Abone Ol

MHP'li Akçay, TİP'li Şık'ın Genel Kurul'daki uyuşturucu operasyonu konuşmasının ardından söz aldı

MHP'li Akçay, TİP'li Şık'ın Genel Kurul'daki "uyuşturucu operasyonu" konuşmasının ardından söz aldı: Küçük ve şahsi hesapların peşindeki sinsileri tanıyoruz

MHP'li Akçay, TİP'li Şık'ın Genel Kurul'daki uyuşturucu operasyonu konuşmasının ardından söz aldı

Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, TBMM Genel Kurulu'nda eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un tutuklandığı uyuşturucu soruşturması hakkında konuştu. Soruşturmanın birçok MHP ve AKP'li ismi ilgilendirdiğini söyleyen Şık, "Üzerindeki koruma zırhını kimin, şimdi ve neden kaldırdığını bilmediğimiz Ersoy’la ilgili soruşturma bize Saray içi bir taht kavgası olduğunu da söylüyor. Kara para ve uyuşturucu merkeze konularak iş insanları, avukatlar, medya yöneticileri, yargı mensupları, popüler ekran yüzleri ve bürokratlardan oluşan bir çete inşa ediliyor. Soruşturma konuları şimdilik aynı değil. Ama bağlantılı isimler yönünden aynı noktalara çıkabilir. Bu soruşturmaların hepsi, istenildiği anda istenilen kapıyı açacak birer maymuncuk" diye konuştu.


Şık'ın konuşmasının ardından söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Sayın Ahmet Şık'a herhangi bir cevap niteliğinde değil ama fikrimi ifade etmek için söz aldım" diyerek, "Cumhur İttifakı, Türkiye dünya siyasetinde emsali olmayan çıkarsız ve hesapsız milli bir ittifaktır. Bu ittifaktan kimlerin ve hangi kesimlerin rahatsız olduğunu, kimlerin sinsice aparatlık yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Küçük ve şahsi hesapların peşinde çalı dibindeki sinsileri de tanıyoruz. Geçiniz bir kalem diyorum. MHP'ye ise kurulduğu günden bugüne kadar yurt dışından ve içinden kumpaslar kurulmuş, provokasyonlar yapılmıştır. Tüm kumpasları, operasyonları bertaraf ederek bugünlere geldik, bundan sonra da mücadelemiz devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Şık, daha önce "uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlamasıyla tutuklanan Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’u odağına alan operasyonun MHP'yi yakından ilgilendirdiğini ve Hakan Fidan, Numan Kurtulmuş, Bilal Erdoğan ve Selçuk Bayraktar hakkındaki iddialara da Medyascope'ta yayınlanan "Taht savaşları kızışıyor" yazı dizisinde yer vermişti.

Şık, Genel Kurul'da yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Savcılık kanalıyla sızdırılıp ayıplanması istenen ilişkilerin iktidar medyasınca en ince detayına kadar ifşa edildiği bir soruşturma yürütülüyor. İddia edilenler gerçekse vahim. Yalansa daha vahim.
Mehmet Akif Ersoy’u odağına alan soruşturmadaki gizli tanık ifadesinin sızdırılması, Saray içi taht kavgasını daha da somutlaştırdı. Sabah gazetesi ve AKP’li eski vekil Şamil Tayyar da bu gizli tanık ifadelerini referans alarak hedef alınan isimleri atış menzilinde tutuyor.

Her ne kadar ekim ayından bu yana ilişkilerini kesmiş olsalar da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT’ten beri yanında olan yakın çalışma ekibinden kişiler hedefte.



HAS Partinin genel başkanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü yapan Furkan Torlak’ı AKP bürokrasisine sokan Numan Kurtulmuş hedefte.

Ersoy’la yakınlığı vurgulanarak, özellikle muhafazakar camiada hezeyana yol açacak ifadelerde adı geçirilen Ömer Çelik de hedefte.

"Tayyar’ın, 'Alem esnasında görüntülü arandı' dediği kişi Süleyman Soylu"
Tayyar’ın, 'Alem esnasında görüntülü arandı' dediği kişi ise Süleyman Soylu. Tayyar’ı 'FETÖ’nün medya imamı ile iş birliği içerisinde kitap yazmakla' suçlayan Soylu, yalanladı. Ama Ersoy’a, kendi İçişleri Bakanlığı döneminde hangi gerekçeyle çakarlı araç verilmiş, onu söylemedi.

Yeni yetme gazeteci Kübranur Uslu’nun Cumhurbaşkanı uçağına bindirilmesi, yöneticilerinden birinin sevgilisi olan bankamatik memurunun uyuşturucu soruşturmasının şüphelilerinden birisi çıkması hasebiyle İletişim Başkanlığı kadroları hedefte.

"MHP’li 4 kişinin olduğu bir fotoğrafa, AKP medyasının 'Siyasi Susurluk' demesi aba altında gösterilen sopa mı, değil mi?"
Avukat Serkan Toper de siyasi kimliği üzerinden rüşvet ilişkileri içinde olmakla suçlanarak MHP hedef alınmış. Yenidoğan çetesi soruşturmasına karışan bazı hastanelerin sahipleri MHP'liydi. Sahte diploma soruşturmasında adı geçenlerden biri MHP'li vekil. Savunma sanayisindeki Assan soruşturmasında tutuklanan isimler yine MHP'li. İçinde MHP’li 4 kişinin olduğu bir fotoğrafa, AKP medyasının 'Siyasi Susurluk' demesi aba altında gösterilen sopa mı, değil mi siz karar verin.

Hapisteki bir medya yöneticisi ve avukatın, bürokrasi ve yargıdan birileriyle ekran yüzü bazı kadınların seks ilişkisi karşılığında tutuklama ve tahliye kararları verdirdiği de öne sürülüyor. Bu ifadeyle başta yargı olmak üzere bürokrasiden kimler tasfiye edilecek diye bekliyoruz.

Ersoy’un ilişkileri sayesinde korunan PKK’li birinden, bir MİT mensubunun para karşılığı sorun çözdüğünden de bahsediliyor.

1987’deki 1. MİT raporu, Susurluk ya da Ergenekon süreci, devletin yeniden dizaynı için kullanılan operasyonlardı. Yani her yeni döneme girilirken devlet içi bir savaş yaşandı. Şimdi yaşananlar da bundan ibaret.

2016’da çıkarılan Varlık Barışı Yasası'yla Türkiye kara para aklanan bir çamaşırhaneye dönüştü. Son 2 yıldır da o çamaşırhanede aklanan paralara el koymayı amaçlayan soruşturmalar açılıyor.

"Ersoy’la ilgili soruşturma da bize Saray içi bir taht kavgası olduğunu söylüyor"
Üzerindeki koruma zırhını kimin, şimdi ve neden kaldırdığını bilmediğimiz Ersoy’la ilgili soruşturma da bize Saray içi bir taht kavgası olduğunu söylüyor.

Kara para ve uyuşturucu merkeze konularak iş insanları, avukatlar, medya yöneticileri, yargı mensupları, popüler ekran yüzleri ve bürokratlardan oluşan bir çete inşa ediliyor. Soruşturma konuları şimdilik aynı değil. Ama bağlantılı isimler yönünden aynı noktalara çıkabilir.

"Bu soruşturmaların hepsi, istenildiği anda istenilen kapıyı açacak birer maymuncuk"
Sezgin Baran Korkmaz soruşturması üzerinden Soylu’ya, Cihan Ekşioğlu üzerinden Fidan’a ulaşmak mümkün. Rezzan Epözdemir soruşturması da Kenan Tekdağ üzerinden Can Holding’e bağlanabilir. Ersoy soruşturması Epözdemir’e hem Tekdağ hem de Adem Soytekin’le iddialar üzerinden de İBB’ye bağlanabilir. Yani bu soruşturmaların hepsi, istenildiği anda istenilen kapıyı açacak birer maymuncuk. Tayyar’ın 'Hem yerel hem merkezi iktidarla eş zamanlı flört ediliyor' demesinden yola çıkarak bu kapıların sonunda tek bir havuza çıkıp özellikle seçim öncesinde kullanılacak devasa bir davaya dönüşebileceğini söylemek kahinlik olmaz.

"Halkın pençesine düştüğü yoksulluk ve yoksunluk ile buna neden olan yağma/talan düzeniyle çok ilgili bir süreç"
Bir arkadaşıma 'Bütçe görüşmelerinde konuşmamı bu konu üzerine yapacağım' dediğimde, 'Halk yoksulluk içinde kıvranırken onları neden ilgilendirsin?' dedi. Halbuki halkın pençesine düştüğü yoksulluk ve yoksunluk ile buna neden olan yağma/talan düzeniyle çok ilgili bir süreç yaşanıyor. Yani doğrudan halkı ilgilendiriyor.

Hallac-ı Mansur, 'Cehennem acı çektiğiniz değil, acı çektiğinizi hiç kimsenin bilmediği yerdir' demişti. Türkiye hiçbir zaman bugünkü kadar 'Acı çekenlerin acı çektiğini kimsenin bilmediği yer' olmadı."

MHP'li Akçay: Tüm kumpasları, operasyonları bertaraf ederek bugünlere geldik
Şık'ın konuşmasının ardından söz olan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Sayın Ahmet Şık konuşmasında partimizin de adını zikretti. Herhangi bir cevap niteliğinde değil ama bir konuda fikrimi ifade etmek için söz aldım" diyerek şunları söyledi:

"Cumhur İttifakı, Türkiye dünya siyasetinde emsali olmayan çıkarsız ve hesapsız milli bir ittifaktır. İttifak, bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı, samimi ve güçlü liderlikleriyle yoluna emin adımlarla ilerlemektedir. Cumhur İttifakı ilkeli bir ittifaktır ve kapsamı, mahiyeti bellidir. Bu ittifaktan kimlerin ve hangi kesimlerin rahatsız olduğunu, kimlerin sinsice aparatlık yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Küçük ve şahsi hesapların peşinde çalı dibindeki sinsileri de tanıyoruz. Geçiniz bir kalem diyorum. MHP'ye ise kurulduğu günden bugüne kadar yurt dışından ve içinden kumpaslar kurulmuş, provokasyonlar yapılmıştır. Tüm kumpasları, operasyonları bertaraf ederek bugünlere geldik, bundan sonra da mücadelemiz devam edecektir. Kimin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz."