Abone Ol

İki kafadar internetten aşık olup İstanbul'a gidince...

Sevgililer gününe 2 gün kala (12 Şubat Cuma) vizyona girecek olan, DEPOfilm ve İmaj yapımı ‘Hesapta Aşk’ oyuncuları İstanbul Life’a konuştu!

İki kafadar internetten aşık olup İstanbul'a gidince...

Başrolleri paylaşan Meriç Aral, Derya Şensoy, Burak Tozkoparan ve Fırat Altunmeşe Beyoğlu Corinne Otel’de  Nurdan Usta’nın objektifine poz verdi.

Oyuncular röportajda filmlerini, karakterlerini ve sosyal medyanın kendi yaşamlarını nasıl etkilediğini anlattı.

“ARKADAŞLIĞIN GÜCÜNÜ, AŞKIN DELİ HEYECANINI İZLEYECEKSİNİZ”

Vizyon heyecanı içinde olan genç oyuncular ‘Hesapta Aşk’ filminde izleyicileri neler beklediğini şu cümlelerle anlattı:

Meriç Aral: Heyecanlı ve sevimli bir hikaye bekliyor. Arkadaşlığın gücünü, aşkın deli heyecanını izleyeceksiniz.

Derya Şensoy: İki yakın arkadaşolan Ezgi ve Didem’in, Ezgi’nin sosyal medyada aşık olduğu bir çocuğun peşinden İstanbul’a gitmelerini anlatan, eğlenceli ve hareketli bir macera bekliyor.

Burak Tozkoparan: Çok eğlenceli, sıcak ve şu anki ortamda hepimizin başına gelebilmesi mümkün olan bir hikaye bekliyor.

Fırat Altunmeşe: Bir grup gencin sosyal medyanın etkisiyle başına gelebilecek iyi ve kötü şeyleri izleyeceksiniz.

“TAM BİR INSTAGRAM DELİSİYİM”

Oyuncular sosyal medyanın yaşamlarındaki yerini ve sosyal medyayı aşağıdaki cümlelerle açıkladı:

Meriç Aral: Ben sosyal medyayla olan mesafemi kendime zarar vermeyecek şekilde ayarlamaya çalışıyorum. Çünkü orası bir girdap, girdikçe derinlere gidip kayboluyor insan ve bunun sonu yok. Derya Şensoy: Ben kendi adıma çok esiri olmamaya çalışsam da, tam bir instagram delisiyim. En keyif aldığım sosyal medya platformu diyebilirim.

Burak Tozkoparan: Aktif bir şekilde sosyal medyada bulunuyorum. Ancak söz konusu ilişkiler olunca her şeyi fazla kolaylaştırıyor. Birlikteyken paylaşılabilecek çok bir şey kalmadığını düşünüyorum.

Fırat Altunmeşe: Facebook’um ve twittter’ım yok mesela. Gündemi takip etmek güzel de, herkesin her şey hakkında bilgi sahibiymiş gibi numara yapması canımı sıkıyor biraz.

Röportajın tamamı İstanbul Life Şubat sayısında!