Abone Ol

İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, Laikliği FETÖ'ye Benzetti: Yolumuz Yol Değil

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'ın babası ilahiyatçı Ali Rıza Demircan, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden laikliği hedef aldığı yazısında "laiklikle FETÖ arasında benzerlik olduğunu" öne sürdü.

İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, Laikliği FETÖ'ye Benzetti: Yolumuz Yol Değil

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'ın babası ilahiyatçı Ali Rıza Demircan, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör örgütü FETÖ üzerinden laikliği hedef aldı.

Demircan, kendisine ait internet sitesinde kaleme aldığı "İslam yalnızca FETÖ'yü mü ret etmektedir" başlıklı yazısında, "Kuran ve sünnet çizigisinden bakıldığında laik düzenin FETÖ ve FETÖ gibiler arasında benzerlik olduğunu "öne sürüp "Eğer biz Fetö ve benzerleri gibi sahısları putlaştıran sözde tasavvufi yapılarla ve laik düzenle gerçek İslam’ı dışlamaya devam edersek problemlerimizi çözemeyiz" dedi.

Laikliği "çıkmaz yol" diye niteleyen Demircan, konuyla ilgili "yeni anayasa" tartışmalarına değindi. Demircan, yeni anayasa çalışması yapanlara seslenip "İslam’ı tercih etmenin hukuki altyapısını oluşturulması" çağrısında bulundu.

Demircan'ın yazısında ilgili bölüm şöyle:

“Kur’an-ı Kerim’in rehberliği ve Peygamberimizin örnekliğiyle hayatımıza istikamet verirsek” Kur’ân ve Sünnet’in inşa ettiği topluma yönelmemiz gerekmeyecek mi? Oysaki Anayasal düzenimiz, İslam’ın başta eğitim, hukuk, ve iktisad gibi insana ve topluma yön veren kurallarını dışlamadı mı/dışlamıyor mu?

Eğer Kur’ân ve Sünnet çizgisinde bakarsak, Kur’ân ve Sünnet İslam’ını dışlama yönünden laik düzenimizle Fetö ve Fetö gibiler arasında benzerlik olduğunu görürüz. Diyaneti, cemaatleri  ve tarikatleri de bütünüyle İslamlaşamamış kurumlar olarak görmemiz kaçınılmazdır.

Doğruyu söylemek gerekirse benim derdim İslam’dır, ülkemdir, milletimdir. Eğer biz Fetö ve benzerleri gibi sahısları putlaştıran sözde tasavvufi yapılarla ve laik düzenle gerçek İslam’ı dışlamaya devam edersek problemlerimizi çözemeyiz. Geleceğimizi yapılandıramayız. İnsanımız da çürümeye devam eder. Pek yakında biz de sömürücü ülkeler gibi oluruz.

Yolumuz Yol Değildir

Yolumuz yol değildir. Amerika ve Batı Fetö, el-Kaide, İşid ve Boko Haram gibi İslam görünümlü yapıları daha etkili bir şekilde ortaya çıkarır, PKK gibi üzerimize salmaya çalışırsa Milletimiz tereddütte bırakılır, İslam da darbelenir. Bu günleri de çok ararız. Kaldı ki içinde çırpındığımız İslamsızlık da adı geçen yapılar gibi insanlık değerleriyle yani İslam ile çatışmaktadır.

Yeni Anayasa çalışması yapanlar için de duyurmuş olalım:

Acilen yapılması gereken başta üniversitelerimiz, ilahiyatlarımız, diyanetimiz ve sivill örgütlerimizde olmak üzere özgürlüklere ve İslamî öğretilere sınırsız alan açmak, öğrenilip öğretilecek ve bütünlüğü içinde yaşanmak istenecek İslam’ı milletimizin demokratik tercihlerine sunabilmenin hukuki alt yapısını oluşturmaktır.

Mevcut İslamî anlayışımız ve yaşantımızdan hayır beklenemez. Bir asırdır kanun baskısı ve propagandalarla yaşatılan ve aslında batıya taparlık olan laiklikten de beklenen verim alınamıyor ve üstelik tehlikede görülüyorsa, yolumuzun çıkmaz olduğunu anlamamız gerekmez mi?"