Abone Ol

Melek İpek Olayı: Çırılçıplak İşkence, Tecavüz, Nefsi Müdafaa Cinayeti

Antalya'da Melek İpek, ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek'i nefsi müdafaa ile av tüfeği ile vurarak öldürdü. Jandarmayı arayıp teslim olan Melek İpek’in aldığı darbeler sonucu gözlerinde şişlik ve morluk oluştuğu görüldü.

Melek İpek Olayı: Çırılçıplak İşkence, Tecavüz, Nefsi Müdafaa Cinayeti

Antalya'da 36 yaşındaki Ramazan İpek, 12 yıldır evli olduğu 31 yaşındaki eşi Melek İpek’i gece boyunca çırılçıplak soyup, kelepçeleyerek işkence yaptı.

İHA'nın aktardığı habere göre, kocasının kendisini ve çocuklarını öldüreceğini söylemesi üzerine Melek İpek, sabah erken saatte servis yapmak için evden çıkıp 1 saat sonra dönen eşine av tüfeği ile ateş etti.

Melek İpek, daha sonra durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarla bölgeye gelen sağlık ekipleri Ramazan İpek’in yaşamını yitirdiğini belirledi.

Adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek'i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek'e ambulansta müdahale edildi.

Çiftin iki çocuğu olay yerinden uzaklaştırılırken Melek İpek gözaltına alındı. İpek’in aldığı darbeler sonucu sağ gözünün şiş ve morluk içinde olduğu görüldü.

OLAYIN DETAYLARI

İddiaya göre, Ramazan İpek, Melek’i bağlayıp kafasına öldürücü darbelerle vuruyor. Melek ayrılmak istiyor. Ramazan İpek, av tüfeğiyle ‘çocuklarını da seni de öldürürüm’ diyor. Aralarında yaşanan arbede sonucu tüfek ateş alıyor. Melek teslim olduğunda çıplaktı ve her yerinde darp izleri vardı.

Melek İpek ilk ifadesinde şunları söyledi:

"Defalarca karakola ifade verip rapor almayı istedim. Ramazan bana sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm” diyerek tehdit etti.

Hep şiddet gördüm. 'Seni buracıkta öldürüp kıyma yapar köpeklere yediririm, kimse senin izini bile bulamaz' diyerek tehdit edildim. Bana 'Son duanı et kelimeyi şahadet getir' dedi. Tüfeği bana doğrulttu. Ben de öldürmemesi için yalvardım.

Tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim. İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tüfeği elimle ittim, amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı. Bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık.

Eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi için yalvardım. Bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. Beni "Sana önce çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim' diye tehdit etti.

Ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile çok korkup kızlarımın üstüne kapandım. Bu sefer tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. Bundan dolayı gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım.

Beni saçımdan sürükleyip başka odaya götürdü yumruk ve tekme ile yüzüme vücuduma vurdu. Telefonu aldı kafama ve yüzüme telefonla vurdu. Çığlık attığım için susmamı söyledi ve boğazımı şiddetle sıktı. Bunun etkisiyle gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, karardı.

Kafama aldığım darbelerden sonra bayıldım. Gözümü açtığımda ellerim kelepçeliydi. Boynum ellerime, ellerim ayaklarıma, eşimin avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde kendimi banyoda buldum.

Kendime biraz geldiğimde eşimin ben baygınken tecavüz ettiğini acıyla hissettim. Bu arada ben üşüdüğüm için tir tir titriyordum. Eşim ise banyoda bir şey olmamış gibi duvarları yıkıyordu. Duvarda kan izlerim vardı bunları yıkıyordu.

Ben yerde cenin pozisyonunda beklerken. Sol göğsümün altına bıçağı dayadı, sol eli bıçağı tutuyordu. Sağ eliyle baskı yapıp bana 'Buranın biraz daha altından bıçaklarsam ciğerine girer, biraz üstüne sokarsam kalbini delerim daha çok acı çekerek ölürsün’ dedi.