Abone Ol

Mehmet Dişli: Darbecilere Ateşi kesin dedim, Hulusi Akar'ın kelepçelenmesini ben engelledim

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı rehin alan ekibin başında bulunduğu ileri sürülen Mehmet Dişli ifadesinde, 15 Temmuz gecesi, darbeciler tarafından silah zoruyla rehin alındığını iddia etti.

Dişli: Darbecilere Ateşi kesin dedim, Hulusi Akar'ın...

Darbe girişiminin kilit ismi ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli, tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi'nden savcılığa getirilerek ek ifade verdi.

Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre, Mehmet Dişli, “Hulusi Akar'ın kelepçelenmesini ben engelledim. Darbe girişimi sonrası Çankaya Köşkü'ne gidip, kriz masasında görev yaptım. Darbecilerle görüşüp, onları ikna etme, komutanların kurtarılması ve krizin sona erdirilmesi konusunda faydalı oldum. Ağabeyim Şaban Dişli'ye yaşananları özetlediğim sırada, 16 Temmuz günü saat 16.30 sıralarında gözaltına alınıp, TEM'e getirildim'' dedi.

Dişli ek ifadesinde şunları söyledi:

Ben mağdurum: Ben Akıncı'ya komutanla beraber götürüldükten sonra Karargah'taki gelişmelerden bilgi almak amacıyla Orhan Yıkılkan ve Başyaver Levent Türkkan ile görüşmeler yaptım. Darbe faaliyetinin başladığı saatten bizim Akıncı'ya götürüldüğümüz ana kadar ben görüşme yaptığım kişilerin darbe faaliyeti içerisinde olduğunu anlamadım. Darbe faaliyetinin yalnızca Özel Kuvvet ekibi tarafından yapıldığını düşündüm.

Abisine bilgi vermiş: Devam eden ateşin kesilmesi için komutanın ve ilgili bakanların emri ile Eskişehir'i aradım. Uzun süre onlarla görüştüm. Bu şekilde saat 15.30'a kadar Çankaya köşkündeki kriz masasında görev yaptım. Buna başta sayın Başbakanımız olmak üzere hepsi şahittir. Başbakanlık katında iken 2 polis gelip bilgime başvurulacağını söylediler. Ben o sırada ağabeyim Şaban Dişli'ye gece yaşananları özetliyordum.



Kelepçeyi engelledim: Ayrı bir odaya geçtik. Orada bana Başbakan'ın korumaları tutanakta özet olarak Başbakan'ın özel kalem müdürü Albay Murat'ın ifadesine göre benim Sayın Genelkurmay Başkanına kelepçe taktığım ve Albay Murat'ın bu nedenle şikayetçi olduğu belirtilmekteydi. Ben ‘ Albay Murat'ın böyle bir konuyu bilmesi mümkün değil, olay mahallinde yoktu. Tam tersi komutana kelepçe takılmasına ben mani oldum' dedim ve tutanağı imzalamadım.

Atlet külot nezarete atıldım: Daha sonra beni Köşk'ün yanında bekleyen sivil polislere beni teslim ettiler. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne 16 Temmuz günü saat 16.30 sıralarında getirildim. Orada üzerimde külot ve atlet hariç her şey çıkarıldı ve nezarete atıldım. 18 Temmuz günü mahkemeye çıkarıldım ve 19 Temmuz günü saat 02.00 sıralarında Sincan Cezaevine teslim edildim.