Abone Ol

Önder: Sizi kimse ciddiye almıyor Sayın Başbakan!

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eleştirilerine cevap verdi.

Önder: Sizi kimse ciddiye almıyor Sayın Başbakan!

Önder, "Üslup ve ciddiyet konusunda akıl verene bakar mısınız? Bu konuda en son ders alacağımız insan Sayın Davutoğlu'dur. Bizim sizden ders almaya ihtiyacımız yok ama sizin ders almaya fena halde ihtiyacınız var." dedi.

Davutoğlu'nun kendisi için 'Kandil'de gidip çay içsin' dediğini aktaran Önder, "Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) kararlaştırılan bir politika ile biz Kandil'e gittik. Sizin önerilerinizle gittik, tartıştık. Kötü mü oldu? Üç yıl hiçbir evladımız canından endişe etmemiş oldu. Bu zamanların kıymetini bilemediniz." değerlendirmesinde bulundu.

Önder: Sizi kimse ciddiye almıyor Sayın Başbakan! - Resim: 1Davutoğlu: O senarist kaçak çayını Kandil'de içsin

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Önder, Davutoğlu'nu sert sözlerle eleştirdi. Önder, "Sayın Başbakan dış seyahat öncesi esip gürlemiş; biz de çok korktuk. Kendisi bize randevu iptali olarak Selahattin Bey'in Sur ve Cizre'de olanları belgeleriyle, fotoğraflarıyla kendisine soracağız lafını niyet kategorisinde değerlendirerek; niyetle, samimiyet dışı bir kategorile yerleştirmiş. Benim lafımı ciddiyet terazisinde tartmış. Üslup ve ciddiyet konusunda akıl verene bakar mısın? Bu konuda en son ders alacağımız insan Sayın Davutoğlu'dur." diye konuştu.

BEYAZ TOROSLARIN YERİNE TANKLAR VE TOPLAR GELDİ

Davutoğlu'nun 'AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak' sözlerini hatırlatan Önder, üslup konusuna bu beyaz toroslardan başlanabileceğini ifade etti. Beyaz torosların yerine tanklar ve toplar geldiğini belirten Önder, Davutoğlu'ndan üslup dersi almaya ihtiyaçları olmadığını vurguladı. Önder, "Allah bizi o üsluptan, çizgiden uzak eylesin, uzak tutsun." dedi.

"İnsanlara cenazelerini defnedecek bir zemin hazırlamadan bir anayasa hazırlamaya gelirseniz; kaçak çay içer gidersiniz." dediğini hatırlatan Önder, şöyle devam etti: "Samimiyet şu olabilir mi; yeni bir anayasa konuşacaksınız ve siz bunu konuşmaya geldiğiniz partinin ağırlıklı yüzde 80 oy aldığı evlatları da cenazelerini buzdolaplarında tutacaklar? Morglarda yer kalmamış, cenazelerin tümü sivil, kanı kurumuş. Bu meyyit yerde kalacak, siz gelecekseniz hangi derde deva olacaksa; bizlerle yeni anayasa konuşacaksınız öyle mi? Dünyanın en samimiyetsiz pratiği bu değilse, başka hiçbir şey değildir. 3 aylık bebeğe yer bulunamıyor, başka bir ölmüş bir bedenin üzerine koyuyorsunuz. Ortam bu iken, bir adım atmazken, yeni anayasa konuşacağız. O hikmetli aklınızdan biz de istifade ederiz."

BİZİM SİZDEN DERS ALMAYA İHTİYACIMIZ YOK AMA SİZİN DERS ALMAYA FENA HALDE İHTİYACINIZ VAR

Başbakan'ın kendilerine akıl verecek en son insan olduğunu savunan Önder, Davutoğlu'nun kendisi için 'Kandil'de gidip çay içsin' dediğini aktardı. Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) kararlaştırılan bir politika ile Kandil'e gittiklerini belirten Önder, "Sizin önerilerinizle gittik, tartıştık. Kötü mü oldu? Üç yıl hiçbir evladımız, canından endişe etmemiş oldu. Bu zamanların kıymetini bilemediniz." şeklinde konuştu.

BU KADARINI EVREN DE YAPARDI SİZE NE İHTİYAÇ VARDI?

"Bu kadarını Kenan Evren de yapardı size ne ihtiyaç vardı?" diyen Önder, "Seçilmiş olarak halkın önüne tanktan, toptan başka hiçbir siyasi çözüm, siyasi zeminden başka bir şey yok mudur? Siz utanmadan kabinede yer alan bakanları ilçeye sokmadınız. Bizim sizden ders almaya ihtiyacımız yok ama sizin ders almaya fena halde ihtiyacınız var." ifadelerini kullandı. Önder, HDP'nin Türkiye partisi olacağıyla ilgili ise "Türkleşeceğiz demedik, Türkiye'lileşeceğiz dedik." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan'ın titreyerek bunları söylemesini hiç yakıştıramadığını dile getiren Önder, Davutoğlu'nun film çevirmeyi basit iş zannettiğini belirterek "Sanatı ve sanatçıyı küçümsemeyi anlıyorum. 15 senedir bir tane sanatçı yetiştiremedin. Ama sanat kendini küçümseyenleri fena halde madar eder sayın Başbakan." diye konuştu.

DOLMABAHÇE'Yİ SİZ KENDİ ELİNİZLE, DİLİNİZLE TAHSİS ETTİNİZ

Ciddiyeti gördüklerini ifade eden Önder, Başbakan'ın Dolmabahçe'yi kendi eli ve diliyle tahsis ettiğini söyledi. Davutoğlu'nun kendilerine 'bu Dolmabahçe, size verdiğimiz önemi gösteriyor.' dediğini aktaran Önder, masa devrildiğinde sahip çıkması gerektiğini vurguladı. "Kendi emeğinize Sayın Bülent Arınç kadar sahip çıkamadınız. Ondan sonra çıkıp ciddiyet dersi mi vereceksiniz?" diyen Önder, şöyle devam etti: "Davutoğlu, danışmanlarına 'sinemacı burda ne demek istedi' diye sorsun. Sayın Başbakan, karpuz kesmekle yürek soğumaz. Henüz geri dönüş imkansız değilken; demokratik çözümleri hep beraber araştıralım. Bedelini bizler hergün hayatımızla ödüyürouz. Bu had bildirme laflarını bir kenara bırakın. En iyi bildiğimiz iş zindanlarda yatmak, direnmek; burdan size ekmek çıkmaz."

NE OLDU DA ASKERİ ÇÖZÜM LİMANINA DEMİR ATTINIZ; BEN KÖŞELİ GELİYORSAM ÇEKİLEBİLİRİM

Başbakan'a Kandil ile ilgili "Keşke gelseydiniz de beraber gidip çay içseydik. Yüz yüze konuşsaydık." diyen Önder, Davutoğlu'nun yaptığının sorunu büyütmekten başka bir işe yaramadığını vurguladı. "Ne oldu da askeri çözüm limanına demir attınız?" diye soran Önder, "Bu sizin kararınız değil; siz bunun megafonusunuz. Bunun hukuken hesabı sizden sorulacak. Ben köşeli geliyorsam sürecin tümünden çekilebilirim. Hiç gam değil." dedi.

KAÇAK ÇAYA HALLENDİYSENİZ RİZE ÇAYI İKRAM EDERİZ

Kendi söylediklerinin bin kat ağırını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söylediğini ve 'tin tin' gittiklerini dile getiren Önder, bunların hiç birini gurur meselesi yapmadıklarını ifade etti. "Yol yakınken bu bizim size son çağrımızdır. Sizi kimse ciddiye almıyor. Söz konusu sadece Kürtler olunca esip kükreyebiliyorsunuz." diyen Önder, "Siz zafer olarak bir hareket yapıyorsunuz; bunun bir zafer noktası vardır. O noktaya geldiğiniz gün, bu ülkenin bölündüğü gün olacaktır. Onun için bu yol, yol değildir. Onun için Genelkurmay Başkanı tankların sivil yerleşim yerlerinde ne işi var dedi. Üç günde ne oldu da bunlardan dönüldü; ne hesaplar yapılıyor? Kaçak çaya hallendiyseniz, Rize çayı ikram ederiz ama memleketim bunları konuşacak." şeklinde konuştu.

Öcalan ile görüşme konusundaki bir soruya ise Önder, "İmralı ile bir temas yok, mutlak tecrit var. 'Görüşme var, görüşme olacak' havası yaratmaları, bir psikolojik algı operasyonudur." karşılığını verdi