Sosyal medya hesabından flamingoların fotoğrafını paylaşan Emin Yoğurtçuoğlu, “Katliam var” diyerek şunları yazdı:
“Kanayan yaraya tuz basmak gibi oldu bu flamingo ölümleri... Birkaç bin yavru flamingo toplu bir şekilde ölüyorsa memleketin en önemli meselelerinden biridir bu. Popülasyonu az zaten. Bir ilçe komple yok olsaydı ne yapardık? Türkiye’de çoğu ilçe yüz bin nüfusun üzerinde. Bütün dünyadaki flamingo popülasyonu ise sadece 600 bin civarı! Bütün dünyada! Türkiye’de oldukça azlar ve hassas durumdalar. İki tane yeri ev olarak kullanıyorlar. İzmir’de Gediz Deltası ve Tuz Gölü. İkisi de çok hassas ekosistemler. Şimdi Tuz Gölü’ndeki üreme popülasyonunun bu seneki yavrularının hepsi öldü. Binlerce olduğu söyleniyor. Konu birçok yere çekiliyor ve düzgün bir açıklama yapılmıyor. Bugün Flamingo’lar giderse çocuklarımız onları göremez demek gene insanın bir bencilliğidir. Bugün onları yaşam alanlarından gönderirsek yarın biz de olmayacağız. Elbette Flamingo’ların soyu bir nesilde tükenmez. Ancak burada bir trajedi yaşandı. Düşünün sıcakta yavrular suya ve besine ulaşamıyor. Yavaş yavaş güçten düşüyorlar ve ölmeye başlıyorlar. Orada değildim ama yaşananları düşündükçe çok bozuluyorum. Ebeveynleri yavrularını son ana kadar beklemişlerdir ve bırakmak zorunda kalmışlardır. Belki bazıları gitmemiştir. Kim bilir nasıl bir strestir... Bugün yaşadığımız bu dünyaya olan etkilerimizi evire çevire konuşmazsak ve kendimizi düzeltmez isek, yarın çocuklarımızı vuracak dünyanın tepkisinin vebalini şimdiden alıyoruz demektir. Onlara yaşanacak bir dünya bırakmak demek, dünyayı ve öteki canlıları yaşatmak demektir. Bu sene artık çok geç. Bölgeden tüm bu aktarımları yapan Fahri Tunç’un bildirdiğine göre şu anda DSİ kanalları tıkayan tüm bendleri yıkıp pompaları kaldırıyor. Ancak çok geç... Önümüzdeki sene aynısı olmamalı. Sorumluluk hepimizin üzerinde. Buraya yaşayan bir Flamingo ailesini bırakıyorum. 2007’de İzmir Gediz Deltası’nda çekmiştim. Sevgiler...”
İş insanı Murat Ülker ise Yoğurtçuoğlu'nun paylaşımını repost etti.