Abone Ol

İslami Feminist Hareket rest çekti!!! "İslam'da yatakta kadınla erkek eşittir"

İşte İslamcı feministlerin temel ilkeleri... "Saygıdeğer ve zevk verici seks İslami haktır. İstenmediği taktirde sekse hayır demek İslami bir haktır. Doğum kontrolü İslami haktır..."

İslami Feminist Hareket rest çekti!!! "İslam'da yatakta kadınla erkek...

Gittikçe artan bir ses yükseliyor İslam dünyasından. Bu ses şöyle diyor: "Seksten zevk almaya, vücudumuzla ilgili kararlar vermeye, camilere ana kapıdan girmeye ve daha nicelerine hakkımız var! Üstelik bu hakların tümü Kuran'dan geliyor!"

Ses İslami feministlere ait. 90'ların sonlarına doğru Malezya'da ortaya çıkan ve Ortadoğu'da hızla yayılan hareket geçtiğimiz günlerde yatak odası ve camilerdeki manifestosunu açıkladı. Manifesto Kuran'a dayanarak kadınların en mahrem ve en geneldeki haklarını talep ediyor. Manifestoyu açıklayanlar arasında Ürdün'de İslami feminist hareketin başını çeken Dr. İbtesam el Atiyat var. Atiyat ile geçen hafta Amman'da Friedrich Nauman Vakfı'nın düzenlediği

"Uluslararası İnsan Hakları Konferansı"nda tanıştık. Ve salı akşamı ders verdiği Amman'daki Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nde bir röportaj yaptık. Kusursuz bir İngilizce ile konuşan ve geçtiğimiz yıl ABD Wisconsin Üniversitesi'nde kadın ve İslam üzerine dersler veren el Atiyat İslam dünyasının yıllarca Batı'nın terimleriyle konuştuğunu, bu yüzden feminist hareketlerin gelişmediğini söyledi ve ekledi: "Biz Kuran'ı yanlış yorumlayan İslamcı'larla aynı kefeye konmak istemiyoruz. Dinimize inanan ve bu dinin kadınlara geniş haklar tanıdığını düşünen insanlarız. Biz ne Usame Bin Ladin ne de Tayyip Erdoğan'ız!"


--------------------------------------------------------------------------------

İSLAMİ FEMİNİSTLER: Yatak odasında eşitlik istiyoruz

İslami feminizm Ortadoğu'da yayılıyor. Bu hareketin öncülerinden Ürdünlü Dr. İbtesam El Atiyat yayınladıkları manifestoyu açıkladı. Manifestoda Müslüman feministler rıza dışı sekse hayır diyor ve camide erkeklerde birlikte saf tutmayı talep ediyorlar

Feminizm ve İslami Feminizm arasındaki fark ne?

Feminizm Batı'ya ait bir kavram. Farklı kadın hareketlerine işaret ediyor. Feminizmde üç ana dalgadan bahsediyoruz: İlki kadının politik haklarını elde etmesine odaklı, ikincisi kadının yasal ve ev içi hakları için mücadele ediyor, üçüncüsü ise kadının farklı ama erkekle eşit olmasını amaçlıyor.

İslami feminizm hangi kategorinin içinde?

Hiçbirinin değil. Doğu ülkelerinde feminist hareketler terminolojisini hep Batı'dan aldı. Bu yüzden hiçbir zaman içinde bulunduğu kültüre uyum sağlayamadı ve güçsüz kaldı. Doğu'daki feministler Batı'daki akranları ile aynı idealleri paylaşsalar da yanlış metot yüzünden dertlerini anlatamadılar. İslami feminizm buna reaksiyon olarak doğdu.

Yani aynı şeyi Doğu'ya özgü söylemek için mi?

Hayır. İslami feministlerin farklı bir ideoloji, farklı bir çerçevesi var. İslamcı'ların kadınlara bakışına tepki de hareketi hızlandırdı. Biz diyoruz ki İslamcılar tek otorite değildir. Bizi Usame Bin Ladin ile karıştırmayın. Biz onlar değiliz. Biz Kuran'ı günün şartlarına göre yorumlayarak çağdaş bir yaşam sürüleceğine inanıyoruz.

Usame Bin Ladin kadına nasıl bakıyor?

Onlar İslamcı'lar. İslamcıların gözünde kadınlar eve ait. Taliban ve Suudi Arabistan'daki Vahabileri de bunlara örnek verebiliriz. İslamcılar Kuran'ı yorumlayan tek otorite olduklarını iddia ediyorlar ve peygamberin zamanındaki gibi yaşamamız gerektiğini söylüyorlar.

Feminizmde dinin rolü yoktur. Ama İslami feminizm denince din merkeze oturuyor. Neden?

Çünkü Batı, dinin kadınlar üzerinde bir baskı aracı olduğunu düşünüyor. Bu yüzden feminizmde dinin yeri yok. Ama biz İslami feministlere göre İslam doğru yorumlandığında kadınlar için bir özgürleşme kaynağı. Kuran'da kadının hakları korunmuş, biz Kuran'dan yola çıkarak haklarımızı arıyoruz.

REFORMİST HAREKET

Kuran kadın haklarını gözetiyor ise kadınları ikinci kategoriye koyan şahitlik ve cinsel birleşme için rıza ile ilgili bölümleri nasıl yorumlamalıyız?

Tüm Müslümanların bilmesi gereken bir şey var: İslam tüm zamanlar ve her yer için geçerli. Yani o bölümler peygamberin içinde bulunduğu şartlarda kadınları korumak için düşünülmüş. Bu gün aynı şekilde uygulanacağı anlamına gelmiyor. İslam reforme edilebilir.

İslami Feminizm İslam içindeki reformist bir hareket mi?

Evet. Biz İslam'ın farklı yorumlara açık olduğunu düşünüyoruz.

Türbana karşı tutumunuz ne?

Kesinlikle karışmıyoruz. Biz türbanı baskı aracı olarak görmüyoruz. Aramızda türbanlı olanlar da var, açık olanlar da. Türbanı Afganistan'daki burkadan ayırmak lazım. Burka kadını sosyal hayattan ayırıyor ama türban öyle değil. İnancı göstermenin bir yolu olarak düşünün türbanı. Kadınların kendi seçimleri. Türban feminizmin önünde bir engel değil kesinlikle.

Müslüman bir kadın nasıl görünmeli sizce?

Allah Kuran'da bunu anlatıyor. Diyor ki kadınlar mütevazı olmalı. Bunun yolu Kuran indiği tarihte kapanmaktan geçiyordu, şimdi ise mütevazı görünmek için kapanmak şart değil. Önemli olan kadınların kendilerini seksüel dürtüleri harekete geçirecek şekilde göstermemeleri.

Seksüel dürtüler demişken... Cinsel özgürlüğe yaklaşımınız nedir?

Seksüel özgürlük bizim için eşimizi seçme özgürlüğüdür.

İslam ve kadın uzmanı

İbtesaM El-Atiyat Ürdün Üniversitesi'nde sosyoloji eğitimi aldıktan sonra Freie Universitat Berlin'de "Ürdün'deki Kadın Hareketleri" üzerine çalışmalar yaptı. UNESCO ve UNFEM projelerinde göre valdı. Fulbright burslusu olarak ABD'nin Wisconsin Üniversitesi'nde "İslam ve Kadın" üzerine dersler verdi. Halen Ürdün'de Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nde dersler veriyor.

Kökü Malezya'da

İslami feminizm hareketi 1990'ların sonunda Malezya'da doğdu. Burada İslami Kız Kardeşler (Sisters in Islam) adlı bir grup Kuran'dan yola çıkarak sahip oldukları kadın haklarını dile getirdi. Malezya'yı Mısır izledi. Daha sonra Ürdün'de bir oluşum başladı. Bunu ABD ve Kanada'daki Müslümanlar takip etti. Türkiye'de de yavaş yavaş temel fikirleri gelişiyor. İslami Feminizm bu gün emekleme aşamasında bir hareket. Manifestolarını yayınladılar ancak hâlâ düzenli bir örgütlenmeden söz etmek mümkün değil.

Sınırlı seksüel özgürlük

Evlilik dışı bir eş de söz konusu mu?

Evlilik İslam'da kadını korur. Bu yüzden evlilik dışı ilişkiyi savunmuyoruz. Zaten cinsel ilişki yalnızca iki kişi arasında değildir. Gebelik durumunda işin içine üçüncü parti girer. Evlilik işte bu üçüncü partiyi korur.

Batı'daki feminizmin çıkış noktalarından biri de kadınların cinsel partnerlerini serbestçe seçmeleri. Siz bu konuda anladığım kadarıyla muhafazakâr aile düzeni dışına çıkmıyorsunuz.

Hayır, biz Müslümanlar olarak ahlaklı insanlarız, sorumluluk duygularımızı ön planda tutuyoruz. Batı'daki radikal feministler kadar ileri gitmiyoruz seksüel özgürlükler konusunda.

İslam'da yaygın olan namus cinayetlerine karşı çalışmalarınız var mı?

Namus cinayetleri maalesef Ürdün'de çok yaygın. Katiller gelenek sayesinde ceza indiriminden yaralanıyor. Ancak bu gelenek salt dinden kaynaklanmıyor, Hıristiyanlarda da namus cinayetleri yaşanıyor. Bu aşiret geleneği ile bağlantılı. Yani İslam'da temeli yok. Ama yine de ülkedeki İslamcılar tarafından destekleniyor, çünkü İslamcılar aşiretlerin desteğini kaybetmeyi göze alamıyorlar.

İSLAMİ MANİFESTO

Yatak odası hakları:


Saygı değer ve zevk verici bir seks, İslami haktır.


Vücut hakkında karar vermek ve istemedikleri takdirde sekse hayır demek İslami haktır.


Eşler hakkında karar vermek, istenilen eşi seçmek ve ikinci bir eşe hayır demek İslami haktır.


Doğum kontrolü İslami haktır.


Fiziksel, duygusal ve seksüel istismardan korunmak İslami haktır.


Seksüel mahremiyet İslami haktır.


İftira ve dedikodudan muafiyet İslami haktır.


Rıza ile cinsel birleşme cezalandırılamaz.


Seks eğitimi ve cinsel sağlık İslami haktır.

Cami hakları:


Camiye girmek İslami haktır.


Camiye ana kapıdan girmek İslami haktır.


Musallaya görsel ve işitsel erişim İslami haktır.


Erkeklerden bir bariyer ile ayrılmadan musallada dua etmek İslami haktır.


Cemaate seslenmek İslami haktır.


İmam olmak İslami haktır.


Cemaatin tüm aktivitelerine katılmak İslami haktır.

Nagehan ALÇI Pazarertesi röportajı
Gittikçe artan bir ses yükseliyor İslam dünyasından. Bu ses şöyle diyor: "Seksten zevk almaya, vücudumuzla ilgili kararlar vermeye, camilere ana kapıdan girmeye ve daha nicelerine hakkımız var! Üstelik bu hakların tümü Kuran'dan geliyor!"

Ses İslami feministlere ait. 90'ların sonlarına doğru Malezya'da ortaya çıkan ve Ortadoğu'da hızla yayılan hareket geçtiğimiz günlerde yatak odası ve camilerdeki manifestosunu açıkladı. Manifesto Kuran'a dayanarak kadınların en mahrem ve en geneldeki haklarını talep ediyor. Manifestoyu açıklayanlar arasında Ürdün'de İslami feminist hareketin başını çeken Dr. İbtesam el Atiyat var. Atiyat ile geçen hafta Amman'da Friedrich Nauman Vakfı'nın düzenlediği

"Uluslararası İnsan Hakları Konferansı"nda tanıştık. Ve salı akşamı ders verdiği Amman'daki Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nde bir röportaj yaptık. Kusursuz bir İngilizce ile konuşan ve geçtiğimiz yıl ABD Wisconsin Üniversitesi'nde kadın ve İslam üzerine dersler veren el Atiyat İslam dünyasının yıllarca Batı'nın terimleriyle konuştuğunu, bu yüzden feminist hareketlerin gelişmediğini söyledi ve ekledi: "Biz Kuran'ı yanlış yorumlayan İslamcıt'larla aynı kefeye konmak istemiyoruz. Dinimize inanan ve bu dinin kadınlara geniş haklar tanıdığını düşünen insanlarız. Biz ne Usame Bin Ladin ne de Tayyip Erdoğan'ız!"