Abone Ol

Oğuz Güven: Benim tutuklanmamın nedeni o tetikçiler!

Atılan bir twitter paylaşımı gerekçe gösterilerek 32 gün boyunca tutuklu kalan ve geçtiğimiz günlerde tahliye olan Cumhuriyet Gazetesi İnternet Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven, Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’e konuştu.

Benim tutuklanmamın nedeni o tetikçiler!

Cezaevine gidiş sürecinden Silivri’de yaşananlara kadar birçok konuda çarpıcı açıklamaları vardı Güven’in. Güven’e göre o serbest olsa da gazetecilik hala tutuklu, kalbinin yarısı da içeride. Bakın sevincini kursağında bırakan olay ne?

Kimi, sen kimsin ya? Dedi… Kimi, böyle bir şey olabilir mi ya?

Kimi destekledi… Kimi eleştirdi…

Her şey 55 saniye de oldu ve bitti…

Cumhuriyet internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven ve onu cezaevine götüren süreçten bahsediyorum…

Artık o özgür…

Öncelikle 32 günlük esaretin ardından aramıza hoş geldin diyorum kendisine… Tahliye olur olmaz Oğuz Güven’in yanında aldım soluğu. Gazeteci merak sahibidir, ben de yaşadığı süreci, hislerini hemen dinlemek istedim. Yorgun da olsa gazetesinde işinin başındaydı. Biraz da bence hala özgürlüğe alışamamış haldeydi, şaşkındı. Kolay mıdır insanın özgürlüğünden 55 saniye dahi mahrum kalması. Elbette değil… Dilerim hiçbir meslektaşım da özgürlüğünden olmaz.

Olayın geçmişine döneyim isterseniz, kısaca özetleyeyim;

Trafik kazasında hayatını kaybeden Denizli Başsavcısı ile ilgili haberin sosyal paylaşım sitesi tiwtterdan atılan ve pek de hoş olmayan başlığı yüzünden önce gözaltına alındı.

Gözaltına neden olan “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti” başlığı aslında sosyal medyada kullanılmış ardından hemen değiştirilmişti ama Oğuz Güven yine de sabahın köründe evi basılarak gözaltına alınmıştı. Ardından da tutuklandı ve tam 32 gün boyunca Silivri’deydi…

Şimdi ise tam da karşımda…

Gözleri dolu dolu… Ellerine bakıyorum zaman zaman titriyor… “Mutlu musunuz, özgürsünüz” diye sorduğumda, “orada once meslektaşım varken mi” diyor. Zaten kalbinin yarısını da orada bırakmış, özgürlüğüne sevinememiş. Bir de o özgürlüğüne kavuştuğu gün Enis Berberoğlu’na verilen 25 yıl hevesini iyice kursağında bırakmış

Diyor ki içeride yatmak değil de en çok dışarıda bıraktığın canlarını düşündüğünde kahroluyorsun… Bir de suçsuzsun… Onu en çok yaralayan konu ise torunu… İçeride neden olduğumu anlayamayacak yaştaydı diyor. Silivri’yi de anlatıyor, kaldığı koğuşu da, koğuş arkadaşlarını da… Tabii dışarıya çıktı artık ve bundan sonraki süreci de konuştuk… Ne düşünmüyor, ne hissediyor?

Her şeyi konuştuk. Daha fazla anlatıp da röportajı kısa yoldan okuma tembelliğini size vermeyeceğim. O Yüzden ben aradan çekiliyor sizleri de Oğuz Güven’in o meşhur kitabından o meşhur sözle selamlıyor. “zordur zorda gülmek” ben de diyorum ki ama siz yine de gülün... Güneşli güzel günler diliyorum.

Medyaradar