Abone Ol

Makam odasındaki tecavüz skandalında flaş gelişme: Rektörlük harekete geçti

KONYA Selçuk Üniversitesi'nde ikisi de evli ve iki çocuklu iki öğretim üyesinin yasak aşkı skandala dönüştü. KAdın öğretim üyesi, profesör hakkında 'tecavüz, tehdit ve şantaj' davası açtı. Olay medyaya yansıyınca rektörlük harekete geçti.

Makam odasındaki tecavüz skandalında flaş gelişme: Rektörlük harekete geçti

Konya Selçuk Üniversitesi'nde evli iki akademisyenin yasak aşkı skandala dönüştü. Ö.G.H. isimli kadın öğretim üyesi çalıştığı fakültenin bölüm başkanı Prof. Dr. H.S.Ç.’nin 2 yıl boyunca tecavüz, tehdit, hakaret ve şantajlarına maruz kaldığını iddia ederek şikâyetçi oldu.

Kadın, yaşadıklarını sosyal medyada paylaştığı ses kaydında da tek tek anlattı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Soruşturma dosyasına göre her ikisi de evli ve iki çocuklu olan Ö.G.H. ile H.S.Ç. hakkında Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü de harekete geçti.


Konya Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü “taciz, şantaj, hakaret ve tehdit” ile suçlanan Prof. Dr. H.S.Ç. ile şikayetçi olan kadın akademisyen Ö.G.H.’yi başlatılan idari soruşturmayla açığa aldı. Rektörlükten konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

Medyaya yansıyınca ikisi de açığa alındılar

“Basın organları ile sosyal medyada çıkan, Selçuk Üniversitesinin ve toplumumuzun etiğiyle uyuşmayan haberler üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması gerekli görülmüştür.

Üniversitemizde görevli iki öğretim üyesi arasında yaşandığı iddia edilen olay, savcılığa intikal etmiş olup Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından da ivedi bir şekilde konuyla ilgili idari soruşturma başlatılmıştır.

Bu kapsamda, idari soruşturmanın selameti açısından, bahsi geçen iki öğretim üyesi görevden uzaklaştırılmış olup konunun hukuki süreci devam etmektedir.”

Neler anlatmıştı?

Ö.G.H. isimli öğretim üyesi savcılığa yaptığı suç duyurusunda şunları anlattı:

“H.S.Ç.’yi 20 yıldır tanırım. İkimiz de evli ve çocukluyduk. Mart 2016’da duygusal bir ilişkiye başladık. İlk 2-2.5 ay karşılıklı mesajlaşmalar, duygusal paylaşımlarla geçti. Görüntülü konuşmalar ve mesajlaşmalar esnasında tatmin olmalar, birçok resim istemeler oldu. Başta bu isteklere ben de karşılık verdim."

Elimde 300 fotoğrafın, 50 sayfa yazışman var

Ağustos 2016’da yaptığımızın yanlış olduğunu, ikimizin de evli olduğunu ve ayrılmak istediğimi söyledim.  Ne olduysa ondan sonra oldu. H.S.Ç., ayrılmayı kabul etmediğini, ayrılırsam beni herkese rezil edeceğini, elinde resim, video ve ses kayıtları olduğunu söyledi. ‘Elimde 300 fotoğrafın, 50 sayfa yazışma ekran görüntün var. Herkese göndereceğim’ diye tehditlerine devam etti. Büyük oğluma, eşime fotoğraflarımı atacağını söyledi. Korkularımdan dolayı ne istediyse yaptırdı.

'Söylediğim gibi giyin bana fotoğraf at yüzün de görünsün'

Söylediği renk ve şekilde giyinip, özellikle yüzümün çıkmasını, gülümsememi, öpücük atmamı, özel yerlerimin göründüğü fotoğraflar istiyordu. Eşimle, çocuklarımla olan ilişkilerime de karışmaya başladı. Eşimden çiçek aldığım için bana bir sürü küfür ve hakaretlerde bulundu.

Benden izin almadan nasıl sinemaya gidersin hemen eve git

Çocuklarımla sinemaya giderken arayıp küfürler edip ‘Benden izin aldın mı? Eve döneceksin, bana fotoğraf atacaksın’ diyerek tehdit edince, çocuklarım arabada beklerken, eve çıkıp fotoğraf attırdı bana. Uyguladığı psikolojik şiddet ile onun kuklası gibi ‘gel’ derse gelen, ‘git’ derse giden, durmadan aşağıladığı, hakaret ettiği biri olmuştum.

'Yapma, hiç mi acımıyorsun bana'

İstemememe ve karşı koymama rağmen tehdit ve şantajla makam odasında 3, benim odamda bir, arabada ise 3 kez olmak üzere 7 kez ilişkiye girdik. Antalya, Bursa ve makam odasında olmak üzere 3 kez de yine tehdit ederek tecavüz etti. Kasım 2016’da Antalya’ya kongreye gitmeye zorladı, eşim de gelmek istedi.

Ya benimle olursun ya da resimlerini herkese yayarım

Ancak H.S.Ç., ‘O gelirse herşeyi anlatırım, söyle gelmesin’ diyerek tehdit etti ve eşime bir sürü yalan söyleyerek yalnız gittim. Burada H.S.Ç. odasına çağırdı, isteğim dışında birkaç kez ilişkiye girdi. 2017 Mayıs’ta Bursa’daki kongreye beni gitmek zorunda bıraktı. Akşam kaldığım odaya geldi, ‘Ya benimle olursun ya da resimlerini, yediğin haltları herkese yayarım’ diye tehdit etti.

Makam odasında tecavüz

‘Yapma, hiç mi bana acımıyorsun. Nasıl bu kadar acımasız olabilirsin’ diye yalvardım. Ama hiç bir tepki vermeden o akşam da 2-3 kez isteğim dışında benimle ilişkiye girdi.

2017 yılının sonlarına doğru mesai bitiminden sonra beni makam odasına çağırdı. Gittiğimde kalkıp, kapıyı kilitleyip, ışığı kapatarak beni duvara doğru yasladı. ‘Sakın sesini çıkartma gebertirim’ diyerek ilişkiye girdi.

Bir günde 98 kez aradığını biliyorum

Mayıs 2018’de WhatsApp’tan engelledim, farklı numaralardan mesaj atmaya devam etti. Telefonumda WhatsApp uygulamasını kaldırdım, yine ısrarla farklı numaralardan aramayı sürdürdü. Bir günde tam 98 kez aradığını biliyorum. Psikolojim altüst oldu, bu durum eşime, çocuklarıma da yansıdı.

Bunun sonucunda Mayıs 2019’da eşimden boşandım. Korkumdan, tehdit ve şantajlarından polise gidemedim, şikayetçi olamadım. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Her şeyi göze alarak gelip şikayetçi oldum.”

Suçlanan profesör ne dedi?

Suçlanan Prof. Dr. H.S.Ç. ifadesinde kendisini şöyle savundu: “Ö.G.H. sınıf arkadaşımdı. Dekan yardımcısı olduktan sonra Ö.G.H., sık sık makam odama gelmeye başladı. Yakın arkadaşlığımız Mart 2016’da duygusal ilişkiye dönüştü. İlişkimiz belirli aralıklarla Mayıs 2018’e kadar sürdü. Bana sürekli doçent olmak istediğini söylüyordu. İlişkimizin son dönemlerinde kullanıldığımı hissetmeye başladım, kendisinden uzaklaşmaya çalıştım.

Hırçın ve tehditkar tavırları engellenemez boyutlara ulaştı. Eğer kendisine doçentliğe başvurusuna yardımcı olmazsam aramızda olanları eşime, arkadaşlarıma anlatmakla tehdit etti. İlişkimizin son süreçleri ve ayrılma sürecimiz çok şiddetli geçiyordu.

Karşılıklı birbirimize hakaret, küfür, aşağılayıcı mesajlarımız olmuştur. Ben de kendisine ait cinsel içerikli resimler bulunmamaktadır. Resimleri kendi isteği ve rızasıyla bana göndermiş, daha sonra silmişimdir. Şimdi amacını daha iyi anlıyorum ‘mesleki yeterlilik ve unvanımı kullanarak akademik yükselme planı’ varmış.”

Başka bir bölüme alındı

Ö.G.H.’nin Mart 2020 tarihinde yaptığı suç duyurusunun ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı cinsel saldırı, tehdit, hakaret, şantaj suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Prof. Dr. H.S.Ç’nin, akademisyen Ö.G.H.’yi “müstehcen fotoğraflarını paylaşmakla tehdit ettiği, şantaj ve hakaretlerde bulunduğu 30 sayfalık Whatsapp yazışmaları da soruşturma dosyasına girdi.