne dikkat çekilen yazıda "Erdoğan Atatürk'ün mirasının bazı kısımlarını parçaladı. Ama aynı zamanda onu benimsedi ve yeniden tanımladı" denilerek kendini varisi olarak gördüğü ifade edildi.


OSMANLI'DAN BERİ İSLAM KAMUDA BU KADAR OLMADI


Erdoğan'ın yönetiminde İslam'ın Osmanlı'dan bu yana hiç olmadığı kadar kamu hayatına girdiği belirtilen yazıda "Türkiye'nin lideri dindar iş adamları kuşağını güçlendirdi ve kadınların başörtüsü takmasına yönelik kısıtlamaları kaldırdı. Eğitimi elden geçirerek daha fazla dini öğretime izin verdi ve İslami vaizler yetiştirmek üzere tasarlanmış binlerce imam hatip okulu açtı. Bunlar şu anda tüm devlet okullarının %13'ünden fazlasını oluşturuyor. Avrupa'da alkole en yüksek vergilerden bazılarını uyguladı. Ancak yaptığı yatırımın geri dönüşünün yetersiz olduğunu gördü" denildi.

İNANÇ AZALDI

Yazıda Konda'nın yaptığı ankete de yer verildi. Araştırmaya göre, kendini inançsız olarak tanımlayan Türklerin oranı on yıl önce %2 iken 2021'de %7'ye yükselmiştir. İslami başörtüsünün bir türünü takan kadınların oranı %63'ten %59'a düşmüş, artmamıştır. Yükselen fiyatlara ve reklamlara getirilen acımasız kısıtlamalara rağmen içki tüketiminin sabit kaldığı ifade edildi.

ATATÜRK'Ü KENDİ GÜCÜNÜN SEMBOLÜ OLARAK BENİMSEDİ

İktidardaki ilk yıllarında Türkiye'nin lideri Atatürk'ü daha açık bir şekilde eleştirmiş, bir keresinde ondan ve halefinden "iki ayyaş" diye bahsedecek kadar ileri gittiği söylenirken son on yılda, Türk liberallerinin, Kürtlerin ve FETÖ'nün desteğini kaybettikten ve bunun yerine çoğu ordu ve polise yerleştirilmiş milliyetçilerle bir araya geldikten sonra, Erdoğan Atatürk'ü kendi gücünün bir sembolü olarak benimsedi denildi.

Yazıda Johns Hopkins Üniversitesi'nden akademisyen Lisel Hintz'in değerlendirmelerine de yer veriliyor. Hintz'e göre Erdoğan, Atatürk'ü, Türkiye'yi Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkeyi bölmeye çalışan Yunanlılardan, İngilizlerden, Fransızlardan ve İtalyanlardan kurtaran savaş kahramanı Gazi olarak görüyor.

Ayrıca yine Hintz'in değerlendirmesine göre, "Bu imaj, Erdoğan'ın Batı'ya ve liberal uluslararası düzene karşı yükselen bir güç olarak Türkiye anlatısına uyuyor" imajı yaratıyor.