Abone Ol

Sima ve Dila Tarkan: Ne yaparsak yapalım her zaman eleştirecekler

Onlara "Türkiye'nin Gigi ve Bella Hadid kardeşleri" diyorlar. Giydikleri, gezdikleri, gördükleri ilgiyle takip ediliyor.Sosyal medyanın önde gelen ‘influencer’larından olduklarını söylemek yanlış olmaz; ikisinin de Instagram hesabı adeta birer harikalar diyarı.

Sima ve Dila Tarkan: Ne yaparsak yapalım her zaman eleştirecekler

Birçok ünlü İtalyan markasını Türkiye’ye getiren ‘Dilasima Group’un veliahtları Dila-Sima kardeşler Posta'dan Dilara Doğan'ın sorularını yanıtladı:

Neşeli, enerjik, pozitif... Instagram profillerinizde gezerken tam olarak böyle hissediyor insan. sizinle mutsuz olmak pek mümkün değil gibi. son zamanlarda adınızı sık duyuyoruz. Kimdir Dila ve Sima Tarkan kardeşler? 

Dila Tarkan: Genel olarak hayattan keyif alan ve güne mutlu başlayan insanlarız. Önce yaşımdan başlamak istiyorum, anlayamadığım bir sebepten dolayı her yerde 25 yaşında olduğum yazıyor ama 28 yaşındayım. Küçük gösterdiğim doğrudur.

Sima Tarkan: Ben 24 yaşındayım.

D.T.: 2006 yılında ailece Kanada Vancouver’a taşındık. Sima ilkokul ve liseyi, ben sadece liseyi orada okudum. Bir yıl Londra’da yaşadıktan sonra New York’a taşındım; Sima da üniversitede New York’a geldi. İkimiz de Parsons School of Design’da Design and Management bölümünü bitirdik. Ben beş, Sima iki yıl önce İstanbul’a döndük. Ocak ayından beri sosyal medya üzerinden yaptığım projeler için aile işimize ara verdim. Sima hâlâ aile şirketimiz Dilasima Group’ta çalışmaya devam ediyor.

Siz kendinizi hangi üç kelimeyi seçerek anlatırsınız? 

D.T.: Enerjik, sosyal, özgür ruhlu.

S.T.: Hassas, güler yüzlü, samimi.

Sizden bahsederken “Türkiye’nin Gigi ve Bella’sı” diyorlar. Ne diyorsunuz bu duruma? 

D.T.: İkisi de çok beğendiğimiz ve başarılı bulduğumuz kişiler onlara benzetiliyor olmak çok güzel...

“Hep mi mutlusunuz? Ne kadar çok geziyorsunuz? Bu nasıl bir hayat?” Bu tarz yorumlara takılıyor musunuz? 

D.T.: Bununla başa çıkmayı öğrendim. Başta çok üzülüyordum. Hayatınızı şeffaf olunca insanların eleştirisine çok açık oluyorsunuz. Ama ne yaparsak yapalım her zaman eleştirilme ihtimali olduğu için artık kulak tıkayıp devam etmeye çalışıyoruz.

TÜRKİYE’DE İNSANLAR YENİLİKÇİ DEĞİL

Tarzını beğendiğiniz ünlü isimler kimler? 

D.T.: Hailey Baldwin, Bella ve Gigi Hadid, Rosie Huntington-Whiteley’i çok beğeniyoruz.

Neden Türk isim saymadınız? Tarz konusunda yetersiz miyiz sizce? 

D.T.: Türkiye’de insanlar maalesef çok yenilikçi değil. Yetersizlik bundan kaynaklanıyor olabilir.

Türkiye’de tarzını en beğendiğiniz kimse yok mu? 

D.T.: Arkadaşlarımız Yasemin Hekimoğlu ve Şeyma Subaşı’nın tarzlarını çok beğeniyoruz. Yasemin Özilhan’ın da hoş giyindiğini düşünüyoruz.

HAYVANLARDA TÜM İNSANLIK ADINA ÖZÜR DİLERİM

Hayvanlara olan tutkunuzu biliyoruz. Onlarla konuşma şansınız olsa ilk ne söylerdiniz?

S.T.: Bütün insanlık adına özür dilerdim.

D.T.: Bize sonsuz sevgi ve arkadaşlık verdikleri için teşekkür ederdim. Köpeğim Peanut’ı ayrılık korkusunu yenmesi için psikoloğa yollardım.

Arkadaşlarınızın sizinle ilgili ortak bir görüşü var mı? 

D.T.: Tez canlı ve sabırsız.

S.T.: Sakin ve huzurlu. Birbirimizin zıttıyız.

Tahammül edilmesi zor bir yanınız var mı? 

D.T.: Despot bir yapım var.

S.T.: İnatçıyım.

“Bir gün mutlaka orada yaşamalıyım” dediğiniz yer... 

D.T.: Tokyo, Kyoto, Rio ya da Los Angeles. S.T.: Hong Kong, Los Angeles.

Yarın sabah nerede uyanmak isterdiniz? 

D.T.: Maldivler.

S.T.: New York.

Seyahatlerinizde bir gününüz nasıl geçiyor? 

D.T.: Mümkün olduğunca her yeri görmek istediğim için uyandığım an itibariyle sokağa fırlarım ve dolanmaya başlarım.

S.T.: Yemeğe inanılmaz ilgili olduğum için şehrin iyi restoranlarına gitmeyi ve sokakları yürüyerek keşfetmeyi seviyorum.

BOŞ VAKTİMİN ÇOĞUNU INSTAGRAM’DA GEÇİRİYORUM

Bizim sizi bu denli tanımamızda Instagram’ın payı hayli yüksek. Vaktinizin ne kadarı Instagram’da geçiyor? 

D.T.: Yoğun bir günse bazen neredeyse hiç girmiyorum ama yapacak bir işim yoksa vaktimin çoğu Instagram’da geçiyor. Ama mutlaka her gün en azından story (hikaye) paylaşmaya çalışıyorum.

S.T.: Ben boş vakitlerimde genel olarak Instagram’da dolanıyorum ancak bazen haftalarca paylaşım yapmıyorum, moduma bağlı.

Fotoğraflarınıza fotoşop yapıyor musunuz? 

D.T.: Fotoşoptan kastınız vücutlarımızı olmadığı bir şekilde göstermekse hayır, elbette yapmıyoruz. Ama fotoğrafta kötü çıkmış yer varsa onu gerçeğe sadık kalarak düzeltiyoruz.

BİZDEN İYİ SEVGİLİ DE OLUR ARKADAŞ DA

Çocukluk hayallerinizden biri neydi?

D.T.: Barınak ya da çiftliğimin olması. Bu hâlâ büyük bir hayalim.

S.T.: Anne olmak.

10 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? 

D.T.: İkimiz de kalabalık, bol köpekli ve çocuklu ailelerimiz olmasını ve yaptığımız işlerde çok başarılı olmayı isteriz.

Sizce sizden iyi bir arkadaş mı olur yoksa iyi bir sevgili mi? 

D.T.: İkisi de. Zaten iyi bir sevgili olmak için iyi bir arkadaş olmak lazım.

ESTETİK MODASI ACİLEN BİTMELİ, HERKES BİRBİRİNE BENZEMEYE BAŞLADI

Moda sizin için ne ifade ediyor? 

D.T.: Moda, insanın kendini ifade etme şekli, ruhun dışarı yansıması.

S.T.: Herkes için değişken bir kavram. Kişinin giyim zevki kendi ideolojilerini ve yaşam tarzını yansıtmalı.

Kendi tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? 

S.T.: Sade, feminen ve rahat.

D.T.: Renkli, eğlenceli ve rahat.

Bu sonbahar-kış sezonunda bizi ne tarz trendler bekliyor? 

D.T.: 80’ler ve 90’lar modası devam ediyor. Vatkalar, neon ve canlı renkler, gül desenleri, payetler, taşlı ürünler gündemde olacak. Gece kıyafetleri gündüze uyarlandı.

S.T.: Küçük çantalar, pelerinler, satenler, tüy detayları önümüzdeki sonbahar-kış sezonunda çok moda olacak.

Neyin modası acilen bitmeli? 

D.T.: Estetik modası acilen bitmeli. Herkes birbirine benzemeye başladı. İnsanların orijinallikleri yok oluyor.

S.T.: Hayvanları satın alma modası acilen bitmeli ve sahiplenme modası başlamalı.

Vücudunuzda rahatsız olduğunuz herhangi bir yer var mı? 

D.T.: Kollarımın daha ince olmasını isterdim.

S.T.: Üst bacaklarım daha ince olsaydı...

Peki ya en beğendiğiniz yeriniz? 

D.T.: Gözlerim.

S.T.: Gülüşüm ve ellerim.

KENDİMİZLE MUTLUYUZ , GÜZELLİĞİ SADECE DIŞ GÖRÜNÜŞ OLARAK DEĞERLENDİRMİYORUZ

Kendinizi güzel buluyor musunuz? 

D.T.: Biz kendimizle mutluyuz ve güzelliği sadece dış görünüş olarak değerlendirmiyoruz.

“Asla giymem” dediğiniz ne var? 

D.T.: Klasik etek ve ceket takımlarını çok sevmem.

S.T.: Pek bir şey yok.

Dolabınızı açsam şu an gözüme en çok neler çarpar?

D.T.: Renkler.

S.T.: Paltolarım.

İçinde kendinizi en tamamlanmış hissettiğiniz kombininiz nasıl? 

S.T.: Koyu renk bir jean, sneaker, ince bir ceket ve güneş gözlüğü.

D.T.: Yüksek belli jean şort, askılı bir üst ve sneaker.

İçinde kendinizi en seksi hissettiğiniz kıyafet? 

S.T.: Siyah mini elbise ve topuklu.

D.T.: Göbeği açık ya da dar bir üst altına dar pantolon ve topuklu.

Düzgün fiziğinizin sırları neler? 

S.T.: Haftada üç gün spora gidiyorum.

D.T.: Haftada iki ya da üç gün mutlaka spora gitmeye çalışıyorum. Pilates ya da fonksiyonel antrenman yapıyorum.