Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzenlerinden Harun Esad ve oğlu Lazkiye'nin Kardaha kentinde evlerine düzenlenen baskında öldürüldüğü ileri sürüldü.
Beşar Esad'ın da uğradığı saldırı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığı iddia edildi. İddia sosyal medyada kısa sürede yayılsa da henüz doğrulanmadı. Konuya ilişkin resmi bir açıklama gelmedi.
Suriye iç savaşı sürecinde Beşar Esad'a öldürüldüğüne yönelik iddialar sık sık gündeme gelmiş ancak tamamı yalanlanmıştı.
Aydınlık yazarı Mehmet Yuva da Beşar Esad'ın oğluna yönelik bir suikast girişimi olduğu iddiasını köşesine taşıdı. Yuva'nın yazısı şöyle:
Beşar Esad'ın bir suikasta uğradığı, bir oğlu ve yeğeninin öldürüldüğü ve kendisinin ağır yaralandığı haberlerini Şam'daki dostlarımıza sorduk. Onlar da bu mesajı paylaştı:
“Psikolojik harp propagandasıdır. Bayramda ailesiyle halkla birlikte iftarlara katılması, parklardaki çocukların oyunlarına eşiyle birlikte iştirak etmesi, İsrail ve Suriye sahasındaki memur piyonlarını çıldırtmaktadır.
Nasrallah ve ailesi, Heniyye ve ailesi, İran ve ailesi, Lübnan ve ailesi, Irak ve ailesi, Yemen ve ailesi, onurlu ülkeler, liderleri ve aileleri gibi Suriye, Esad ve ailesi de emperyalizm ve siyonizme karşı, Suriye ve bölgemizi etnik ve din-mezhep temelde bölen harami uşaklarına karşı bu onurlu yolda şehit olmak için yaşıyorlar. Onurlu ve vatanperver liderler ve milletler vatan ve bağımsızlık söz konusu olduğunda en kıymetli olanı feda etmek için tereddüt etmezler. Vatansız ve onursuz olanlar bunu anlayamazlar.
Neo-Nazi Netanyahu ve avanesi Filistin'de çocukları, direnişin önderlerini katlederek, Filistin direnişine yoldaşlık eden siyasi liderlere ve çocuklarına suikast düzenleyerek direnişi, umudu öldürebileceklerini zaferi engelleyebileceklerini sanacak kadar acizlik, gaflet ve hezeyan içindedir.
Düşmanlara inat yaşayacak ve muzaffer olana kadar mücadele edeceğiz. İsrail kaynaklı ve taraftarları sanal-sosyal medyasında yer alan bu tür haberlere ve iddialara itimat etmeyiniz. Şehitlerimiz olduğunda korkak düşmanlar gibi onları saklamaz, gizlemeyiz. Omuzlarımızda baş üstünde taşır, uğurlarız.”