Abone Ol

Star Yazarı İran'da yaşadığını sandı; Turistlerin ihram giymesini istedi

Star gazetesi yazarı Mustafa Sabri Beşer, İstanbul Fatih'te alkollü içki tüketen turistleri hedef aldı. "Cağaloğlu sokaklarında, elinde tencere kadar alkol bardaklarıyla, pisliği üzerinde bulaşık sözde turistler şenlik yapıyor!" diyen Beşer, Eyüp Sultan, Galata ve Üsküdar'a girerken de "ihram zorunluluğu" istedi.

Star Yazarı İran'da yaşadığını sandı; Turistlerin ihram giymesini istedi

AKP'ye yakın Star gazetesinin yazarlarından Mustafa Sabri Beşer, bugünkü köşe yazısında yerel seçim öncesi İstanbul'a verilmesi gereken öneme dikkat çekmek istediği yazısında şehre gelen yabancı turistleri hedef aldı. 

"İstanbul, sevgilim…" başlıklı yazısında Mustafa Sabri Beşer, Fatih Cağaoğlu sokaklarında yürüdüğü sırada gördüklerinden duyduğu "rahatsızlığı" dile getirdi. "İstanbul'dan utandım. Fatih'ten utandım. Hatta düşmanlarımızdan utandım. İstanbul inanç, zihniyet, kültür; vulgar turizm, haçlı seferi olmuş, payitahtı istila etmiş" diyen Beşer, semtte alkollü içki alan turistleri hedef gösterdi.   

Beşer, "Düşünün ki Fatih'in, benzer büyük fetihlerin rüyasını yaşayarak dolaştığı Cağaloğlu sokaklarında, elinde tencere kadar alkol bardaklarıyla, pisliği üzerinde bulaşık sözde turistler şenlik yapıyor! Ve bizim çocuklarımız da bu gezen necasetleri masalarına oturtmak için temenna ediyorlar. Bundan utanmayacaksak neyden utanılır ki!" ifadelerini kullandı. 


Star yazarı, "Bilâd-ı Selâse" diye andığı Eyüp Sultan, Galata ve Üsküdar'a girecek kişilerin nasıl giyinmesi gerektiği konusunda da kural getirilmesi çağrısı yaparak "İhramsız Kâbe sınırlarından girilemeyeceği gibi bize göre asgari bir uygarlık terbiyesi olmayan da Bil'ad-ı Selâse'ye girememeli" dedi. 

Turizmcilere de "tavsiye"de bulunan yazar, yazısını "Dünyadan İstanbul'a taşıdıklarınızı payitahta daha uzak mesafede tutun, onlara uzak tepelerden İstanbul'u izleme şansını lütfedin, daha çok para kazanırsınız. Sayın turizmci: Payitaht İstanbul medeniyetimizin haremidir. Bira içmek için haremimize neden girsin ki gâvur? İstanbul, sevgilim; konuşabilir miyiz?" ifadeleriyle tamamladı.