Abone Ol

Kaftancıoğlu: Tek Adam'ı Çok Kadınlar Gönderecek

CHP İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı’nın kurulmasını ve İstanbul'da kadın gerçekliği konulu araştırma sonuclarını açıklayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu,'' Tek adamı çok kadınlar olarak göndereceğiz' dedi

Kaftancıoğlu: Tek Adam'ı Çok Kadınlar Gönderecek

Kaftancıoğlu, çarpıcı sonuçlar veren kamuoyu araştırmasına göre Türkiye’de yaşayan kadınların en sık karşılaştığı sorunların şiddet, taciz ve aile baskısı olduğunun altını çizerek ‘’İstanbullu kadınların yaptığı tarif üzerinden ülkemizde kadın olmanın ne kadar zor olduğunu çok net görüyoruz. ‘Sizce Türkiye’de kadınlar hangi sorunlarla karşılaşmaktadır’ sorusuna verilen ilk üç yanıt % 89,5 ile şiddet, %84 ile taciz, %72 ile aile baskısı.

Çağ dışı, insanlık dışı bu sorunların peşi sıra oran olarak azımsanamayacak başka olumsuz yanıtlar da geliyor. Örneğin erken yaşta evlilik, aynı işte erkeklere göre düşük ücretlerle çalıştırılma gibi adaletsiz durumların varlığı da son derece yüksek. %89.5 olan şiddet ile %84 olan taciz kadının kendi söz konusu olduğunda sırasıyla %22.3 ve %30.5’e düşüyor. Araştırmacıların denek kirliliği olarak tanımladığı bu durum aslında kadınların üzerindeki baskının boyutunu bize bir kere daha gösteriyor.

Kadına şiddete ailesinde ve çevresinde tanık olup olmadığını sorduğumuzda kadınların %73,3’nün şiddete tanıklık ettiğini görüyoruz. Dikkatinizi çekmek isterim kendi yaşadığı değil tanıklık ettiği.

Otobüste yanımızdaki, iş yerinde karşımızdaki, markette kasa sırasında önümüzdeki kadınlar, apartmanda komşumuz, annemiz, teyzemiz, arkadaşımız, halamız; biz kadınlar şiddetle her an yüz yüze yaşıyoruz. Kadınların sosyo-ekonomik statüleri farklı, demografileri farklı, siyasi tercihleri farklı fakat talepleri aynı. Cezalar yetersiz! Cezaları yeterli buluyor musunuz sorusuna kadınların %94,6’sı yetersiz bulduğunu ifade ediyor’’ şeklinde konuştu.

KADINLAR KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR

Araştırma verileri, kadınların kendini güvende hissetmediğine dair dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Kaftancıoğlu, kadınların korkuya mahkum edildiklerini vurgulayarak ‘’Araştırmada İstanbullu kadınların dile getirdiği kimi sonuçlar biz kadınların hayatının nasıl bir kabusa çevrildiğini açıkça gösteriyor. Gece sokakta yürürken kendini güvende hisseden kadınların oranı sadece %7,3! Bu şehirdeki biz kadınlar, gece sokakta yürümekten, korkuyoruz! Bu korkunun altında; ölüm, tecavüz, taciz tehdidi var. Bunlar kadar kötü bir tehdit daha var; sadece gece sokakta yürüyor olmalarının bu suçları haklı çıkarabileceğini düşünen bir düzen’’ ifadelerini kullandı.

KAFTANCIOĞLU: BU ÜLKENİN KADINLARI HER AY FATURALAR İÇİN PARA DENKLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR

Araştırma verilerinin, kadınların karşılaştıkları ekonomik sorunlara dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyması üzerine Kaftancıoğlu, İstanbul’da yaşayan kadınların ekonomik sorunlarla mücadele etmek zorunda olduğunu belirtti ve ‘’İstanbullu kadınların sadece %33,7’si gıda alışverişinde zorlanmadığını ifade etmekte. Sağlık harcamalarında ise sadece %33,5’lik bir oran zorlanmadığını ifade ediyor. İstanbullu kadınların yalnızca %28,8’i eğitim masraflarını karşılamakta zorlanmadığını belirtmiş. Faturalarını öderken zorlanmadığını ifade eden İstanbullu kadınların oranı yalnızca %20,3. Bu ülkenin kadınlarının %79,7’si faturalar için her ay para denkleştirmeye çalışıyor. Bu verilerden sağlık, eğitim gibi ücretsiz ulaşılması gereken sorunlara kadınların ne zor ulaştığını görüyoruz’’ diyerek konuştu.

KADINLARIN %76.3’ü KIRMIZI ET TÜKETİMİNDE ZORLANIYOR

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından yapılan kamuoyu araştırmasının en dikkat çekici sonuçlarından bir diğeri ise kadınların yüzde 76,3’ünün kırmızı et tüketiminde zorlanması oldu.

Kaftancıoğlu, kadınların tüketim alanında karşılaştıkları zorluklarla ilgili görüşlerini ‘’Harcama kalemlerinden ekonomik olarak nelere yetişmekte zorlandıklarını anlamaya çalıştık. Hepsi birbirinden problemli fakat biri var ki hepten can sıkıcı. %76,3’ü kırmızı et almakta zorlandığını belirtiyor. Evet ejder meyvesi değil, kırmızı et! İstanbullu kadınların yalnızca %28,6’sı beyaz et tüketiminde zorlanmadığını ifade etmekte. İstanbullu kadınların yalnızca %28,2’si temizlik ürünlerinin alımında zorlanmadığını ifade etmekte.

Bu sonuçlar tam bir felaket. Özellikle temizlik ürünlerinin temel ve zorunlu bir ihtiyaç olduğu pandemi döneminde... Kadınların var olan yükünün üzerine bir de pandemi yükü eklendi. Pandemide psikolojisinin olumsuz etkilendiğini belirtenlerin oranı %77. Pandemi demişken, evlerdeki artan sorumluluklarına değinmemek olmaz. İstanbullu kadınların %67.3’ü pandemide evdeki sorumluluklarının arttığını söylüyor. Görüldüğü üzere biz kadınlar her alanda güvencesizleşirken sorumluluklarımız da bir o kadar artıyor’’ sözleriyle ifade etti.

KAFTANCIOĞLU: KADINLARIN SİYASİ GÖRÜŞLERİ FARKLI OLSA DA SORUNLARI AYNI

İl Başkanı Kaftancıoğlu, konuşmasında kadınların siyasi görüşleri farklı olsa da sorunlarının aynı olduğunu belirterek devam etti. Çözüme kadınların yol göstericiliği ile ulaşılacağını söyleyen Kaftancıoğlu, ‘’Bizim için en doğru olan, en güvenilir olan elbette kadınların yol göstericiliğidir.

Bu nedenle ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı siz olsaydınız öncelikli olarak hangi sorunlara yönelik çalışma yapardınız’ diye sorduk. Yanıtlara baktığımızda araştırmanın önceki bulgularını destekleyen şiddet ve tacizle mücadele ilk sıralarda yer alıyor. Eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına dönük eğitime erişimde zorluk, ekonomik bağımsızlığın olmaması gibi yanıtlar da peşi sıra geliyor.

Gördüğünüz üzere kadınların siyasi görüşleri, kılığı, kıyafeti, düşüncesi, sosyolojik durumu farklı olsa da sorunları aynı. Bu nedenle de biz farklılıklardan ziyade çözmekle yükümlü olduğumuz problemlerine odaklanmayı tercih ediyoruz. Seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşamayı tercih edersiniz sorusuna verilen yanıtlar da oldukça çarpıcı. Kadınlar açık ara daha fazla özgürlüğün, daha fazla refahın olduğu, görece daha fazla demokrasinin olduğu, kadına biçilen rollerin değil; kadının yaşamın ana öznesi olduğu batılı ülkeleri tercih ediyorlar.

Farklı ittifak gruplarına baktığımızda da benzer sonuçları görüyoruz. Ancak daha vahimi, kadınların sadece %26,2’sinin kendilerini bu ülkede özgür hissettiği sonucuna ulaşmamız. Bu ülkenin kadını, hangi partinin seçmeni olursa olsun özgürlük hayalinde birleşiyor. İstanbullu kadınların sadece %23,2’sinin ise Türkiye’de bir kadın olarak yaşamaktan memnun hissettikleri sonucuna ulaştık. Biz kadınlar böyle bir mutsuzluğu hak etmiyoruz. Tüm veriler gösteriyor ki; biz kadınlar bu ülkede kendimizi özgür hissetmiyoruz ve yaşamımızdan memnun değiliz’’ dedi.


BU TOPLUMUN VİCDANI HÜKÜMETİN KARA PROPAGANDASINDAN BÜYÜKTÜR

Kaftancıoğlu; gerçekleştirdiği sunumda, yapılan kamuoyu araştırmasının ani bir şekilde çıkartılan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik önemli sonuçlar ortaya çıkardığının altını çizerek ‘’3 Martta yaptırdığımız araştırmada ‘İstanbul Sözleşmesi’ni biliyorum’ diyenlerin oranı %50,5; ‘sözleşmeyi duydum ama bilmiyorum’ diyenlerin oranı ise %23,2. Bilmediğini ifade edenlerin oranı ise %26,3. 23 Mart tarihli araştırmada aynı soruya verilen yanıtlarda ise anlamlı bir fark bulunuyor.

Daha 20 gün önce bilenlerin oranı %50,5 iken 23 martta bilinirlik oranı %75,3’e yükselmiş durumda. Her şerden bir hayır çıkar dedikleri bu olsa gerek. Bildiğiniz üzere uzun bir süredir iktidar, İstanbul Sözleşmesi’ne dair adeta bir karalama kampanyası yürütmekte. Bütün propaganda aygıtlarıyla aşırılık veya marjinallik ile ilişkilendirmeye çalışmaktalar. Bu kara propagandanın toplumda ne kadar karşılık bulduğunu anlamaya çalıştık.

Sonuçlara baktığımızda İstanbul Sözleşmesini ‘kadına şiddeti engelleyen ve kadın haklarını savunan bir sözleşme’ olarak görenlerin oranı %82,5 iken ‘toplumun genel ahlakına uygun olmayan bir sözleşme’ olarak görenlerin oranı yalnızca %17,5’tir. Cumhur İttifakına oy veren kadınların %68,2’si sözleşmeyi olumlu gören ifadeyi desteklemektedir. Özetle bu rakamlar bize göstermektedir ki, iktidar kendine oy vermiş kadın seçmenle ters düşmekte ve desteğini alamamaktadır. Çünkü bu toplumun vicdanı hükümetin kara propagandasından büyüktür. İşte biz bu toplumun vicdanına inanıyor, güveniyoruz’’ ifadelerini kullandı.

CHP İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DAYANIŞMA AĞI KURULDU: TEK ADAMA KARŞI ÇOK KADIN

Kaftancıoğlu, unumun ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından sorunlara ve çözüm arayışlarına karşı tüm kadınlarla birlikte hareket etmek amacıyla kurulan İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı’nın kuruluş amacını anlattı. Kadınların örgütlü mücadeleyle amaçlarına ulaşacaklarını belirten İl Başkanı Kaftancıoğlu, ‘’Tüm bu acı gerçekliğimize rağmen asla pes etmeyecek; kılığı, kıyafeti, kimliği, inancı, siyasi görüşü farklı da olsa araştırmada gördüğümüz gibi sorunlarda ve çözümde ortaklaşan tüm kadınları İstanbul Sözleşmesi Dayanışma Ağı’nda buluşturacağız.