Abone Ol

Seda Sayan Yeşim Salkım kavgasında görünmeyen tehlike

Yeşim Salkım, Seda Sayan, Gülben Ergen, Seren Serengil, Hande Yener gibi isimlerin sosyal medyada kavga etmelerinin ardından uzmanlar bir uyarıda bulundu.

Seda Sayan Yeşim Salkım kavgasında görünmeyen tehlike

Sözcü gazetesinden Birgen Bileke ve Sercan Meriç’in haberine göre, Yeşim Salkım, Seda Sayan, Gülben Ergen, Seren Serengil, Hande Yener gibi isimlerin sosyal medyada kavga etmeleri, ağza alınmayacak hakaretler savurmaları sadece birbirlerine zarar vermiyor.

Uzmanlar, ünlü isimleri takip eden gençler için de bu savaşların büyük tehlike arz ettiğini, hukuksal olarak da azımsanmayacak cezalara yol açabileceğini sözcü.com.tr'ye anlattı...

Yeşim Salkım önce Gülben Ergen ile birbirine girdi, ardından Seda Sayan’la… Bu süreçte Seren Serengil, Yeşim Salkım‘ın tarafını destekledi, o da Gülben Ergen‘e ağır sözlerle yüklendi. Ardından da Hande Yener‘le kapıştı, ağza alınmayacak sözler ortaya döküldü.

Son olarak Yeşim Salkım, Seda Sayan’a çektiği video ile hakaret etti. Seda Sayan da Yeşim Salkım’a uzaklaştırma davası açtı ve bu belgeleri sosyal medya hesabından paylaştı. Buna da sinirlenen Yeşim Salkım, hakaret dozajını artırdı. Tüm bunlar, binlerce takipçinin gözü önünde gerçekleşti.

Televizyonlarda birbirlerine ağır hakaretler edemeyen ünlüler, sosyal medyayı kullanarak istedikleri hakareti, istedikleri şekilde savurmaya başladı. Uzmanlar, tüm bu yaşanılanlar arkasında nasıl bir psikoloji olduğunu, izleyenlerin nasıl etkilendiğini ve olayların hukuki boyutunu anlattı.

ADİL YARGILAMAYI ETKİLEME TEŞEBBÜSÜ

Avukat Rezan Epözdemir, kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında özel hayatın ifşasıyla ilgili konuların Türk Ceza Kanunu’nun 134-136-137’inci maddelerinde düzenlendiğini belirterek, “Bunlar takibi şikayete bağlı suçtur. Taraflardan birisi 6 ay içerisinde, kişisel verilerin paylaşımıyla ilgili, adres ve TC kimlik No’nun ilgili suç duyurusunda bulunmalıdır” dedi.

Dava dosyalarının sosyal medyadan paylaşmınının adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Epözdemir, “Bu durumlarda başsavcılık herhangi bir suç duyurusuna gerek duymadan, kendisi harekete geçer. Bir kamu davası söz konusudur” dedi.

‘ALENİYET CEZAYI ARTIRIR’

Ünlü isimlerin birbirlerine hakaret etmesiyle ilgili de konuşan Epözdemir, “Sosyal medyadan birbirinin itibarını zedeliyorlarsa
TCK’nın 125’e 1/4 uyarınca dava açılır. Bu da taraflardan birisinin şikayetine bağlıdır. Sosyal medyada bunların yapılmasına aleniyet teşkil eder. Aleni olması da cezayı artırır” dedi.

ŞİDDET DİLİ NORMALLEŞTİRİLİYOR

Psikolog Asu Bülbül, ünlü isimlerin yoğun bir şekilde sosyal medya üzerinden kavga etmesinin altında öfke duygusunun bulunduğunu belirterek, “Öfkelerini hakaret diliyle dışavuruyorlar. Öfkeyi yansıtma biçimimiz eleştiri, hakaret gibi şeyler olur. Kişi kendisinde görüp sevmediği şeyi, karşısındakine söyler. Aslında bu bir yansıtmadır” dedi. Ünlü isimlerin sosyal mecradan birbirlerine hakaret etmesinin etkilerini de değerlendiren Bülbül, şöyle dedi:

“Şiddet diliyle sarmalanıyoruz. Rol model olma kısmı da bu durumu normalleşiyor. Kanıksanıyor. Normal bir şeymiş gibi görülmeye başlanıyor duyuldukça. O hakaret dili ilişkinin normali oluyor. Küçük yaşta bunları takip edenler de öfke yansıtma biçiminin böyle olacağını düşünürler. Halbuki, daha küçük yaşlarda öfke çok doğal bir duygudur. Mesele burada öfkeyi dışarı çıkartma biçimi. Oyunda o agresyonu, o öfkeyi bir şekilde çıkartır. Çocuklar silahlarla oynamasın derler, halbuki o da bir oyun. Çocuk -mış gibi yaparak, içerisindeki öfkeyi atar. Yastıkla didişir, enerjisini atar.”

‘ŞİDDETİ ARTIRIYORLAR’

Psikiyatr Ahmet Koyuncu ise ünlü isimlerin takipçilerinin önemli bir kısmının gençler ve öğrencilerden oluştuğunu anımsatarak, “Hatta çocuk ve ergenler de onların şarkıları ile eğlenirler. Bu şarkıcıların kendilerini takip eden milyonlarca kişiye rol model olduklarının farkında olmamaları üzüntü vericidir. Çünkü onları takip edenler, model alma ile davranış öğrenen yaş grubudur. Örneğin saçlarını onlar gibi kestirirler, onların eşyalarını, hatta renklerini kullanırlar. Hatta sosyal medyadan hayranı olduğu ünlü gibi poz vererek paylaşımlarda bulunurlar. Eğer bu ünlüler, sanatçı arkadaşları ile sosyal medya üzerinden seviyesiz tartışmalar yaparlar ve işi hakaret boyutuna taşırlarsa, onları takip edenlerde onların bu davranışlarını model alırlar ve kendi arkadaş grubuna, hatta ailesi benzer tepkileri gösterebilirler. Özetle ünlü tartışmaları toplumdaki sözel şiddeti artırır. Hatta fiziksel şiddetinde önünü açar. Bu kişiler topluma karşı sorumlulukları olduklarını unutmamalıdırlar” açıklamasını yaptı.