Abone Ol

Nejat İşler İntikam'dan ayrılarak akıllılık etmiş!

Medyafaresi yazarı Anibal Güleroğlu, yeni sezona hızlı bir giriş yapamayan İntikam dizisi hakkında çarpıcı bir analiz yaptı..

Nejat İşler İntikam'dan ayrılarak akıllılık etmiş!

İNTİKAM’IN YENİ SEZON FOTOĞRAFLARI -FOTO GALERİ

Beren Saat’in Aşk-ı Memnu’daki Bihter rolünden sonra İntikam’da beklenen çıkışı yapamadığını söyleyen Güleroğlu Saat’in oyunculuğu hakkında da sert açıklamalar yaptı..

Diziden ani bir şekilde ayrılan Nejat İşler için de "Nejat İşler İntkam’dan ayrılarak akıllılık etmiş" diyen Anibal Güleroğlu’nun yazısı şöyle;


BEREN SAAT VE NEJAT İŞLER DUDAK DUDAĞA -VİDEO-

Yeni sezona oyuncu değişimi ve takviyesiyle başlayan ‘İntikam’, ne yazık ki geçen sezondan daha geride bir performans sergileyerek S.O.S. vermekte... Bunun niyesine, niçinine geçmeden önce bir noktayı saptamamız lazım.
‘İntikam’ nedir? En basit tanımıyla; bir kötülük karşısında zarar uğrayan kişinin bunu yapanı cezalandırma isteği, yani kendisine yapılanın acısını çıkarma arzusu. Bu motivasyonla hareket eden intikamcının benliği de öfke ve hırsla doludur doğal olarak.
Peki, gösterildiği ülkelerde ilgi ve merakla izlenen ‘Revenge’ dizisinin uyarlaması olarak Kanal D’de boy gösteren ‘İntikam’da bu tanıma uyan bir algı durumu var mı? Ne gezer… Aslında intikamın dibe vurduğu, intikamcılığın yerlerde süründürüldüğü bu dizide neredeyse hemen herkes ‘uyurgezer’! Bu tespitin ardından gelelim intikamcılığın, uyutmacılığa dönüştürüldüğü ‘İntikam’ın düşük performans ayrıntılarına…

Beren Saat dövüş dersinde! İşte Twitter’dan paylaştığı video..


‘İNTİKAM’IN HAKKINI VERECEKSİN KARDEŞİM!
SBT ölçümlerine göre ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ya, ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’a, ‘Aramızda Kalsın’a ve hatta ‘Umutsuz Ev Kadınları’na geçilerek ilk on içinde yer alamayan… Bu da yetmezmiş gibi ‘Galip Derviş’in arkasına düşerek gözden çıkartılmanın ilk sinyallerini veren dizi, yeni sezonunda ‘İyi ki katıldılar’ dediğim Yiğit Özşener ve Alican Yücesoy’un varlıklarıyla bir parça renklense de genelinde oldukça tatsız bir rota izlemekte.
Amerika’daki ‘Monte Kristo Kontu’ uyarlaması orijinalinden hemen hemen birebir uyarlama şeklinde başlamasına ve Türkçeleştirilmiş yabancı eser kıvamında izleyici karşısına çıkartılmasına karşın nedense Nolan karakterinin heteroseksüel versiyonu olarak Hakan’ı yaratmayı uygun gören ikinci el ‘İntikam’cıların en büyük eksiği, ilk andan itibaren diziye ‘Revenge’ ateşini katamamış olmaları.
Bunun nedeniyse, ilk sezonunda Engin Hepileri’nin eğlenceli ve canlı oyunculuğuyla bir nebze ivme kazanan ‘İntikam’da, Emily’nin karşılığı Derin-Yağmur karakterinin ve dolayısıyla Beren Saat’in bu kadar akışına bırakılması!
Bihter olarak beğeni toplamasının ardından üstüne yapışan bu canlandırmadan bir türlü kendini soyutlayamayan ve sürekli aynı çizgide bir performans sergileyen Beren Saat, ‘İntikam’ın iki karakteri bünyesinde barındıran ruhunu veremedi, veremiyor. Dizideki duruşunda başarıyı yakalamak için bir efor sarf ediyormuş hissi yakalamak mümkün olsa da, ortaya çıkan netice meydanda.
Çıtkırıldım yürüyüşle sürekli oradan oraya koşturmak, içeriği bomboş birkaç cümleyi söylemek için sanki büyük işler hallediyormuş edasıyla telefonda konuşmak, bir iki tuş basımı neticesinde eliyle koymuş gibi her bilgiye ulaşmak veya üç beş dövüş hareketi sergilemek bu noktada bir değer taşımamakta.
Uyuttu uyutacak ses tonu canlanmadığı, baygın bakışlarında intikamın kıvılcımları görülmediği, her rolde aynı kalan mimikleri farklılaşmadığı sürece öykünün lokomotifi olan Yağmur karakteri ve dolayısıyla dizi tatsızlıktan kurtulamayacaktır.
Bunun için de Beren Saat’in Bihter’le ünlenen ismine güvenilerek Yağmur’u kendi haline bırakmak yerine, üstünde çalışmak ve bu boşluğa duygu katmak lazım. Unutmamak gerekir ki, rol yapmaya soyunan birinde istediği kadar oyuncu kumaşı mevcut olsun, bunu kesip biçecek, modelini oturtacak, yavanlıktan kurtaracak nihai kişi yönetmendir.
Ha oyuncu, ‘Ben neymişim’ havalarına giriyorsa da o başka… O vakit de, sırf ‘isim’ takıntısıyla güzelim işi tatsız tuzsuz hale getirmek yerine, rolün hakkını vereni bulacaksın kardeşim derler adama!

İNTİKAM’DA YAĞMUR’U YIKAN GERÇEK -VİDEO-

NEJAT İŞLER AKILLILIK YAPMIŞ
Sahte Derin yani Başak Danışman’ın gerçeğine oranla daha inandırıcı olduğu ‘İntikam’da bir başka ayrıntı, nerdeyse tüm karakterlerin abartılı bir cool’luk sergilemesi… Bu özümsenememiş özenti halleri hem oyuncuların sanatçı kimliğine gölge düşürmekte hem de yapmacık bir kurgu ortaya çıkartmakta.
‘İşi yarım bırakıp kaçması hoş olmasa da, Nejat İşler akıllılık yapmış’ dedirten yeni sezonun daha başlangıcında tehlike çanlarını çaldıran, Hakan’ın pasifleştirilmesiyle iyice tadını yitiren ve öç alma duygusunu da ilk sezonda şıpın işi hallediverip sıradan bir ilişkiler yumağına dönen ‘İntikam’da ayrıca mantıksızlıklar da diz boyu…
Bu hususta başlangıcından beri çeşitli örnekler sergileyen dizide Arsoy şirketinin mali durumuyla ilgili muhabbet başlı başına bir komedi. Onca uzman ve şirketle iş yapan deneyimli kişilerin bulamadığı açığı Emre’nin kolayca yakalayarak babasının dolap çevirdiğini keşfetmesi bir yana İgor’un adamı Ali karakterinin de bu vesileyle ortama sokulması tam bir karmaşa… Haldun Arsoy’un, daha önce tanışıp yönetim kurulu toplantısına aldığı ve istediği belgeleri inceleyebileceğini söylediği Ali’yi sanki ilk kez görüyormuş ve önceden ‘Ali Bey artık bizimle çalışacak’ diyen kendisi değilmiş gibi karşılaması laf ola beri gele türü işlenişlerden sadece biri.
Aynı şekilde üst katlardan düşenlerin kısa bir hastane sürecinin ardından sapasağlam ayağa kalkabildiği ‘İntikam’da karın üstü düşen sahte Derin’in bebeğinin yaşaması da büyük mucize. Bu da yetmezmiş gibi, vakitsiz ve riskli bir biçimde dünyaya gelen bebeğin yeni doğan ünitesinde müşahede altında tutulması gerekirken kuvözden hemencecik çıkartılıp baba kucağına verilmesi de çok garip. Ama bundan daha garip olanı kapıları açık ve in cinin top oynadığı bir bebek odasının varlığı. Bebeklerin böylesine kontrolsüz bırakıldığı, isteyenin rahatlıkla girip bir bebeği kaçırabileceği böylesi hastane ortamının varlığı mümkün mü? Tabi bir de bebekler konusunda gayet rahat olan hastane güvenlikçisinin sanki tanıyormuş gibi doğrudan gelip bahçede Rüzgâr’ı ve Derin’in annesini bulma saçmalığı var. Off… Offfffffffff… Uyarladık, demekle uyarlanmıyor işte!
Ama ne yazık ki bizde her şey ‘Uysa da uyarladık, uymasa da uyarlar kakalarız’ mantığıyla yürütüldüğünden böylesi güzelim işler de heder ediliyor.
Neticede diyeceğim şu ki; her biri kendince değerli isimleri bir araya getirmenin ortaya iyi bir iş çıkartmaya yeteceği kolaycılığına takılı kalıp kurguyu, yönetimi, canlandırmayı ve mantığı boşlamak iyi netice vermez.
Bir bakarsınız ruhunu hiç oturtamamış ‘İntikam’, kendisini uyarlamaya kalkıp eline yüzüne bulaştıranlardan, yerlileştirdikçe batağa sokanlardan reytingler yoluyla intikam almaya girişir. Böyle bir sonu elbette ki, hiç kimse istemez. Ancak ‘Allah rızası için bir parça İntikam ruhu’ dedirten diziyi de bu haliyle, üstelik uykunun gittikçe bastırmaya başladığı ikinci kuşak saatinin mahmurluğunda uzunca bir süre pek kimse çekemez. Gitti, gider…

Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal

BEREN SAAT’İN TEPKİ ÇEKEN KIRMIZI TAYTI -VİDEO-

BEREN SAAT’TEN İNANILMAZ DÖVÜŞ SAHNESİ -VİDEO-