Abone Ol

Muharrem İnce CHP'ye Rest Çekti: Diğer Partilere Başarılar Diliyorum

CHP'den ayrılarak Memleket Partisini kuran Muharrem İnce katıldığı canlı yayında kritik açıklamalarda bulundu. İnce'ye "2023 Seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun aday olması ve seçilmesi halinde CHP'ye döner misiniz?" sorusuna İnce, "Biz bir parti kurduk. Memleket Partisi'ni yaşatacağız büyüteceğiz" dedi.

Muharrem İnce CHP'ye Rest Çekti

CHP'den ayrılarak Memleket Partisi'ni kuran ve partinin Genel Başkanı olan Muharrem İnce, "2023 Seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun aday olması ve seçilmesi halinde CHP'ye döner misiniz?" sorusuna cevap verdi. İnce, "Biz bir parti kurduk. Memleket Partisi'ni yaşatacağız büyüteceğiz. Bizim partimizde Atatürk'ü tartışmazsınız. CHP'de ne yazık ki tartışılıyor, duvarlardan resimleri indiriliyor. Biz bu partiyi birinci parti yapacağız. Diğer partilere de başarılar diliyorum." ifadelerini kullandı.

İnce, HaberTürk TV'de katıldığı canlı yayın programında Memleket Partisi'nden, Cumhurbaşkanlığı adaylığına, İmamoğlu'nun Karadeniz gezisinden 6'lı masaya kadar gündemin öne çıkan konularını değerlendirdi.

"Biz bu partiyi birinci parti yapacağız"

Muharrem İnce kendisine yöneltilen "2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması ve seçilmesi halinde CHP'ye döner misiniz?" sorusuna şu sözlerle cevap verdi:

"Biz bir parti kurduk. Memelek Partisi'ni yaşatacağız büyüteceğiz. Biz Atatürkçülerin partisiyiz. Bizim partimizde Atatürk'ü tartışmazsınız. CHP'de ne yazık ki tartışılıyor, duvarlardan resimleri indiriliyor. Biz bunun vefasızlık olduğuna inanıyoruz. Cumhuriyet'in kurucu iradesine saygısızlık olduğunu düşünüyoruz. İlkelerimiz. Bir yıllık bir parti daha olmadık. Biz bu partiyi birinci parti yapacağız. Diğer partilere de başarılar diliyorum."

"İmamoğlu'nun gezmesi büyük risk"

İnce sözlerini şöyle sürdürdü: "58 yaşındayım. Bir kurban bayramında askerdeyim. Bütün ramazan ve kurban bayramlarında arife akşamı babamın evindeydim. Ben böyle yaşıyorum. Sayın İmamoğlu'nu eleştirenler Erdoğan'ı eleştirmiyorsa çifte standarttır bu. Belediye başkanının gezmesi, hangi gazeteciyi davet edeceği kendi bileceği bir iş. Ama şunu söyleyeyim, gezmesi büyük risktir. İstanbul'da sel, yangın, deprem olur. Büyük risktir. Takdir kendisine aittir.

"Partimizin adayı için sandık koyacağız"

Önceden siyasi partilerin genel başkanları televizyonda görüşlerini anlatırlardı. Bu tartışmalar yok oldu. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belli. Anayasa, yasalar ortada. Peki Cumhurbaşkanı adayının nasıl olacağı belli mi? Belli değil. Bizim partimizde kuralları var bunun. Partimizin tüzüğüne yazdık. Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen partinin bütün üyelerinin önüne sandık koyacağız, bu sandıktan kim çıkarsa.

"6'lı masadan uzlaşı çıkacağını düşünmüyorum"

Ben 6'lı ittifaktan uzlaşı çıkacağından inanmıyorum. Biri kamulaştıracağız diyor, öteki bu çağda olmaz diyor. Biri Suriyelileri göndereceğiz diyor, diğeri gönderemezsin diyor. Ergenekon'da birisi dosyayı yeniden açacağız diyor diğeri ertesi gün rahmetli Ali Tatar'ın ziyaretine gidiyor. Laiklik konusunda tek kelime konuşamıyorlar. Eğitimi tarikatlara, cemaatlere bırakacaklar mı, bırakamayacaklar mı tek kelime edemiyorlar.

Biz Memleket Partisi olarak bırakmayacağız. Eğitimi bilimsel laik bir hale getireceğiz. Suriyelileri göndereceğiz. Bir başka örnek cem evlerini konuşamıyorlar. Atatürk'ü tartışacak mısınız, tartışmayacak mısınız? Sözde Ermeni soykırımını tanımıyorum diye yazacaksınız. Uzlaşma metnine 'tarihi gerçekler' diye yazamazsınız.

"İkinci tura kalırsa Kılıçdaroğlu'nu desteklerim"

Demokratik yollarla, sandıkla gitmesini istiyorum. Erdoğan yorgun. Artık yorgun, Türkiye'nin sorunlarını çözemez. Fakat tek hikayemiz Erdoğan'ı göndermek olursa onu gönderirsin ama kendin de kısa sürede gidersin. Onun için eğitim, Suriyeliler, laiklik, yolsuzluk, kamu ihale konusunda anlaşmak lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa tabii ki Kılıçdaroğlu'nu desteklerim. Ama ben kalırsam onlardan da destek beklerim. Gerekirse ikinci tur için partimizde üyelerimizin önüne sandık koyarız. Çünkü Erdoğan'ın Türkiye'ye vereceği artık bir şeyi kalmadı."