Abone Ol

Nebahat Çehre: İlişki defterini kapattım

Türkiye’nin en sevilen oyuncularından Nebahat Çehre, geçmişten günümüze dizi sektörünü, her dönem öne çıkan stilini, hayata dair beklentilerini Posta'dan Suna Akyıldız'a anlattı.

Nebahat Çehre: İlişki defterini kapattım

Burhan Öçal ile reklam filminiz çok güzel olmuş... Öncesinde bir ritim çalışması yaptınız mı?

Geçmişte müzikle uğraştığım ve şarkı da söylediğim için çok zor olmadı. Ritimci bir kız getirdiler ama hiç gerek kalmadı. Burhan Öçal ile kuliste biraz damacana ile ritim tuttuk. Doğaçlama yaptık.

Sizi yeni projelerde görebilecek miyiz?

İçime sinen kendimi ve izleyenlerimi mutlu edeceğini düşündüğüm bir karakter olursa ekranlara döneceğim. Artık tehlikeli dönemlerdeyim. Hep aynı karakter üzerinde gidiyorum; beni artık ayrı bir karakterde görmeliler. 127 sinema filmi yaptım ama evlenince ara verdim.

ARKADAŞLARIM “BİZ ÖRNEK DEĞİLİZ” DİYOR AMA BİZİM HER HAREKETİMİZ ÖRNEKTİR

Rol konusunda çok mu seçicisiniz?

Oyuncunun kendini gösterebilmek için beklentileri oluyor. Mesela Meryl Streep güzel bir oyuncu değil ama dünya çapında aranan bir kadın. Her türlü karakteri oynuyor.

Kadını bu yaşta rock'çı yaptılar. Kalıplaşmanın anlamı yok. Salt güzellik bir şey değil ki. Her şey de paranın üzerinde dönmüyor. Benim mütevazı bir yaşantım var. Çok da mutluyum. Her şeyin en güzelini yaşadım. Paradan daha önemli beklentilerim var.

Hep aynı roller sizi bıktırmış sanırım...

Aynı karaktere sığdırılmaktan artık sıkıldım... Yapımcılar “Size bunu teklif etmezsek alternatifiniz yok” diyor. Böyle bir şey yok. Yapımcılar kolay yolu seçiyor.

‘Aşk-ı Memnu’dan sonraki her dizide şıklık yarışına girdiklerinden karakterleri abiyelerle tahta masalı kafelerde oynatıyorlar. Bu işin düzeni bozuldu.

Dizi izleyicisine kötü örnek oluyorlar. Olanakları olmayan bir sürü genç var. Bu özentiyle yaşamaya çalışıyorlar. Bazı sanatçı arkadaşlarım “Biz örnek değiliz” diyor ama bizim her hareketimiz örnektir.

Kendiniz için bir rol yazsanız bu ne olurdu?

Aykırı bir karakteri oynamak isterdim. Savcı, Hakim, belki de Marly Streep’in oynadığı gibi rock'çı bir kadın...

“Her hareketimiz örnektir” dediniz. Örnek olma algısı bir sanatçıyı baskı altına sokmaz mı?

Sokmamalı! Biz göz önünde olan insanlarız. Özel hayatıma da dikkat ediyorum; biz model olmak zorundayız. Oyunculuk çok yorucu bir iş; ne saati var, ne tatili. Özel hayatın, sosyal hayatın yok. Bunu bilip yapmak gerek.

Oyuncu için en önemli şey ne?

Sizin sadece mesleğinize değil, kişiliğinize de saygı duyulmalı. Yeşilçam’da şartlar çok ağırdı ama sevgi ve saygı vardı. Neriman Köksal, yürürken ortalığı yıkardı.

Güzelliği dillere destandı. Belgin Doruk, ‘zarif kadın’ olarak anılır. Böyle anılmak çok güzel. Çünkü bir şeyler bitiyor. Bir şöhretin böyle anılması çok güzel. Bir yere girdiğiniz zaman o ev size açılmalı.

TURİSTLER AŞK-I MEMNU KÖŞKÜNÜN KAPALI KAPISINI GÖRMEK İÇİN 300 DOLAR ÖDÜYOR

Cem Yılmaz size bir sinema filmi çekmek istiyordu. Ne aşamada?

Cem'in son projesinde yerim olmayabilir. Haber gelmedi. Belki bana göre karakter yoktu. Çok sorgulamıyorum doğru zamanda doğru işi yapıyor olacağımıza eminim.

Beren Saat ile tekrar bir araya gelecek misiniz?

Bu konu konuşuluyor. İnsanlar tekrar görmek isteyebilir. Turistler hâlâ ’Aşk-ı Memnu'nun çekildiği köşkün kapalı kapısını görebilmek için 300 dolar ödüyor.

Yurt dışında dizilerimize ilgi çok büyük. Geçenlerde Paris'e gittim. Arkadaşlarımla bilinen bir yerde yemek yiyorduk. Bir grup yukarıdan çığlıklarla geldi. Bana sarıldılar. Düşünsenize sizin tanımadığınız binlerce insan sizi seviyor. Daha güzel ne olabilir ki…

Dizi ve sinema sektörüne baktığımızda sanki sadece üç-beş kişi çok para kazanıyormuş gibi görünüyor.

Maalesef öyle. Bu Yeşilçam’da da böyleydi. Bu yol hep böyle gider. Şimdi artık reklam gelirleri de düştü. Bu dönen paralar artık olamayacak. Belki iki-üç kişi direnecek bilmiyorum. Artık garantideyiz diye bir şey yok. Diziler beş bölüm sonra kaldırılabiliyor.

BEN DE HERKES GİBİ EVDE PİJAMA VE TERLİKLE GEZİYORUM

Sizi evde pijama ve terlikle hayal edemiyorum... Evde de kendinize özen gösterir misiniz?

Ben de herkes gibi evde pijama ve terlikle günümü geçiriyorum. Şıklığı hayatımın her alanına taşımayı seviyorum. Yediğim yemekten tuttun da, giydiğim tişörtten, konuştuğum insanlara kadar... Şıklık aslında bir bütündür.

BENİM ADIM SÖYLENDİĞİNDE AKILLARA ZARAFET GELİYOR

Tarzınız ve tavrınız çok beğeniliyor. Bu kadar şık olmanın sırrı var mı?

Bir kere benim adım söylendiğinde akıllara zarafet geliyor. Duruş benim için çok önemli. Dünya sinemasında bile kimler kimler yok olup gitti. Ya hayatları gitti, ya da şöhretleri bitti.

Bu işi yaparken saygı ve sevgi içinde yap ama şöhrete güvenme hiç. O bir gün seni devirir. Bu böyle devam etmez. Mutlaka birisi gelecek senin yerine; bunu bilirsen mutsuz olmazsın.

Aynı zamanda çok fitsiniz. Formunuzu nasıl koruyorsunuz?

Sabah kahvaltımı yaparım ve bir saat yürürüm. Beslenmeme dikkat ediyorum. Çerez, kuruyemiş ve meyve vazgeçilmezlerim arasında yer alıyor. Arkadaşlarımla buluşurum.

Yüz bakımı gibi şeyler yaptıran biri hiç değilim. Ben cildimi hiç ellettirmedim. Normal nemlendirici kremlerim var. Banyoda da kese yaparım. O kadar... Vücudumu iyi tanıyorum; hangi gömlek nasıl daha güzel durur, hangi pantolonda daha şık olur bilirim. İşin aslı vücut yapınızı iyi bilmektir.

İLİŞKİ DEFTERİNİ KAPATTIM

Geçmişe baktığınızda pişmanlıklarınız var mı?

Pişmanlıklarım veya ‘keşke’m yok. Hayatta ‘keşke’lerim olmasın diye elimden gelen çabayı gösterdim.

Sizce neden güzel kadınlar genellikle yalnızdır? Bu bir tercih mi?

Ben çoktan o defteri kapattım. 25 yıldan fazla oldu. Bunun özel bir nedeni yok. Ben yanımdaki insana çok saygı duymalıyım. Tamamen benim isteğim üzerine o defter kapandı. Böyle çok daha huzurlu ve mutluyum. Dostlarım ve arkadaşlarım var; yalnız değilim.

Yapmak istediğiniz halde şöhretinizden dolayı yapamadığınız bir şey var mı?

Suna’cığım ben hiç öyle yaşamadım. Şöhret tehlikelidir ama hayatın olağan ve sıradansa sorun yaşamıyorsun. Saygı ve sevgi olduktan sonra şöhret seni o tehlikeden alıkoyuyor.

Hayatı ertelediğinizi düşünüyor musunuz?

Zaman zaman hayatı ertelediğimi düşünüyorum ama ben hayatı çok dolu yaşadığıma inanıyorum.

(POSTA - Suna AKYILDIZ)