Abone Ol

Son dakika haberleri: Akşener Erdoğan'ı bombaladı (İYİ Parti 1. Olağanüstü kongresi)

İYİ Parti, 4 ay aradan sonra ikinci kez kurultayını yapıyor. Meral Akşener konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklendi. Kurultayın sloganı, ‘İYİ'ler kazanır' olarak belirlendi.

Kurultay için Ankara Spor Salonu İYİ Parti bayrakları ve Genel Başkan Meral Akşener'in fotoğrafları ile süslendi. İYİ Parti kurultay için, AKP-CHP-SP ve DP'ye davet gönderdi. Ancak MHP ve HDP davet edilmedi.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen partililer kurultayın yapılacağı salonu saatler öncesinden doldurdu.

İYİ Parti, salonda sadece İstiklal Marşı'nın “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizesinin yer aldığı pankart ve yazılara izin verdi.

Salondaki partililerin ellerinde de Türk Bayrağı ve parti bayrağı dışında herhangi başka başka sembol bulunmuyor.

Sabah saatlerinden itibaren salon hınca hınç doldu, binlerce kişi de salon dışında kaldı.

İYİ Parti 1. Olağanüstü Kurultayı Genel Başkan Meral Akşener ve on binlerce partilinin katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Her gittiğim yerde bize yüreğini açan, yüreğinden kopanları bize hediye edenlere önce bir selam olsun.

Sinop'tan Fatma teyzeye, Bitlis'ten Hatice bacıya, Mersin'deki Sevda kardeşime, Edirne'den Selma Hanım'a selam olsun, teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

Bu kurdeleyi kafasından çıkarıp elime tutuşturan 9 yaşındaki Zeynep'i unutmak olmaz. 9 yaşındaki Zeynep 'Babama iş bulur musun Meral abla, babam işsiz, bu kurdeleyi unutma' demişti.

Türkiye'nin her yerinden, işini, evini, ailesini bırakıp yollara düşen dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları sizlere de selam olsun.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına, bir an bile gözünü kırpmadan toprağa şehit düşen şehitlerimize selam olsun.

Güzel ülkemizin iyi insanları, salonun dışında bulunan kardeşlerim, arkadaşlarım hepinize selam olsun. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Yüreğine henüz bizleri koymayanlar, sizlere de selam olsun.

Bir pazar günü bizleri burada toplayan güce, 'ol' deyince oldurana şükürler olsun. Aranızda olmaktan duyduğum onuru 80 milyonla paylaşmak istiyorum. Evet, İYİ Parti burada. Yol yol, akın akın Türkiye burada.

Bütün il başkanlarım lütfen ayağa kalkın, sizleri alkışlıyorum.

Şimdi bütün ilçe başkanlarım lütfen ayağa kalkın. Sizlere teşekkür ediyor, alkışlıyorum.

İl ve ilçe teşkilatlarında görev alan arkadaşlarım, sizleri alkışlıyorum.

Partimizin cesur kurucuları, sizleri alkışlıyorum.

Genel İdare Kurulu üyesi çalışma arkadaşlarımı alkışlıyorum.

Başkanlık divanında yer alan değerli arkadaşlarım sizleri tüm kalbimle alkışlıyorum.

Ve partimizin büyük kurultay delegeleri, sizleri alkışlıyorum.

İşte iyiler hareketinin mensupları, işte iyiler hareketinin kadroları.

21. yüzyılda Türkiye'yi huzur ve güven içinde taşıyacak kadromuz buradadır. Minnetlerimi, şükranlarımı, muhabbetlerimi sunuyorum. Değerli dava arkadaşlarım, bu büyük buluşmayı hazırlayan herkese teşekkür ediyorum.

Türkiye'nin her yerindeki kadınlara sesleniyorum. Sizler güven ve huzur içinde yaşamalısınız.

İYİ Parti sizindir. Türkiye'nin her yerindeki gençlere sesleniyorum. Üreterek, çalışarak mutlu olacağınız Türkiye'yi hak ediyorsunuz. İYİ Parti sizindir.

Erkeklere sesleniyorum. İşinizde, evinizde huzurla yaşamak istiyorsunuz. İYİ Parti sizindir.

Taksicisinden, ayakkabıcısına, pazarcısına kadar tüm esnaflara, mimarlardan doktorlara kadar tüm meslek mensuplarına sesleniyorum. Emeğinizin karşılığını almak istiyorsunuz. İYİ Parti sizindir.

Bu kurultay İYİ Parti'nin değil, hepimizindir. Artık çözümsüzlük ve umutsuzluk batağına saplanmak yok. Artık güç simsarlarından korkmak yok.

Bizler bu ülkenin gidişatına dur demek zorundayız. Artık bu ülkede iyilikleri konuşmanın zamanı geldi.

Hepimiz biliyoruz; ülkemizdeki bu sessizlik huzurun sessizliği değil, korkunun sessizliğidir. İnsanlarımız konuşursak başımıza bir şey gelir mi korkusundan suskunlaşmıştır.

Ekonomi tepetaklak olmuş yokuş aşağı olmuşken, korkunun sessizliğini huzurun sessizliği gibi yutturuyorlar. Biz iyiler o duvarı yıkacağız ki insanlar düşüncelerini korkmadan söyleyebilsinler.

Bizler korkudan susanlar değiliz. Bizler, bağıranlardan korkup boyun eğenlerden hiç değiliz.

28 Şubat'a da FETÖ'ye de boyun eğmedik, bugün de boyun eğmeyeceyeğiz.

Bu ülkeyi yönetenler sizlere söylüyorum; artık bu milletin aklıyla alay edemeyeceksiniz. Bizler buna izin vermeyiz, vermeyeceğiz.

Bir tek gün ama bir tek gün nefes aldırmadığınız bu millete canınızın istediği gibi davranamazsınız.

Hiç kimse milletten büyük değildir. Cumhuriyet ve demokrasi tek kişinin eline bırakılmayacak kadar değerlidir.

Ülkenin tüm kaynakları ırk, din, mezhep, politik, cinsiyet ayrım yapılmadan herkese eşit dağıtılmalıdır.

Güçlü, güçsüz herkesin güvenliği devlete aittir.

Ahlak bilim ve hesap verebilirlik insan olmanın temel değerleridir.

İnanç özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğü hukukun güvencesi altındadır.

Bizi bizim yerimize tarif etmeye çalışanlar boşuna uğraşmasınlar. Bizler siyasi yelpazeye sığmayacak kadar geniş vizyona sahibiz.

Kötülerin ve kötülüklerin karşısında birlikte duracağız ve biz kazanacağız!

Çünkü millet biziz. Biz, görmezden gelen suskun milyonların eliyiz, diliyiz, vicdanıyız. Bu salonu dolduran kıymetli arkadaşlarım; 5 ay gibi kısa bir sürede Türkiye'nin dört bir yanında milletimiz için çalışan dava arkadaşlarım, ileride bugünü çok net hatırlayacaksınız. O gün gönül rahatlığıyla çocuklarınıza sen huzur içinde yaşıyorsun ya, biz o gün bu salonun içinde ve dışındaydık diye gururla anlatacaksınız.

Güzelim Türkiye Cumhuriyeti yalanlar cumhuriyeti olmaktan kurtulsun diye siyaset yapıyoruz. Söyleyin biz yapmıyorsak kim yapacak? Elbette biz. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız.

Bugün kendi ikbal ve makamlarını korumak için yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Ölçüleri makam ve mevkilerini korumak olunca her şey kutsal, her şey milli. Makam ve mevkilerine dokunan herkes düşman onlar için.

İşsiz ve çaresiz gençlerimizi plansız programsız açtıkları üniversiteler ile oyalayacaklarını sanıyorlar.

Her sabah yatağımızdan bu gün yine ne oldu kaygısıyla kalkmaktan usandık. Her aldanışınızdan sonra ağlamanızdan bıktı usandı. Durmadan yalan söylemenizden bıktı usandı. Bu bıkkınlıktan bir çıkış yolu bulmak zorundayız. İşte o nefes İYİ Parti'dir.

Bu neden İYİ Parti tüm kadrolarıyla, an itibariyle ülkeyi yönetmeye hazırdır. Bu kadro, doğrudan katkı veren 468 kişi, yurt dışından ve yurt içinden akademisyenler, Dünya Bankası ve İslam Bankası'nda görev yapmış partililere sahibiz. Öncelikli aralıklarda güçlü bir kadro kurduk.

Rizeli bir kardeşimin sesi hala kulaklarımda. Bir gün dedi ki 'Başbakanım bugün yola çıkmayacaksak, millete bir nefes olmayacaksak gidip mezara yatalım daha iyi' demişti. Doğruydu. Doğruydu da bu o kadar kolay olmadı. Daha yola çıktığımızda gördük ki siyaset simsarları ittifak masalarına oturmuş. Engelleri aşa aşa bugüne geldik.

Aynı sofrada yiyip içen kendileriydi, ama bize FETÖ'cü dediler. Hadi oradan, bak aynaya kim FETÖ'cü gör dedik.

Engelleri aşa aşa geldik. Düştük yollara, ilçe ilçe milletimizle kucaklaştık. Elektrikleri kestiler, megafonla seslendik. Megafonları aldılar, bağırarak konuştular. Kapıları kapadılar, otoparklarda buluştuk. Caddeleri kestiler, varsın olsun sokaklarda yürüdük. Kurultay yapamaz dediler, işte hem de 10 binlerle kurultay yaptık. Bizler engelleri aşa aşa geldik, gücümüzü aldığımız yer aziz milletimizdir. Milletimize duyduğumuz koşulsuz bağlılıktır. Bu güçle önümüze ne kadar engel koyarlarsa koysunlar onları aşa aşa geliyoruz. Bizi yolumuzdan döndürecek Allah'tan başka hiçbir güç tanımıyorum.

Bize İYİ Parti'yi kurduran işte bu kararlılıktır. Bize bu günü gösteren Rabb'ime şükürler olsun. Ancak unutmayın ki kararlılığımızı gören güç haydutları üzerimize daha çok gelecekler. İYİ Parti'nin halktan bulduğu destek tüm siyasi oyunları alt üst etmiştir.

Bunlar millet unuttu sanıyor. Ama bu millet unutmaz. Önce BOP ittifakını kurdu, sonra Dolmabahçe'de PKK ile çukur ittifakı yaptılar. Sonra İmralı'da mekik döküdüler. Yargıyı, orduyu FETÖ'ye verdiler.

Şimdi de Balgat ile ittifak kurdular. Halkımız onlara hemen ismini verdi, bu ittifak olsa olsa 'çıkar ittifakı' olur dedi. Bizim bu ittifaka itirazımız yok, yürütsünler yüretebiliyorlarsa. Erdoğan'a bir sorumuz var. Sizi çıkar ittifakına düşüren nedir. Ordumuz savaştan savaşa koşarken seni ittifaka götüren nedir. Seni Saadet Partisi'yle görüşmelere muhtaç ettiren şey nedir? Gerçeği açıkla da halkımız bilsin. Kapalı kapılar ardından önüne koyup kara kara düşündüğün araştırma sonuçlarını söyle. Söyle de İYİ Parti'den neden korktuğunuzu milletimiz bilsin.

Çünkü biz senin korku iktidarını, kötülük iktidarını, yalanlarla örülmüş iktidarını yıkmaya geliyoruz. Ve sen de o araştırmalarda İYİ Parti'nin gelişini görüyorsun. Bu öyle telaş ki, acaba ittifak teklifi yaptıklarınıza da 'ne istiyorlarsa verelim' diyor musunuz? Dün FETÖ'ye dediğin gibi bugün ittifak yapmak istediklerinize 'ne istiyorsanız verelim' diyor musunuz.

Niçin Atatürk'e saygısızlık yapıyorsunuz? Niçin Çanakkale ruhunu incitiyorsunuz? Niçin Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların yakasını bırakmıyorsunuz? Hangi cüretle İstiklal Marşı'nı değiştirmeye kalkıyorsunuz. Gözünüzü bu kadar karartan nedir? Siz bu yoldan giderek bu ülkeye başkan olacağınızı mı sanıyorsunuz?

Tüm kutsalları tükettiler sıra Allah'a geldi. İslam'ı güncellemekten bahsediyorsunuz. Neden toplumsal bozulmadan bahsetmiyorsunuz? Yoksa parmaklar sizi gösterecek diye mi korkuyorsunuz. İstismara uğrayan küçücük çocuklarımız var bizim. Şiddete uğrayan kadınlarımız var bizim. O çocukların, o kadınların canavarlarına iyi hal indirimi uygulayan yargınız var sizin.

28 Şubat'ta korku dağları beklerken, yağlı kazıkla tehdit edildiğimizde dönedemin zeberrutları karşısında dimdik duran karakterimiz var bizim. 15 Temmuz'da millet devleti sokaktan toplarken, uçaklarla kaçıp güvenlik sağlanınca kahramanlık taslayan lideriniz var sizin. Ama siz lafa gelince milleti çok seviyorsunuz değil mi? Bu maskeli balo bitsin. Sayın Erdoğan'a hatırlatalım; zamanın Genelkurmay Başkanı devlet sırlarını ele geçirmek istiyorlar diye dil dökmedi mi? Siz ne yaptınız? Açın kapıları dediniz. Bugün hain dediklerinize sırları o gün siz verdiniz.

Ülkenin güvenliğini tehlikeye atıp sonra kandırıldık demek hangi devlet adamlığına yakışır? Siz gerçekten bu milleti sevmekte samimi olsaydınız 'FETÖ beni aldattı' demek yerine utanç içinde istifa ederdiniz. Bizler bugün bile istifanızı bekliyoruz. Hainlerle dostluğunuzu herkes unutsa bile bizler unutmayız, unutturmayız.

Eğer böyle devam ederseniz adınız Haccac olarak yazılır tarihe.

İYİ Parti'nin değerli mensupları elbette bizler de ittifak için çalışıyoruz. Yoğun gayretlerimiz var. Hem de uzunca bir süredir bu gayretlerimiz devam ediyor. Durun anlatayım size. İstanbul'da Fatma hanım. 3 evladı öğrenci. Sadece yol masraflarımız 500 TL'nin üzerinde. 'Allah aşkına benim çocuklarıma iş bul' dedi, yerin dibine geçtim. Evet biz Fatma Hanım ve onun gibilerle ittifak yapıyoruz. Bizim ittifakımız bayrakla yapıldı.

Gelelim ekonomiye. Dolar 3.96. Biz 4 lira deyince 'algı operasyonu yapıyor' diyorlar. 10 bin lira tüketici kredisi için bankaya gitsen, yüzde 27 faiz. Halbuki konut kredisi rahatlıkla yıllık yüzde 6 olabilir. Öğrenci harçlığından bile vergi alıyorlar. Lüks konutta olmayan ÖTV, buzdolabında, çamaşır makinesinde var. Dış borç almış başını gitmiş, işsizlikte zirve yaşanıyor. Baktılar ki rakamlar hedefleri tutmuyor, rakamlarla oynamaya başladılar. Zaten uluslararası hiçbir kurum, ülkemizin açıkladığı rakamları ciddiye almıyor.

Muhteremler, bir karar verin artık. Bunlar tamamen dağıldılar. Nereden tutsanız elimizde kalıyor. İstanbullu esnaf bunların ekonomisini şöyle açıklıyor: "Hava sıcak diyorlar, iyi de o zaman biz neden üşüyoruz?"

İYİ Parti bunların kendi mütahitlerinin cebine koyduklarını oradan alıp milletin cebine koymaya kararlıdır. Bir insan kendi ülkesinde bir şehirden başka bir şehre giderken hem devlete vergi hem de yola para öder mi? Biz bunları yaptırmayacağız.

Nasıl oluyor da New York'ta yaşayan bir insan, bizim insanımızdan daha ucuza et yiyor, süt içiyor? İnsanın aklı ermiyor. Dış ülkelerden et, mısır, buğday ithal ediyoruz. Ama onların haberlerine bakarsanız ülkemiz tarımda birinci sırada.

Tillerson'la gizli görüşme yaptınız, şeker fabrikalarını sattınız. Türkiye tam bir yalanlar cumhuriyetine dönmüştür. İYİ Parti bunu dürüstlükler cumhuriyetine çevirmek zorundadır.

Eğitimde pisa sonuçlarına göre 52. sıradayız. 10 basamak daha düştük. 1800 saat yabancı dil dersimiz var ama yabancı dil konuşabilenimiz yok. İYİ Parti, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimiyle yapboz oyunları oynanmasına müsaade etmeyecek. Biz parası olan aileyle parasını olmayan ailenin çocuğu aynı eğitimi alsın diye geliyoruz. Tarihini sayın Erdoğan gibi feslilerden değil, gerçek tarihçilerden öğrenmelidir.