Abone Ol

Sevgilinin telefonunu karıştırmak doğru mu?

Hürriyet'ten Elvan Yarma, telefon karıştırma yüzünden yaşananları köşesine taşıdı ve sordu "Sevgilinin telefonunu karıştırmak doğru mu?"...

Sevgilinin telefonunu karıştırmak doğru mu?

İşte Elvan Yarma'nın o yazısı...

Bir arkadaşım geçenlerde, hoşlandığı ve sevgili olma evresine geçtiği bir adamın telefonunu gizlice karıştırıyor ve mesajlarda başka bir kadınla da birlikte olduğunu keşfediyor. Hadi bakalım şimdi çık çıkabilirsen işin içinden!

Sevgilinizin ya da eşinizin telefonunu, sosyal medya hesaplarını karıştırmak doğru mu?

Peki telefonunu karıştırdığınızda onun sizi aldattığını öğrenseniz kim suçlu olur? Adama telefonunu karıştırdım deseniz zeytinyağı gibi üste çıkacak o belli! Ama aldattıysa ve bunu biliyorsanız susacak mısınız?

Ya da olayı biraz yumuşatayım, aldatmadı ama başka bir kadınla yazışmalarını okudunuz. Ve yazışmalar hoşunuza gitmedi. Bir ima sezdiniz. Söyleseniz ‘Ben her arkadaşımla öyle konuşuyorum ki. Sen nasıl benim özelimi karıştırıyorsun’ diyecek tabi ki. Söylemeseniz içiniz içinizi yiyecek. Zaman ilerledikçe çok daha basit şeylere püskürmeye başlayacaksınız.

Evet, bir havuz problemiyle karşı karşıyayız. Öncelikle sakin olun. Yazışmaları gördünüz ve ufaktan kıllandınız. ‘Stalk’lamaktan ne çıkar derseniz önce bunları öğrenmeniz gerekecek: Kimmiş, kimlerdenmiş, nereden arkadaşıymış vs… Sizden önce nasıl ve hangi ortamda görüşmüşler? Fotoğraflarda sevgilinizin eli kızın belinde mi? Fotoğraf altı yorumları nasıl? Eğer ‘stalk’lamayı göze aldıysanız sonu gelmeyecek bir araştırmaya da kendinizi hazırlayın. Sevgilinize bir şey çaktırmadan, eskiden görüştüğü ama sizle olduğundan bu yana görüşmediği arkadaşlarını anlatmasını isteyin. Onun adına gelince daha detaylı birkaç soru daha sorun. Eğer onun adını ağzına almazsa bilin ki şüphelerinizde yanılmıyorsunuz.

Sevgilinin telefonunu karıştırmak doğru mu? - Resim: 1

Yazışmaları gördükten sonra göze almanız gereken bir diğer konu ise ilişkinin sona erme riski. Çünkü siz eşeledikçe daha kötü şeylerle karşılaşma riskiniz de var. Sonu olmayan bir girdabın içine çekilebilirsiniz. Hatta bir süre sonra devamlı sevgilinizin şahsi hesaplarını ve telefonunu kontrol eden bir ruh hastasına da dönüşebilirsiniz. Celladını seven kurban gibi kıskançlıktan ona daha da bağlanabilirsiniz.

Bir de işin hukuksal boyutu var ki, 2013’te eşinin  Facebook hesabına girip, profil bilgilerini değiştiren bir kadının iki yıl hapsi istenmişti. Çünkü özel hayatın gizliliğini ihlal etmiş sayıldı.

Bu mevzu böyle uzar gider. Benim tavsiyem, merakınıza yenilip telefonuna bakma gafletinde bulunduysanız, ilerleyen günlerde onun yanında da izin isteyip telefonunu alın ve öylesine denk gelmiş gibi rahatsız olduğunuz konuyu sevgilinizle yüz yüze konuşun. (Tabi burada ilişkinin hangi aşamasında olduğunuz önemli. Eğer başlarındaysanız tuhaf kaçabilir) “Bu arkadaşın kim? Daha önce tanışmamıştık galiba? Neden böyle yazdın?” minvalinde sorular sorabilirsiniz. Bu konuşmaların sizi nasıl hissettirdiğini anlatın ona. Eğer açıklaması sizi tatmin ettiyse, yanlış anladıysanız bir daha aynı gaflete düşüp telefonunu karıştırmayın.

Eğer yaptığı açıklamalar yetmediyse ilişkiyi sorgulamakta fayda var. Her an sevgilinizin telefonuna bakma isteğiyle yanıp tutuştuğunuz bir ilişki içinde olmak ister misiniz gerçekten?

Siz bu denli naif konuşurken, o öfkelenip zeytinyağı gibi üste çıkıyorsa yol verin gitsin zaten.

Psikoloji ise bu konuya şöyle bakıyor: “Eğer karşıdakinin özel alanına girip, şahsi eşya ve hesaplarını karıştırmaya başlarsan devamlı karıştırma ihtiyacı duyarsın. O ruh halini beslemeden duramazsın. Ama merakını yenip, şahsi hesaplarına müdahale etmezsen zamanla o merakın kaybolur. Güvenini zedeleyecek bir durum olduğunda yüz yüze iletişime geçmek, pasif agresif bir hal takınmaktan çok daha iyidir. Neyi merak ediyorsan sor ki ilişkiyi soru işaretleriyle yaşama. Eğer güvenmiyorsan, güvensizliğin kaynağını zihninde bul ve önce kendine şu soruyu sor: Neden güvenmiyorum? Ne oldu da artık böyle düşünüyorum? Yoksa sadece paranoya mı?” Tabi ki sizi kabak gibi aldatıyorsa kahrını çekmeyeceksiniz! Esas mesele güvenebilmekte.

Geçenlerde anneme sormuştum. “Babam seni aldatsa ne yaparsın diye?” Cevabı şu oldu: “Gözümle görsem inanmam” 28 yıllık bir evlilik bu güvenle yürüyor galiba. Tercih sizin; güven duymadığınız bir ilişkide hafiye gibi eşeleyerek yaşamak mı? Güvenip, inanarak şeffaf bir ilişkide huzur bulmak mı?