Abone Ol

Okyanusta dünya dışı uzay aracı enkazı mı var?

Bir Harvard fizikçisi, okyanusun dibinde Dünya-dışı bir “uzay aracının” kalıntılarını ortaya çıkarmış olabileceğini iddia ediyor.

Okyanusta dünya dışı uzay aracı enkazı mı var?

Oumuamua'nın 2017 yılında Dünya'nın yanından geçen bir ET aracı olduğuna inanan Harvard fizikçisi, okyanusta bir uzaylı aracı kalıntıları bulduğunu iddia ediyor.

2011 yılından 2020 yılına kadar Harvard'ın astronomi bölümünün başkanı ve şimdi Ivy League üniversitesinin ET-avcılığı Galileo Projesi'nin başkanı olan Profesör Avi Loeb, 2014 yılında Papua Yeni Gine kıyılarına düşen meteorun parçalarını bulmak için iki hafta boyunca Pasifik Okyanusu’nun dibini taradı. IM1 olarak adlandırılan meteorun yıldızlararası uzaydan geldiğine inanılıyor.

DÜNYA DIŞI BİR TEKNOLOJİK UYGARLIKTAN

Manyetik bir kızak kullanan ekip, “güneş sisteminden farklı bir doğal ortamdan ve dünya dışı bir teknolojik uygarlıktan” olması gerektiğini söylediği 50 küçük demir küre şeklindeki parça buldu.

Profesör Loeb yıllardır Dünya’nın yıldızlararası teknoloji tarafından ziyaret edilmiş olabileceğini öneriyor. 2017 yılında Oumuamua adlı yıldızlararası bir nesne Güneş Sistemi’nden geçti ve çoğu bilim insanı bunun doğal bir olay olduğuna inanırken, bir şekilde, Profesör Loeb bunun uzaylı kökenli olabileceğini savundu.

2017 yılında Oumuamua'nın keşfedilmesinden sonra, Profesör Loeb, pek çok eleştiriye rağmen, daha fazla yıldızlararası nesnenin muhtemelen Dünya’nın yanından geçip gittiğini teorileştirdi. 2019 yılında bir öğrencinin, Oumuamua’dan önce 2014 yılında geçiş yapan yüksek hızlı bir ateş topunun, yani IM1 meteorunun, yıldızlararası kökenlere sahip olduğunu keşfetmesi ile haklı çıktı.

Hava sürtünmesi, IM1 Dünya'ya doğru hızla yaklaşırken havada alevler içinde kalmasına sebep oldu ve o yılın 8 Ocak’ında ardında erimiş demir yağmur damlacıklarından oluşan bir iz bırakarak yok oldu. Bu yıldızlararası metal parçalarının güçlü mıknatıslarla Pasifik’te taranabileceğinin keşfi, Loeb ve Galileo ekibinin son görevinin başlamasına sebep oldu.

Loeb bu hafta Fox News Digital ile yaptığı görüşmede, “IM1’in yüksek hızı ve anormal malzeme gücü göz önüne alındığında, kaynağı güneş sisteminden farklı bir doğal ortam veya dünya dışı bir teknolojik uygarlık olmalı” dedi.

Loeb, IM1'in “aslında daha sert olduğunu ve NASA tarafından kataloglanan tüm uzay kayalarından daha yüksek bir malzeme gücüne sahip olduğunu” belirtti ve devam etti: “Bu onu alışılmadık kılıyor.”

IM1’den gelen bu gizemli demir kalıntılarının, “dünya dışı bir teknolojik uygarlıktan” bir “uzay aracının” gezegenimize iniş yaptığının ilk somut kanıtı olabileceği fikrini göz ardı etmedi.

Aralarında Harvard’ın Galileo Projesi Seferi’ndeki bilim insanlarının da bulunduğu iki düzine insan, geminin mürettebatı ve çabayı anlatan belgesel film yapımcıları, 14 Haziran’da Silver Star gemisiyle Lorengau ada kasabasından yola çıktı.

Bu hafta sonunda sona erecek olan iki haftalık Pasifik yolculukları boyunca Galileo ekibi, ateş topunun bilinen son yörüngesi boyunca bir derin deniz manyetik kızağı sürükleyerek deniz yatağını IM1 enkazı belirtileri için taradı.

Loeb, Medium.com’da yayınlanan yakın tarihli bir günlük girişinde, “Kürecikler, temel olarak IM1'in en olası yolu üzerinde bulundu” ve “bundan çok uzaktaki kontrol bölgelerinde bulunmadı.”

Araştırmacılar, Silver Star'da ön analiz için bazı araçlar getirmiş olsa da, gerçek çalışma, Loeb'in ekibinin daha yüksek hassasiyetli laboratuvar ekipmanlarıyla gizemli demir küreleri incelemesiyle başlayacak.

Loeb ve ekibi laboratuvara geri döndüğünde, IM1’in çarpışma enkazındaki atomik elementlerin ve izotopların yıldızlararası nesnenin yola çıktığı yer ve belki de uzaylı yapımcıları hakkında neler ortaya çıkarabileceğini belirleyecek.

Loeb, “Bu daha önce hiç yapılmadı” diyor ve devam ediyor: “Kozmik bir komşudan asla kapımıza bir paket gelmedi. Bu, insanların yıldızlararası malzeme ile ilk teması olabilir.”