O gazeteci genel yayın yönetmenliği ile mi ödüllendirilecek?
Ekonomist İbrahim Kahveci, TV5’de 25 Ekim’de yayınlanan “Ekonomi ve Ötesi” programında, basında Millet İttifakı’na yönelik olarak yayınlanan “IMF ile gizli görüşme” haberinin perde arkasına işaret etmişti.
Kahveci, İMF heyeti ile görüşen ve kendisinden sonra da Faik Öztrak ve Durmuş Yılmaz’la görüşüleceğini öğrenen hükümete yakın bir gazetecinin, görüşmenin yapılacağı otele kendi gazetesinden bir fotoğrafçı gönderdiğini, daha sonra da fotoğrafları kendi gazetesi yerine Aydınlık gazetesine gönderdiğini ima etmişti.
O gazeteci, bir gazetenin yayın yönetmeni mi olacak?
Kahveci, “Ekonomi ve Ötesi” programının dünkü bölümünde, konunun perde arkasına dair yeni bilgiler verdi. İsmini vermediği o gazetecinin, 5-6 ay içinde bir gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğine getirilerek ödüllendirilebileceğini ima eden Kahveci, bu konuda şunları söyledi:
IMF heyeti, (Öztrak ve Yılmaz’la görüşmelerinden) daha önce birkaç kişiyle görüşüyor. Bu görüşmelerden birisi de, iktidara çok yakın bir gazete çalışanı ve bu çalışan, kendisinden sonra Durmuş Yılmaz ve Faik Öztrak’la görüşüleceğini öğreniyor ve oraya fotoğrafçı yolluyor. O görüşme öncesi. Zaten fotoğraflanma o sayede oluyor; ama haberi kendi gazetesinde değil Aydınlık gazetesinde veriyor.
Haberi Aydınlık’a verenler, niye kendileri yayınlamadılar? Şimdi bir başka şey daha söyleniyor: Bu tür işlerde biliyoruz ki ‘iyi hizmet’ yapan, bugün siyasete ‘iyi hizmet’ yapanlar… Meselâ geçmişte ne olmuştu? Eş durumundan işler kotarıldı. Oraya bakılabilir. Acaba bu arkadaşların eşleri, hangi görevlere geldi? Veya yakın dönemde, önümüzdeki 5-6 aylık dönemde, bir gazetenin yayın yönetmeni değişip, acaba kim olur? Bekleriz. Bekleyelim, görelim; ama siyaset, bu tür hizmetleri mükâfatsız bırakmaz.”
Mesele Aydınlık değil, ona servis edenler
Kahveci, daha önceki açıklamasından dolayı bir yanlış anlaşılma olabileceğini de belirterek, konunun Aydınlık gazetesi ile ilgili kısmında bir düzeltme yaptı. Kahveci, bu konuda şunları söyledi:
“Eskiden dedim, cümlemi aynen söyleyeyim; eskiden Taraf gazetesi kullanılırdı böyle; ama bir fark var: Taraf gazetesi, kumpas olarak kullanılırdı. Yani orayı söylememişiz. Gerçekten benim hatam. Taraf gazetesi, eskiden birçok kumpas… Kumpas dediğimiz, yalan haber. Aydınlık’ta çıkan haber, gerçek haber. Aydınlık’ın yaptığı haberin fotoğrafı var, şeyi var ama bir yerden almış. Buradaki durum şuydu: (Haberi, fotoğrafları) Aydınlık’a verenler, niye kendileri yayınlamadılar?”