Abone Ol

Küçük Gelin'in reytingleri onu da şaşırttı!

Samanyolu TV’nin yeni dizisi “Küçük Gelin” reyting listelerini zorlamaya başladı

Küçük Gelin'in reytingleri onu da şaşırttı!

Gözde Mukavelat ve Orhan Şimşek’le başrolü paylaşan 12 yaşındaki Çağla Şimşek Hürriyet\'ten Sinem Vural\'a Küçük Gelin\'i anlattı..

İşte o röportajın bir kısmı;

* Bizim için yeni bir isimsin. Kim bu Çağla Şimşek? Hayatımıza nasıl girdin?

- 2002 İstanbul doğumluyum. Bu sektöre Osman Yağmurdereli sayesinde 3 yaşında girdim.

* İlk işin neydi?

- “Elveda Derken”di. Sonra “Kayıp Prenses”, “Cuma’ya Kalsa”, “Hayat Devam Ediyor”... “Nisvan” filminde de Fatma Aliye Hanım’ın küçüklüğünü oynadım.

* 3 yaşından bu yana hiç ara vermedin mi?

- Verdim ama çok az... Aralarda 30’dan fazla da reklam filmi var çünkü. Epey deneyimliyim yani...

* Gelelim yeni projeye... Dizide bir “çocuk gelin”i canlandırıyorsun. “Bu rol için seni istiyoruz” dediklerinde ilk tepkin ne oldu, çekindin mi rolden ötürü?

- Yok, çekincem hiç olmadı çünkü çalışmaya alışkınım. Ayrıca işi de çok beğendim. Senaryoyu bize anlattılar, annemle düşündük ve sevdiğimiz için kabul ettik.

* Yaşına göre çok ağır bir konu işleniyor dizide. Sette kendini hikayeye kaptırıp üzüldüğün oluyor mu?

- Her kim olursa olsun Zehra’nın durumuna üzülür. “Küçük Gelin”, gerçekten yürek yakıyor. Zehra’yı oynarken ben de üzülüyorum.

* Henüz izlememiş olanlar için sorayım, Zehra nasıl bir kız?

- Okulundan zorla alınıp evlendirildiği için çok üzgün. Aslında okumayı çok seviyor. Hayalleri var; mesela denizi görmek istiyor. Neşeli, hayatı çok seven bir kız ama hayat istediği gibi akmıyor. Ailesini çok seviyor, evlendirildiğinde bile onu en çok annesi ve abisinden ayrı kalacak olmak üzüyor.

PSİKOLOJİK DESTEK ALMIYORUM

* Zehra’yı o kadar inandırıcı oynuyorsun ki... Boncuk boncuk gözyaşları döküyorsun. Bu kadar gerçekçi oynayabilmenin sırrı ne? Sete nasıl hazırlanıyorsun?

- Senaryoyu okuyorum, rolün içine giriyorum, gözümün önünde o anı tam olarak canlandırıyorum, “nasıl yapabilirim” diye düşünüyorum.

* Yardım eden birileri var mı?

- Hayır, yardımcı olan kimse yok. Psikolojik destek de almadım. Tek danışmanım annem, onunla konuşuyorum.

* Ya sürekli kamera karşısında ağlamak... O da mı zorlamıyor seni?

- Buna alışığım zaten. “Elveda Derken”de de sürekli ağlıyordu karakterim. Benim kaderim ağlamak. Alnımda “ağlamak” yazıyor (gülüyor).

* Bu acıyı yaşamış olan, sana ilham veren biri var mı?

- Yok. Gerçek hayatta da böyle birilerinin olması yetiyor. Resmi verilere göre Türkiye’de 200 bin civarında çocuk gelin var.

* Bu arada “Küçük Gelin” reytinglerde de iyi gidiyor. Bu başarıyı bekliyor muydun?

- Beklemiyordum açıkçası, çok şaşırdım.

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN